Güneş gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Türk Lirası'nın yabancı paralar karşısında tarihi zirvelerle büyük değer kaybetmesini ekonomiyi dönüştürecek bir devrim olarak nitelendirdi. Kütahyalı, Türkiye’de maalesef 'Eğer döviz kuru yükselirse ekonomi kötü demektir' algısı çok feci şekilde yerleşmiş... Değerli bir TL değersiz bir Türk ekonomisi olmaya devam etmek demektir... Türkiye şu an Berat Albayrak önderliğinde köklü bir ekonomik devrim yapıyor. Gerçek bir yapısal dönüşüm bu görüşünü savundu.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın, yabancı paralar karşısında TL'nin değer kaybetmesinin ithalata bağımlılığı azaltarak üretimi artıracağını, ekonomiyi düzelteceğini iddia ettiği yazısından bazı bölümler özetle şöyle:
Döviz kurundaki hareketlilik neticesinde yine ortalık yangın yerine çevrilmek isteniyor ülkemizde.
Yine Türkiye’ye 70 senedir yaşadığı aynı ithalat ekonomisi döngüsü yaşatılmak isteniyor. 70 senedir aynı olay.
Kur çıkarsa faiz yükselt, yükselt. Sonra yeniden yeniden yeniden aynı döngü.
Türkiye’de maalesef 'Eğer döviz kuru yükselirse ekonomi kötü demektir”'algısı çok feci şekilde yerleşmiş.
Topluma da bu ithalat ekonomisi alışkanlığı çok kötü biçimde sirayet etmiş. Döviz kuru biraz kıpırdayınca herkes de bir tuhaf telaş ve panik başlıyor. Medya da aynı şekilde.
Daha önce de yazdığım gibi Değerli bir TL değersiz bir Türk ekonomisi olmaya devam etmek demektir.
O yüzden hep yüksek cari açık verdik. Berat Albayrak bir devrim yaparak bunu değiştirmek istiyor ama dediğim gibi çok ama çok meşakkatli bir yol var önünde.
Senelerdir içinde yaşadığımız ithalat ekonomisi modeli Türkiye’yi bir debelenme içine boğdu ve boğdu. Değerli TL demek değersiz bir Türk ekonomisi demektir.
Israrla ve inatla söylüyorum ki Değerli TL üretimsiz ve imalatsız bir ülke demektir.
Şu an yaşadığımız anti-ithalat devrimini önce imalat devrimi sonra ihracat devrimi takip etmek zorundadır.
Çok sancılı da olsa Türkiye bunu başaracak. Aksi takdirde ayakta kalamaz bu ülke.
Türkiye şu an Berat Albayrak önderliğinde köklü bir ekonomik devrim yapıyor. Gerçek bir yapısal dönüşüm bu.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Berat Albayrak çok zor ve çok sancılı olacağını, çok hakaret ve küfür yiyeceğini bilmesine rağmen mevcut ekonomik yapıyı idare etmeyi değil, bu yapıyı kökten dönüştürmeyi hedefliyor. Bir üretim ihtilalini amaçlıyor.
Bu iktisadi ve mali devrim kesinlikle kolay olmayacak ama ben Berat Albayrak’ın kişiliğini iyi tanıdığım ve bildiğim için ısrar ile inat ederek bu ekonomik ihtilali başaracağına inanıyorum.
Berat Albayrak’ın yönetiminde Türkiye ekonomisi önce anti-ithalat devrimi yapıyor. Şu an bunu yaşıyoruz.
Benim tanıdığım Berat Albayrak hiçbir şekilde Türkiye’nin bir daha ithalata dayalı düşük kur/yüksek faiz modeline dönmesine izin vermeyecektir.
Başkan Erdoğan’ın da Berat Albayrak’a tam desteğiyle, elbette sancılı bir süreç sonunda, Türkiye imalat ve ihracat merkezli bu ekonomik devrimi yapacaktır. Bu ülke artık ithalat cenneti olmayacaktır.
Sanayicilerin, üreticilerin ve imalatçıların fabrikalarını, tarlalarını ve atölyelerini kapatıp önce ithalatçı sonra inşaatçı olduğu ve bu şekilde çok para kazandığı dönem Berat Albayrak devrimiyle ebediyen bitecektir. Yeter ki meşakkatlere direnelim.