“Sonsuz desteğinizi asla esirgemediğiniz AKP iktidarında neler olduğunu siz elbette hepimizden çok daha iyi biliyorsunuz” diyen Çölaşan, “Büyük ortağınızı herhangi bir konuda karşı çıkmanız, eleştirmeniz asla ve kesinlikle mümkün olmuyor. Onun peşine gözünüz kapalı takıldınız, koşarak gidiyorsunuz. Neden, niçin?” diye sordu.
“Başkalarını bırakın bir yana, hiç değilse size ve partinize iyi niyetle ve inanarak oy veren milyonlarca ülkücüyü düşünün” diyen Çölaşan, şunları kaydetti:
"Türkiye sallanıyor. Ama gelin görün ki gerek sizden ve gerekse partinizden bu konuda hiçbir görüş gelmiyor. Oysa Türk Milleti sizden bir açıklama bekliyor. Bu döviz fiyatları ve zamlar acaba iyi mi oldu kötü mü, halk ne diyor, siz ne diyorsunuz! Fırsat bu fırsattır beyefendi, çıkın ortaya ve samimi görüşünüzü milletle paylaşın. İsterseniz ‘Çok iyi oldu, isabetli kararlardır' bile diyebilirsiniz. Başka mektuplarda buluşabilmek umuduyla size saygılarımı sunuyorum beyefendi.”
Çölaşan’ın bugünkü köşesinde Devlet Bahçeli’ye yönelik kaleme aldığı mektubu şöyle:
Sayın Devlet Bahçeli Bey nasılsınız?.. İyi olmanızı dilerim. Hele günümüz koşullarında iyi iseniz büyük başarıdır! Beyefendi, iktidar ortaklığınız döneminde ülkemizin nerelere ve nasıl savrulmakta olduğunu hep birlikte görüyoruz. Size biraz da üzülerek birkaç şey söylemek istiyorum. İktidarınız döneminde vatandaş son derece zorlanıyor. Bunun birkaç nedeni var.
-Enflasyon -Yolsuzluklar, vurgunlar -Giderek artan yokluk ve kıtlıklar -İşsizlik -Toplumun ruh sağlığının, ruhsal dengelerinin iyice bozulmuş olması. Toplum kafayı yedi, fıttıracak aşamaya geldi.
Ekonomi delindi ama vatandaş daha beter delindi… Sonsuz desteğinizi asla esirgemediğiniz AKP iktidarında neler olduğunu siz elbette hepimizden çok daha iyi biliyorsunuz. Milyonlarca insanımız zor durumda beyefendi. Çare bulamıyorsunuz, belki de aramıyorsunuz. Bu gibi konularda ağzınızı bir gün olsun açıp gerçekleri milletin önünde dile getiremediniz. Büyük ortağınızı herhangi bir konuda karşı çıkmanız, eleştirmeniz asla ve kesinlikle mümkün olmuyor. Onun peşine gözünüz kapalı takıldınız, koşarak gidiyorsunuz. Neden, niçin?
Başkalarını bırakın bir yana, hiç değilse size ve partinize iyi niyetle ve inanarak oy veren milyonlarca ülkücüyü düşünün. Bunu düşünmekte bile geç kaldığınızı sanıyorum. Onların pek büyük bir çoğunluğu varlıklı insanlar değil. Eski deyişle onlara ‘Orta direk' diyebiliriz. İktidarınızla birlikte onları da çökerttiniz. Hiç değilse onlara, sizi oylarıyla oralara getirenlere büyük bir özür borcunuz olduğunu tahmin ediyorum.
Yapılan yolsuzlukları medyadan her gün takip ediyoruz. Belgeleri ve gerçekleri gördükçe yüzümüz kızarıyor. Siz bunları görmüyor musunuz, ne dümenler döndüğünü bilmiyor musunuz sayın beyefendi? Devletin ve milletin milyarlarının bazı malûm partili şahıslara ve müteahhitlere nasıl hortumlandığının farkında değil misiniz? Elinizin altında çok sayıda milletvekilleriniz, danışmanlarınız var. Sizin yerinizde olsam onları her gün sokağa salar ve kimliklerini gizleyerek vatandaşa temel birkaç soru sormalarını isterdim: ‘Arkadaş şu olanlar sonrasında hayatından memnun musun, geçimin nasıl?' ‘Ailenle birlikte kendi geleceğini nasıl görüyorsun?' ‘Güne mutlu başlayıp mutlu bitirdiğin hiç oluyor mu?' Bu gibi soruları sokakta karşılarına çıkan rastgele insanlara sorsunlar, aldıkları yanıtları da hiç çekinmeden size getirsinler.
Ülke gerçekleri işte karışınızdadır. Olur ya, bakarsınız ki verilen yanıtların çoğu olumludur! Siz de o zaman yolunuza bugün olduğu gibi aynen devam eder ve moral kazanmış olursunuz.
Sayın büyüğümüz Devlet Bey, size burada arada sırada mektuplar yazıp rahatsız ettiğimi biliyorum. Ama ne yapayım, elimden başka bir şey gelmiyor ki!.. Vatandaş kimliğimle partinizi olmasa bile sizi arada sırada eleştiriyorum, bazı sorular soruyorum. Örnek vereyim… Dünya siyasi tarihinde başka bir partinin iktidarına her konuda böylesine gözü kapalı destek veren acaba kaç parti olmuştur? Özellikle CHP'ye bindirdikçe bindiriyor ve bazen hakarete varan sözler söylüyorsunuz. Ama gelin görün ki AKP'ye ve özellikle de Recep Bey'e asla toz kondurmuyorsunuz! İktidara değil, muhalefete karşı muhalefet sergiliyorsunuz. Bir gün de bunun tersini yapmayı deneyin bakalım… Örneğin yolsuzluklara değinin… Ve eğer başınız ağrımayacak olursa ‘Bu ülkede yolsuzluk yoktur, vatandaşı soyan da yoktur. Bunlar bizi çekemeyen muhalefetin uydurduğu yalanlardır' deyiverin! Bu gibi konulara niçin hiç girmediğinizi, ya da giremediğinizi doğrusu milyonlarca insanımız gibi ben de merak etmekteyim.
Ekonominin durumuna da değinebilirsiniz. Örneğin Recep Bey'e gönül rahatlığı ile şöyle diyebilirsiniz: ‘Ortak, sen hiç merak etme, bildiğin yolda devam et… Ben sordurdum, sokaktaki vatandaş mutlu. Hiç endişe etme, her şey iyiye gidiyor…' Böylece ona da bir miktar moral kazandırmış olursunuz.
Sayın büyüğümüz Devlet Bey, şu son iki gün içerisinde şekere yüzde 25 zam geldi. Benzin ve motorin dün gece yine zamlandı. Ama daha da beteri dolar 11 lirayı aştı
Türkiye sallanıyor. Ama gelin görün ki gerek sizden ve gerekse partinizden bu konuda hiçbir görüş gelmiyor. Oysa Türk Milleti sizden bir açıklama bekliyor. Bu döviz fiyatları ve zamlar acaba iyi mi oldu kötü mü, halk ne diyor, siz ne diyorsunuz! Fırsat bu fırsattır beyefendi, çıkın ortaya ve samimi görüşünüzü milletle paylaşın. İsterseniz ‘Çok iyi oldu, isabetli kararlardır' bile diyebilirsiniz. Başka mektuplarda buluşabilmek umuduyla size saygılarımı sunuyorum beyefendi.