DAVUTOĞLU: ULUSLARARASI MEDYADA CUMHURBAŞKANIMIZA HAKARETLER OLDU!

'Son dönemde özellikle uluslararası medyada Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı o kadar ağır hakaretler oldu ki bunun basın özgürlüğü ile alakası yok.'
Davutoğlu: Uluslararası medyada Cumhurbaşkanımıza hakaretler oldu!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Finlandiya dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 Başbakan Davutoğlu, "Kamuoyunda, terörle mücadele devam ederken çözüm süreciyle ilgili Cumhurbaşkanı ile sizin açıklamalarınızın birbiriyle çelişkili olduğu yönünde bir algı, hava var. Bu konuya açıklık getirir misiniz?" sorusuna, "??Birileri böyle bir algı oluşturulmasını özellikle istemiş ve göstermeye çalışmış olabilir. Ben bu algının doğru olduğu kanaatinde değilim. Terörle mücadele konusunda benim ifade ettiklerimle sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiklerini yan yana koyarsanız kararlılık bağlamında herhangi bir küçük nüans dahi göremezsiniz. Cumhurbaşkanımızla aramızda kararlılık konusunda milim fark yok. Her şey istişare edilerek birlikte yürütülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da ben de defalarca söyledik. Eğer silahlar terk edilir, tamamıyla silahlı bir mücadele anlayışı terk edilirse, siyasi alanda Türkiye’de her şey konuşulabilir. İlkesel olarak aynı şeyi söylüyorum, Türkiye demokratik hukuk devletidir. Herkes her şeyi konuşabilir. Ama silahların mutlak anlamda bırakılması lazım. Cumhurbaşkanımız ‘gömülmeli’ diyor ben ‘mağmaya kadar gömülmeli’ diyorum. Sözlerimi sanki bir görüş ayrılığı varmış gibi yansıtmaya kalkanlar oldu. Bu konularda tutumumuzu herkes bilir. Ayrıca bu meselelerin konuşulmasından kimsenin rahatsız olmaması lazım. Tabii ki ülke sorunları üzerinde herkes açık yüreklilikle konuşur. Yeter ki şiddet olmasın, terör olmasın" diye cevap verdi.

İLKESEL OLARAK TUTUKSUZ YARGILAMADAN YANAYIM

"Akademisyenlerin tutuklanması meselesinde de farklı düşündüğünüz konusunda bir algı mı oluşturulmak isteniyor???" şeklindeki soru üzerine ise Davutoğlu’nun cevabı şöyle oldu: "Son 50 yılın Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkilerine bakın bir de bizim ilişkimize. Bütün o geçmiş ilişkileri kastederek söylüyorum. Yetki-sorumluluk dağılımı çarpık bir sisteme dayandığı için Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkilerinde sıkıntılı şeyler yaşanmış. Ama benimle Cumhurbaşkanımız arasında devlet işleyişi bakımından herhangi bir aksama gördünüz mü? Olabilir, usül farkı, bazen farklı kanaatler hepimiz için geçerlidir. Ama biz iki şeyi esas alırız. Benim açımdan da, Cumhurbaşkanımız açısından da böyle olduğuna eminim. Birincisi ‘devlet ahlakımız’. Devlet işleyişi neyi gerektiriyorsa onu yaparız. İkincisi ‘şahsi ahlakımız’, karşılıklı olarak birbirimize duyduğumuz güven, itimat ve bağlılık. Bunların hiçbir şekilde sarsılmasına izin vermeyiz. Ama farklı kanaatler olabilir. Tutuklanma meselesini de ifade edeyim. Burada benim kast ettiğim tutuklu yargılama konusudur. Ben akademisyenlere özel bir uygulama yapılsın da demedim. İlkesel olarak insanların suçu sabit olana kadar, eğer delil karatma, kaçma gibi bir gerekçe yoksa tutuksuz yargılanmanın doğru olduğu kanaatindeyim. Çünkü sonunda beraat edebilir o insan. Sonunda beraat edecekse kul hakkı dediğimiz hak kaybını nitekim Ergenekon’da, Balyoz’da yaşadık. Telafisi mümkün olmayabiliyor. Burada da Cumhurbaşkanı ile temelde bir ayrım olduğu kanaatinde değilim.

" "HAKARET BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ"

"Sayın Cumhurbaşkanı ABD ziyaretinde başta Obama olmak üzere muhataplarına Türkiye’de basının, akademisyenlerin batıya göre daha özgür olduğunu anlattı. Batıda insanlar sosyal medyada ya da başka mecralarda saldırıları nedeniyle 4 yıl hapse mahkum olabiliyor. Dolayısıyla biz batıya tepkimizi yeterince dile getirebiliyor muyuz???" şeklindeki soruya Davutoğlu, "Son dönemde özellikle uluslararası medyada Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı o kadar ağır hakaretler oldu ki bunun basın özgürlüğü ile alakası yok. Nitekim Almanya’da bir televizyon programında Cumhurbaşkanımıza hakaret edildi. Burada batı ve biz diye bir ayrım yapmaksızın ortak ölçüleri kullanmamız lazım. Eğer hakaretse batılısına da hakaret, doğulusuna da hakaret. Ben nasıl batılı Cumhurbaşkanı hakkında konuşurken dikkat ediyorsam, sizler basın mensupları olarak dikkat ediyorsanız onlar da bizim için dikkat edecek. Evrensel basın ilkeleri var evrensel ahlak var kurallar var. Bunları her yerde gündeme getireceğiz ve Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’de değer verdiğimiz sembollere dönük her türlü hakaret, saldırı karşısında tavrımızı açık net ortaya koyacağız. Doğrudur burada bir çifte standart var. Bunu muhataplarımıza en doğru şekilde anlatmamız ve üzerine gitmemiz lazım" karşılığını verdi.

 

Vehaber Menu