Danıştay: Alkolsüz yılbaşı sepeti, yaşam tarzına müdahaledir!

Savcılık görüşünde, Dava konusu düzenlemeyle bireylerin toplumsal yaşam tarzlarına müdahale edilmek istenmiştir” tespiti yapıldı.
Danıştay: Alkolsüz yılbaşı sepeti, yaşam tarzına müdahaledir!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Danıştay Savcısı, Ankara Barosu’nun açtığı davada, yılbaşı sepetlerine getirilen alkol ve tütün yasağını, ‘ucu açık idari düzenleme; hukuka aykırı’ diye nitelendirerek iptalini istedi. Savcılık görüşünde, “Dava konusu düzenlemeyle bireylerin toplumsal yaşam tarzlarına müdahale edilmek istenmiştir” tespiti yapıldı. Savcılık görüşü doğrultusunda iptal kararı verilirse, yılbaşı sepetlerindeki alkollü içki yasağı kalkacak.

Tütütn ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK), 21 Ekim 2015’te Tütün Mamulleri ve Alkollü İçeceklerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 19’uncu ve 20’nci maddelerine dayanarak yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamulleri ve alkollü içeceklerin yer almamasını kararlaştırdı. Ankara Barosu, kararın iptali için Danıştay 13’üncü Dairesi’nde dava açtı. Dava karar aşamasına geldi. Danıştay Savcısı, beş sayfalık görüşünü 13’üncü Daire’ye sundu. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, görüşte özetle şu çarpıcı değerlendirmeler yapıldı: 

"Doğal hak yasaklanamaz"

“Temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyet’in gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı gibi, hak ve özgürlüklerin özlerine de dokunamaz. Devletin 58’inci madde (anayasa) kapsamında gençlere yönelik farklı önlemler alması olanaklıdır. Ancak gençlere yönelik bu önlemlerin alınması esnasında, çocuklar ve gençler dışında kalan, hukuksal ehliyete sahip bireylerin maddi ve manevi varlıkları ile kişi özgürlüklerine sınırlama getirilemez. Bu bağlamda, bireylerin, yaşam tarzı gerçeğinden kaynaklanan, başkalarının haklarını ihlal etmeyen doğal hak ve özgürlükler yasaklamaya konu da yapılamaz. 

"Ucu açık idari düzenleme"

Devlet, üretimi ve yetiştirilmesi yasak ürünler dışında kimin, neyi, ne kadar tüketeceğine müdahale edemez. Davalı idarenin, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin yılbaşı kutlaması ile bağdaştırıldığına ilişkin savunmasından da anlaşılacağı üzere, dava konusu düzenleme ile bireylerin toplumsal yaşam tarzlarına müdahale edilmek istenmiştir. Oysa devlete, alkol ile mücadele üzerinden bireysel ve toplumsal hayat tarzlarına müdahale etmek değil, gençleri alkol düşkünlüğünden korumak görevi verilmiştir; idarenin böyle bir yetkiyi kendisinde görmesi ve kişileri alkollü içki kullanımına teşvik etmemek adı altında, ucu açık idari düzenlemeler yapması hukuka aykırı bulunmaktadır. İdarenin, anılan sınırlamaların kapsamını Kurul kararı ile genişletmesi de mümkün değildir. İptali istenen düzenlemeyle getirilen sınırlama, işletmelerin ürünlerini sunum şeklindeki ‘yılbaşı sepeti’ kavramının özellikleri belirli, hukuki bir tanımının olmaması nedeniyle sözkonusu uygulama, ucu açık, belirsiz ve tartışmalı uygulamalara yol açabilecektir. Dolayısıyla rekabete, yetişkin bireylerin de alkollü içecek satın alma şekline ve özgürlüğüne açık bir müdahale niteliğinde olup demokratik toplum düzeni açısından bir gereklilik değildir.”

"TAPDK böyle bir karar alamaz"

Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, karara ilişkin şunları söyledi:

“Yasa ve yönetmelikte böyle bir yasak yok. Hiçbir idari işlem ve karar, yasaya ve yönetmeliğe aykırı olamaz. Dolayısıyla TAPDK da böyle bir karar alamaz. Hediye paketleri, yılbaşı paketleri, ramazan paketleri gibi marketlerin dönem dönem arza sundukları ve birçok gıda ve tüketim maddesini içeren paketlerin içeriğinin devlet müdahalesine konu olması, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde kabul edilemez bir kısıtlamadır. Bu karar, apaçık şekilde özel hayata ve kişisel tercihlere kanunsuz ve hukuksuz bir müdahaledir.”