CHP'li Erdoğdu: Bankalarla hükümet arasında kirli ittifak var!

CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Hazine’nin borçlanma limitinin 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren 37 milyar lira artırılmak istenmesiyle ilgili açıklama yaptı.
CHP'li Erdoğdu: Bankalarla hükümet arasında kirli ittifak var!
2017-10-08 15:52:41   Güncelleme: 2017-10-08 15:52:41    

CHP'li Aykut Erdoğdu, Hazine’nin aşırı borçlanarak para stokladığını belirterek, Bu da faizlerin yüksek seyretmesine neden oluyor. Bankalarla hükümet arasında kirli ittifak var” dedi. Erdoğdu, TBMM’ye gönderilen Torba Kanun’un 77’inci Maddesi ile Hazine’nin borçlanma limitinin 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren 37 milyar lira artırılmak istenmesine ilişkin olarak yazılı açıklama yaptı. Bu maddenin hem Anayasa hem de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa aykırı olduğuna işaret eden Erdoğdu,Gelir mi toplayamadılar yoksa harcama mı fazla yapıldı da hükümet yılbaşında verilen borçlanma limitine sığamıyor” diye sordu.

Bu durumun izah edilmesi gerektiğini anlatan Erdoğdu, bunu yapmanın yolunun da Ek Bütçe Kanunu hazırlayıp Meclis’e getirmek olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:

Milli iradeye saygısı olan hükümet, yıl bitmeden neden böyle bir ilave limit artışına ihtiyaç duyulduğunu gelip Meclis’e anlatır. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Ekim’de yaptığı grup konuşmasında, ‘vergiden elde edilecek kaynağın nereye kullanılacağına halkı ikna etmek gerektiğini’ belirtmiş ve ‘ben yaptım oldu’ anlayışına ekonomi politikalarında yer olmadığını söylemişti. Eğer Cumhurbaşkanı bu sözlerinde samimiyse, hükümete talimat verip,52 milyar liralık limitin 89 milyara çıkartılmak istenmesinin nedenini, yani 37 milyarın arkasındaki gelir ve harcama hesabını Meclis’e getirir. Hazine bu yıl ilk 8 ayda 2017’nin tamamı için hükümete tanınan borçlanma limitini kullanıp bitirdi. Hatta Ağustos sonu itibariyle yetkisini de 1 milyar lira aştı. Kalan 4 ay için de 18 milyar liralık borçlanma daha yapacaklar. Bunun üzerine 20 milyarlık borçlanma yetkisi daha istiyorlar. Bu rakamlar bize niyetlerini ortaya koyuyor. Bankaya istifledikleri parayla saraydan her an gelebilecek bir baskın seçim talimatına karşı Hazine’yi hazır tutuyorlar. Saray, anket sonuçlarını beğendiği an düğmeye basıp baskın seçime gidecekler. Bu danışıklı bir döğüş. Hazine, çoğunluğu iç piyasadan olmak üzere 56 milyar lira topladı. Halbuki Hazinenin kapatması beklenen bütçe açığı bu dönemde 25 milyar liraydı. Yani fazladan 31 Milyar lira topladı ve bunu da bankada istifledi. İhtiyacın çok üzerinde borçlanması da faizlerin yükselmesine neden oldu. Yani Hazine, geçtiğimiz yıl her ay piyasaya 100 lira ödeyip 86 lirasını geri aldı. Bu yıl ise her ay piyasaya ortalama 100 lira ödeyip 132 lirasını geri aldı. Hazinenin bu tutumu devam ettiği sürece faizler asla düşmez. Çünkü faizler bütçe açığı patladığı için ve Hazine de patlayan bütçe açığından daha fazla borçlandığı için yüksek. Yani ihtiyacı olan vatandaşın alması gereken kredi, bankalar tarafından Hazine’ye veriliyor. Hazine fonları emiyor. Vatandaş da borçlanmak için daha yüksek faiz ödemek zorunda kalıyor. Kötü bir tiyatro oynuyorlar. Kameralar önünde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı ‘faizleri indirin’ diyerek kamuoyuna ‘iyi polisi’ oynarken, Merkez Bankası’na ise faizleri indirmeyen ‘kötü polis’ rolü biçiliyor. Bu, bankalar ve hükümet arasında yapılan kirli ittifak. Her iki taraf da seyircisiz kapalı sahada top çevirerek faizleri bilinçli olarak yüksek tutuyor. Bu da vatandaşa yüksek kredi kartı, yüksek tüketici kredisi faizi olarak dönüyor. Oysa hazine para istiflemekten vazgeçip faizleri düşünülürse, vatandaş tüketici kredisi borcunu ödemek için bankaya, örneğin bin 300 TL ödüyorsa sadece bin TL ödeyecek. Bu durum bankaların da işine geliyor. Bankalar 2016 yılında mevduatlara 74 milyar lira faiz öderken, verdikleri kredilerden 160 milyar lira faiz geliri elde ettiler. Bankanın kredilerden aldığı faiz mevduata ödediği faizin 2 katı oldu. Bu oran Temmuz 2017 itibariyle 2,20’ye kadar yükseldi. Yani Hazinenin faizleri yüksek tutarak para istiflemesinden hem hükümet hem banka karşılıklı yarar sağlıyor. Burada kaybeden, aldıkları kredilere yüksek faiz ödemek zorunda kalan ve torba yasalarla çıkarılan yeni vergilerin faturasını ödeyen geniş halk yığınları. Vatandaşımız bu oyunu görmeli.”