Demirtaş: Ne ben ne de HDP'nin PKK ile doğrudan ya da dolaylı bir bağlantısı veya ilişkisi var

HDP'nin eski eş genel başkanı Demirtaş, Alman haber ajansı dpa'ya verdiği mülakatta, 'Ne ben ne de partimizin PKK ile doğrudan ya da dolaylı bir bağlantısı veya ilişkisi var' ifadesini kullandı. Demirtaş, HDP'nin sadece barışçıl yöntemleri savunan demokratik bir siyasi parti olduğunu söyledi.
Demirtaş: Ne ben ne de HDP'nin PKK ile doğrudan ya da dolaylı bir bağlantısı veya ilişkisi var
2021-11-06 05:40:54   Güncelleme: 2022-03-20 03:48:46    

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutukluluğunun beşinci yılının dolması vesilesiyle avukatları aracılığıyla cezaevinden soruları yanıtladı.

'Yeni Alman hükümeti Türkiye'yi Erdoğan'dan ibaret görmemeli'

DW Türkçe'nin Alman Haber Ajansı dpa'dan aktardığına göre Almanya'da yeni kurulacak hükümetin Türkiye'de insan haklarına daha çok ilgi göstermesi gerektiğini savunan Demirtaş 'Yeni Alman hükümetinin Avrupa değerlerine ve insan haklarına daha bağlı bir politika izlemesini umuyorum' dedi. Demirtaş yeni hükümetin Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ibaret görmemesi gerektiğini de vurguladı.

'HDP hakkındaki kapatma davasından hukuka uygun bir karar çıkması mümkün değil'

HDP hakkındaki kapatma davası sürecine de değinen Demirtaş , bu davanın 'muhalefete karşı gözdağı operasyonunun bir parçası' olduğunu söyledi. Erdoğan'ın 'hakim ve savcıları bu dava için görevlendirdiğini' ve 'yargıyı kontrolü altında tuttuğunu' savunan Demirtaş, 'Bu açıdan burada adil yargılama yapılması ve hukuka uygun bir kararın çıkması mümkün değil' dedi.
Kendi davası konusunda ise Demirtaş Erdoğan'ın 'nefret ve intikam duygularını kendisine yansıtmaktan çekinmediğini' söyledi. Demirtaş dpa'nın bir sorusu üzerine, 'Ne ben ne de partimizin PKK ile doğrudan ya da dolaylı bir bağlantısı veya ilişkisi var' ifadesini kullandı. Demirtaş HDP'nin sadece barışçıl yöntemleri savunan demokratik bir siyasi parti olduğunu söyledi.
5 yıldır cezaevinde olan Demirtaş, 4 Kasım 2016 tarihinde Diyarbakır’da tutuklanarak Edirne Cezaevi'ne gönderilmişti. Demirtaş hakkında açılan dava güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya alınmıştı. Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ihlal kararına rağmen tahliye edilmedi.
 
AİHM Büyük Dairesi, Demirtaş ile ilgili kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. maddesine atıfta bulunarak Türkiye'nin HDP'li Demirtaş'ı tutuklama gerekçelerinin hukuki değil siyasi olduğuna hükmetmişti.
AİHM kararlarının uygulanışını denetleyen Bakanlar Komitesi, eylül ayında Strasbourg'da düzenlediği toplantıda AİHM'nin Demirtaş kararının nasıl uygulanacağına dair Ankara'dan 30 Eylül'e dek eylem planını göndermesini istemişti. Ankara Strasbourg'a gönderdiği eylem planında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne AİHM'nin 22 Aralık 2020 tarihli kararının sadece 4 Kasım 2016-7 Aralık 2018 dönemindeki tutukluluk sürecini kapsadığını, şu anki tutukluluk sürecinin ise başka bir davaya bağlı olarak 20 Eylül 2019'da başladığını kaydetmişti. Bakanlar Komitesi'nin denetim süreci yetkilerinin sadece AİHM tarafından verilen kararla sınırlı olduğunu belirten Ankara, Demirtaş'ın şu anki tutukluluk sürecinin bu yetki alanı dışında kaldığı görüşünü ifade etmişti.
Bakanlar Komitesi konuyu 30 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında Strasbourg'da büyükelçiler düzeyinde düzenlenecek toplantıda bir kez daha ele alması bekleniyor.