Demirtaş: Hayatı boyunca tek bir bedel ödemeden oturduğu yerden “kocası için pazarlık yaptı” diyen ahlak yoksunları, en azından bundan sonra biraz olsun ahlaklı olmaya çalışsınlar

Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş'ın İstanbul adaylığından çekilmesi ve seçim süreciyle ilgili son gelişmeler üzerine "aktif siyaseti bıraktığını" duyurmasından aylar sonra bir açıklama yaptı. DEM Parti'nin AKP dahil tüm siyasi partilerle ilkeler doğrultusunda görüşebileceğini aktaran Demirtaş, "AKP ve DEM Parti arasında görüşme yoksa büyük bir eksikliktir. Tüm partiler ülkenin, toplumun sorunlarının çözümü için görüşebilmelidir, konuşabilmelidir." dedi.
Demirtaş: Hayatı boyunca tek bir bedel ödemeden oturduğu yerden “kocası için pazarlık yaptı” diyen ahlak yoksunları, en azından bundan sonra biraz olsun ahlaklı olmaya çalışsınlar
2024-02-09 18:52:39   Güncelleme: 2024-02-09 18:52:39    

"Bizim dışımızda ama bizimle ilgili bunca spekülasyon yapılırken susmak da olmazdı" diyen Demirtaş, "Bizim için 31 Mart seçimlerinden çok, 1 Nisan ve sonrası önemlidir." görüşünü aktardı. 

Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından açıklama yapmış, "Mücadeleyi cezaevinden her yoldaşım gibi dirençle sürdürürken, aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum" demişti.

Demirtaş, "Kirlenmemiş Şeyler Uğruna" başlığıyla yazdığı yazıda, şu ifadeleri kullandı:

"Halkın yararına, yoksulların, emekçilerin, ezilenlerin yararına siyaset yapmıyorsanız yaptığınız şey siyaset değil, 'ucuz kasaba tüccarlığıdır.' Şu son yirmi günde yaşanan tartışmalara bile bakarak maalesef ki şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz; Türkiye’de artık siyaset değil 'tüccarlık' yapılıyor. Yaptığımız her siyasi hamlenin altında illaki bir hinlik, bir cinlik arayanlar herkesi kendileri gibi zannediyor. Kimsenin aklına, erdemli bir amaç için siyasi hamle yapılmış olabileceği gelmiyor. Çok yazık, çok üzücü ama siyasi partiler birer koltuk, makam, rant elde etme mekanizmasına dönüştü.

O nedenle Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığını da Dem Parti’nin üçüncü yol çabalarını da anlamıyor, anlayamıyorlar. Herkesin aklına ilk olarak mutlaka kirli bir pazarlık yapılmış olma ihtimali geliyor ama kimse demokrasi ve barışın gelişmesi için insanların siyaset yapabileceğini düşünmüyor. Çünkü hakim siyaset yapma biçimi “çıkar siyaseti” oldu, değerler siyaseti artık unutuldu. Bunun çok hazin ve vahim bir durum olduğunun ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bu toplumsal çöküş, önümüzdeki yılların çoktan kaybedildiğini gösteriyor, eğer şimdiden müdahale etmezsek.

Mahkemelerdeki savunmalarım dışında uzun süredir konuşmuyordum, konuşmaya niyetim de yoktu. Fakat bizim dışımızda ama bizimle ilgili bunca spekülasyon yapılırken susmak da olmazdı. Her spekülasyonu, her yalanı ve iftirayı ciddiye alıp her birine tek tek cevap verecek değilim. Sadece söylemem gerekenleri söyleyip tekrar yerime çekileyim.

"Tüm partiler ülkenin, toplumun sorunlarının çözümü için görüşebilmelidir"

Lafı hiç dolandırmadan, madde madde anlatayım.

- DEM Parti ile AKP arasında bir görüşme trafiği var mı bilmiyorum. Ama eğer yoksa bu, iki parti için de büyük bir eksikliktir. Tüm partiler ülkenin, toplumun sorunlarının çözümü için görüşebilmelidir, konuşabilmelidir. Bu son derece meşrudur, hatta geldiğimiz süreç itibarıyla bir görev, bir sorumluluktur.

- DEM Parti ile CHP arasında basına da yansıyan görüşmeler oldu. Çok daha fazla görüşmeliler, konuşmalılar. Aynı şekilde diğer tüm partiler de birbirleriyle konuşabilmelidir. Bunun aksini savunmak siyasetin doğasına aykırıdır.

- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi kamplaştırmayı, kutuplaştırmayı, düşmanlaştırmayı bitirip herkesin herkesle konuşabileceği bir siyasi atmosferi yaratmaya katkı sunma amacıyla yapılmıştı. Halen dağlardan şehirlere gencecik evlatlarımızın cenazeleri gelmeye devam ederken “terörü kınama” korosunun timsah gözyaşları dökmesi dışında, birilerinin elini taşın altına koyması tüm belediye koltuklarından daha değerli değil mi? “Değil” diyenler bundan sonra -inşallah olmaz- asker cenazelerinde tespih boncuğu gibi dizilip boy göstermesinler.

- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi, DEM Parti’nin ısrarla kurmaya çalıştığı üçüncü yol siyasetini görünür kılmak içindi. “Biz koltuk, makam, rant için değil, halkın acil ihtiyacı olan demokrasi, adalet, barış için siyaset yapıyoruz” demek içindi. “Hayır, bu değerler benim belediye koltuğumdan kıymetli değil” diyen varsa bundan sonra adaletten, demokrasiden dem vurmasın.

- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi sıkılı yumrukları açmak, tokalaşmayı hatırlatmak içindi. Bunun kıymetini anlayamayanlar bundan sonra yumruk yediklerinde ah vah etmesinler en azından.

- Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi, en ağır bedelleri ödemesine rağmen demokrasi ve barış demekten vazgeçmeyen Kürt halkının ve DEM Parti’nin samimi, erdemli duruşunun göstergesiydi. Hayatı boyunca tek bir bedel ödemeden oturduğu yerden “kocası için pazarlık yaptı” diyen ahlak yoksunları, en azından bundan sonra biraz olsun ahlaklı olmaya çalışsınlar.

"Bizim için 31 Mart seçimlerinden çok, 1 Nisan ve sonrası önemlidir"

Sonuç olarak; Kürt sorunu, Türkiye'de yaşanan ağır demokrasi ve adalet sorunu, ekonomik sorunlar bizim önceliğimizdir. Bu sorunların çözümü için konuşmak isteyen herkesle konuşuruz, ciddiyet ve samimiyet görürsek bir adıma karşılık iki adım atarız. Bunun için de kimseden ne izin ne de icazet alırız. Hele koltuk kavgasına tutuşmuş olanlara hesap verme gibi bir mecburiyetimiz asla olamaz. DEM Parti de bu özgüvenle hareket etmeli, iktidar partisi dahil ana muhalefet ve diğer tüm partilerle görüşebiliyorsa görüşmeli, ilkeler çerçevesinde ve demokrasinin gelişimi için uzlaşabiliyorsa uzlaşmalıdır. Bizim için 31 Mart seçimlerinden çok, 1 Nisan ve sonrası önemlidir.

31 Mart seçimlerini aşırı derecede önemseyenler de bizim demokrasi, adalet, barış arayışımıza, ciddiyetle yaklaşmalıdırlar. CHP meseleyi sırf 31 Mart'tan ibaret görmemeli, uzun soluklu bir demokrasi mücadelesi ittifakını önemsemelidir. AKP ise seçimsiz geçecek bir dört yılı demokrasi ye dönüşün fırsatı olarak ele almalıdır. DEM Parti de her iki parti dahil tüm partilerle görüşebilmeli, kim bu ilkelere bağlı kalacaksa onunla uzlaşma aramalıdır. Başak Demirtaş'ın adaylık iradesi bu yönleriyle, DEM Parti dışındaki siyasi aktörlerce doğru değerlendirilmemiştir.

Bu nedenle, başka kıymetli arka- daşlarımızla seçim yarışına girileceği anlaşılmaktadır. Oysa biz bu siyasi hamleyi seçimden çok toplumsal barış için önemsiyoruz. Dolayısıyla toplumsal barış ve demokrasinin gelişmesi açısından diyalog ve müzakere için hiçbir zaman geç kalınmış değildir; tüm partiler birbirleriyle konuşabilmelidir. Herkes, meseleyi bu yönüyle ve serinkanlılıkla tekrar değerlendirmelidir. Biz demokrasiye, özgürlüklere ve barışa hizmet ederiz. Ödediğimiz bedeller başka hiçbir şey için değildir. Ve inanıyorum ki bu değerleri kazanacağız, hayata geçireceğiz. Bunun için irademiz de gücümüz de kararlığımız da var.
Selahattin Demirtaş

Ne olmuştu?

Partinin İstanbul'da aday çıkarma yönünde bir karar alması halinde, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın partinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Eş Başkan Adayı olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Başak Demirtaş, “Bana bir görev düşerse bu konuda hazırım. Barış ve demokrasinin önünü açacağına inanırsak ve bunun için bir sorumluluk düşerse hazırım” demişti.

Başak Demirtaş'ın adaylığının tartışma konusu olmasının ardından DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığı konusuna açıklık getirdi. Koçyiğit, “Başak arkadaşımızın yaptığı açıklamanın kendisi bizim açımızdan resmi başvuru niteliğindedir” demişti.

Son genel seçimde yaşanan kayıpların telafi edilmesi gerektiğini belirten Selahattin Demirtaş, "DEM Parti kimsenin payandası değil” ifadelerini kullanmıştı. 

DEM Parti'nin İstanbul'da aday gösterme kararı ve Başak Demirtaş'ın adının öne çıkmasıyla birlikte CHP'ye yakın isimlerden gelen "Demirtaş AKP'nin adayı" eleştirilerine Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bizim üzerimizden kendi başarısızlıklarını örtmeye çalışmaları kabul edilemez " şeklinde yanıt vermişti. 

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, ortak görüş birliği sonucunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olmayacağını duyurmuştu. DEM Parti de, Demirtaş'ın ardından İstanbul adaylarını önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacaklarını açıklamıştı