Demet Akalın da haciz işlemi sırasında eve gittiğini belirterek, "Cazgırlık yapmadım, kahve ikram ettim. Evimin anahtarını sanık olan memura teslim ettim. Eşyalara zarar verilmeden haciz yapılmasını kabul ettim. Ancak geldiğimde klimaların kopartılarak çıkarıldığını gördüm. Klimalar kopartıldığı için evi su basmıştı. Şikayetçiyim" dedi.
İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuksuz yargılanan sanık Yavuz Nar ve avukatları Eşref Altınok ile Adem Sağır katıldı. Müşteki Demet Akalın da Avukatı Şeyda Yıldırım ile birlikte duruşmaya katıldı.
Sorgusu yapılan Yavuz Nar, suç tarihinde Beykoz İcra Dairesi'nde görevli olduğunu söyledi. İstanbul Adliyesi'nde gelen haciz talimatı ile müştekinin adresine gidildiğini söyleyen Nar, "Adres inşaat halinde olduğu için kullanımda olmadığını tespit ettik. Alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda site yöneticisine gittik. Site yöneticisi bize farklı bir adres gösterdi. Önce kendisi evde yoktu, çalışanı vardı. Sonra avukatıyla kendisi de geldi. Daha sonra alacaklı, müştekinin adresinde haciz işlemi yapmamı istedi. Haciz talebinin reddi yetkisi bende yoktur, benim yetkim haczi talep edilen malın hacize kabil olup olmadığı hususudur" dedi.
Evdeki haciz işlemi bittikten sonra alacaklı vekilinin mallarının muhafaza altına alınarak evden kaldırılmasını istediğini söyleyen Nar, "Müşteki istihkak iddiasında bulundu. İstihkak iddiası talebini karara bağlama yetkisi bende değildir. Bu sebeple alacaklı vekilinin muhafaza talebini reddettim. İstihkak iddiasının çözümü için esas icra dairesine gönderdim. O tarihte alacaklı vekili müştekinin adresinin home ofis olarak kullanıldığını söylemişti. Adreste borçlu şirkete ait birçok evrak bulunuyordu. Görevimi kötüye kullanmadım. Sahte belge düzenlemedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Beyanı sorulan müşteki Demet Akalın, borçlu olmadığı halde o tarihte evli olduğu eşinin ortağı olduğu şirketler nedeniyle evine hacze gelindiğini söyledi. Akalın, "Borçlu olmadığım halde evime haciz getirmişler. Evde küçük kızım vardı. Cazgırlık yapmadım, kahve ikram ettim. Evimin anahtarını sanık olan memura teslim ettim. Eşyalara zarar verilmeden haciz yapılmasını kabul ettim. Ancak geldiğimde klimaların kopartılarak çıkarıldığını gördüm. Klimalar kopartıldığı için evi su basmıştı. Bu nedenle zararım vardır. Şirket borcuydu. Haciz tarihinde eşimle birlikte aynı evde kalıyorduk. Eşim evi home ofis olarak kullanmıyordu. Evimizde bilgisayar bile yoktu. Sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
Akalın'ın Avukatı Şeyda Yıldırım, sanığın site yönetimine giderek müvekkilinin adresini almasının doğru olmadığını savunarak, "Borçlunun adresini alması gerekir. Borçlular arasında müvekkilim yoktur. Ayrıldığı eski eşi de yoktur. Eski eşinin kardeşi ve 3 tane şirket bulunmaktadır. Borçluları sorsalardı böyle bir şey meydana gelmeyecekti. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan duruşma savcısı, sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediğini savunarak beraatine karar verilmesini istedi. Sanık ve müştekiye esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre veren mahkeme duruşmayı erteledi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 6 Temmuz 2018 tarihinde Demet Akalın'ın, borçlusu olmadığı halde eski eşinin ortağı olduğu şirketlerin borçları yüzünden evine hacze gidildiği belirtiliyor. Haczedilen klimaların muhafaza altına alınması sırasında kablo ve borularının zarar gördüğü, yağmur sularının müştekinin evine girip eşyalarına zarar verdiği, şüphelinin gerekli önlemleri almayarak görevini kötüye kullandığı belirtilerek, "Resmi belgede sahtecilik" ve "Görevini kötüye kullanma" suçlarından 3 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.