DEM Parti, bugün TBMM Genel Kurulu'nda belediyeye kayyım atanmasının neden olduğu hak ihlallerinin araştırılması için verdiği Meclis araştırılmasının öne alınarak görüşülmesi için grup önerisi verdi. Grup önerisinin gerekçesini DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak açıkladı. Parlak'ın açıklamalarından önce DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit söz aldı.
8 yıldır Kürt halkının iradesi yok sayılıyor
Koçyiğit, ''Kürtlerin en temel yurttaşlık hakkı olan seçme seçilme hakkının kullandırılmadığını'' ifade ederek, Hangi anayasaya tabi bu Kürtler? Yazısız olan anayasayı bize gösterin, söyleyin bize, 'Seçme, seçilme, belediye başkanı olma hakkınız yok.' Dönün söyleyin biz de onun gereğini yapalım. Asla teslim olmayacağız, yenileceksiniz. Zulmünüz artsın ki tez zeval bulasınız dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, TBMM Genel Kurulu'nda Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın görevden alınarak gözaltına alınmasına ve yerine kayyım atanmasına tepki gösterdi. Koçyiğit, şunları söyledi:
Darbelerden darbe beğen denilen ülkede yine halkın iradesini gasp ettiler. Büyük bir çete operasyonuyla karşı karşıyayız. Büyük bir darbeci kayyım çetesi iş başına gelmiş. FETÖ'cülükten ceza almış, cezaevinde olanların hazırladıkları kumpas dosyaları bugün Hakkari Belediyesi'ne kayyım atamak için gerekçe yapmış, rantçı akılla karşı karşıyayız. 8 yıldır Kürt halkının iradesi yok sayılıyor. 8 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar Kürtlere şunu söylüyor; 'siz yurttaş değilsiniz sizin oyunuz Yozgat'takiyle eşit değil' diyor. Hani normalleşme, yumuşama? Kürtler hariç değil mi? Normali nedir AKP'nin? Normali baskıdır, tehdittir, irade gaspıdır, talandır. Bu normale teslim olmayacağız. Kuldan utanmıyorsunuz bari Allah'tan korkun. Önce kayyım atıyorlar sonra İçişleri Bakanlığı kumpası kurmuş bütün bölgelerinde eylem, etkinlik yasağı...
''Bu demokrasi ne zaman Kürt'ün evine uğrayacak?''
Ama normalleşecekmiş ama demokrasi gelecekmiş bu ülkeye öyle mi? Bu demokrasi ne zaman Kürt'ün evine uğrayacak, yüzünü güldürecek? Yeni anaysa deniliyor var olan askıda. En temel yurttaşlık haklarımız kullanamıyoruz bu ülkede, kime dert anlatacağız. Kürt düşmanı ittifakla karşı karşıyayız. Bizi bu Meclis'ten süpürüyorlar gözaltına alıyorlar, birileri bizi ısrarla demokratik siyasetten tasfiye etmeye çalışıyor. Soruyorum AKP'ye nasıl olacak? Bu zulümle nasıl yol alacaksınız? Kürt'ün sırtına vura vura ne yapmaya çalışıyorsunuz? Hangi anayasaya tabi bu Kürtler? Yazısız olan anayasayı bize gösterin, söyleyin bize 'Seçme, seçilme, belediye başkanı olma hakkınız yok.' Dönün söyleyin biz de onun gereğini yapalım. Hakkari'de DEM Parti yönettiğinde hangi çıkarınıza zeval geliyor, açıkça söyleyin. Asla ama asla teslim olmayacağız, yenileceksiniz. Zulmünüz artsın ki tez zeval bulasınız.
Partimizle olan derdiniz Kürt halkıyla olan derdinizdir
Grup önerisinin gerekçesini açıklayan Parlak, şunları söyledi:
Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek aslında delilik belirtisidir. Bu iktidar 8 yıldır aynı şeyleri yapıyor. Farklı sonuçlar alınmayacağını da defalarca belirtti. Biz bunu delilik değil faşizm olarak görüyoruz. Faşizmden o kadar gözümüz dönmüş ki yaptıklarınızın sonuçlarını bile kestiremiyorsunuz. Siz kayyım ataması yaparak sadece DEM Parti'ye oy verenlerin iradesini gasp etmiyorsunuz. Seçme, seçilme hakkını ortadan kaldırdığınız için tüm partilere oy veren seçmenin de iradesini elinden alıyorsunuz.
Partimizle olan derdiniz Kürt halkıyla olan derdinizdir. Siz Kürt'ün kimliğini, kültürünü seçme ve seçilme hakkı dahil hiçbir siyasi, sosyal, kültürel hakkını tanımıyorsunuz. Kürtlere düşmanlık tutuklu uyguluyorsunuz. kayyım sisteminin basit bir idari işlem olmadığını dünya alem biliyor. kayyım sistemi bir rejimdir, darbe sistemidir. Kürk halkına yeterince zulüm edersek boyun eğerler diye düşünüyorsunuz. Biz parmak ile sayılacak, vurmakla tükenecek bir halk değiliz. Kendini galip sayıp böbürlenenler bilsin ki sizin parti militanınız olarak atadığınız kayyım, halk iradesini çalan bir gaspçı olarak anılmaya mahkumdur.
Hakkari halkının özgür iradesiyle yaptığını siz siyasi yargıyla, polis copuyla, asker tüfeğiyle yıkamazsınız. Biz eş başkanlarımıza, belediyemize, halkımızın demokratik iradesine ne pahasına olursa olsun canımıza da mal olsa sahip çıkacağız. Biz seçimden önce şunu söyledik: ‘Müthiş kazandığımızı göreceksiniz’ dedik. Müthiş direndiğimizi de göreceksiniz. Hakkari'de asla sizlere boyun eğmeyecek ve kazanan bizler olacağız, kaybedecek olanlar da sizlersiniz.
Parlak'ın konuşmasının ardından DEM Partili milletvekilleri Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasını protesto etmek için ellerinde ‘Belediyeler bizimdir, gaspa izin vermeyeceğiz’ yazılı dövizlerle kürsünün etrafında toplandı ve Genel Kurul’da nöbete başladı.
Genel Kurul kapatıldı, AKP'li vekiller dövizleri Dem Partili vekillerden almaya çalıştı
Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, milletvekillerinden Genel Kurulun düzenini bozmamalarını, yerlerine oturmalarını istedi. DEM Parti milletvekillerin kürsüden ayrılmaması üzerine Karaca, birleşime iki kez ara verdi. Arada grup başkanvekilleri ve idare amirleriyle görüşen Karaca, ikinci aranın ardından birleşimi açarken DEM Parti milletvekillerini, İçtüzüğe aykırı şekilde kürsünün işgalini doğru bulmuyoruz sözleriyle uyardı. Kürsü eyleminin son bulmaması üzerine Karaca, birleşime üçüncü kez ara verdi. Ardından Meclis Başkanı Karaca, Genel Kurul'u kapattı.
DEM Partililer Faşizme karşı omuz omuza sloganları atarken, AKP'liler Kahrolsun PKK” sloganları attı. AKP’li vekiller pankartları almak isterken kavga çıktı.
Kürsü önünde itiş kakış yaşanırken; AKP’li vekiller pankartları DEM Partili vekillerden alıp havaya fırlattı.