La Stampa muhabiri Marta Ottaviani, Demirtaş'ın avukatları aracılığıyla yaptığı mülakatta, "Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte Suriye'nin geleceğini yeniden tanımlamakla meşgul. Ankara'nın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sordu. Demirtaş'ın yanıtı şöyle oldu:
"Türkiye iç savaş sırasında cihatçı hareketleri desteklemekle büyük hata etti. Çatışmayı, ölü sayısının artmasını körükledi ve çözüm bulunmasını daha da güç hale getirdi.
"Fakat bu trajediye Avrupa Birliği, ABD, Rusya ve İran da katkıda bulundu. Mülteci dramına Avrupa'da kalıcı bir çözüm bulunması savaşın da sona ermesini kolaylaştırabilir. Ancak Brüksel bunun yerine Kürtleri görmezden geldi, bunu tüm dünya gördü; Suriye'ye barış götürmeyi de, çatışmanın yol açtığı göç krizine çözüm bulmayı da beceremedi."
Ottaviani daha sonra Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonuna atıfta bulunarak, "Bu operasyon resmi olarak cihatçı ve Kürt damgalı teröre karşı yapılıyor ancak birçokları bunu açıkça (Kürt) azınlığa karşı bir operasyon olarak görüyor. 2016'daki başarısız darbe girişimi sonrası yapılan tasfiyeler de, bu girişimi icra edenler onlar olmasa da Türkiye'deki Kürtleri de vurdu. (Kürtlerin) şu anki yaşamı nasıl?" diye de sordu.
Demirtaş bu soruya yanıtında ise "Erdoğan'ın baskısı hem Kürtleri hem de AKP hükümetine karşı çıkan herkesi vuruyor. İnsanlar tutuklanıyor, işlerini kaybediyor, yargılanıyor. Bunun ötesinde, Kürt halkı hala okullarda anadilini öğretme hakkına sahip değil. Herkesi Türk olarak tanıyan anayasa maddesi halen yerinde duruyor. Kürtler potansiyel terörist muamelesi görüyor. Halen 15 binden fazla Kürt aktivist cezaevinde bulunuyor" dedi.
İtalyanca'ya aynı anlamı taşıyan "Alba" adıyla çevrilen "Seher" kitabında kadın konularına ağırlık verdiğini hatırlatan gazetenin, Türkiye'de "kadınların durumunu" sorması üzerine ise Demirtaş şunları söyledi:
"AKP'nin iktidarı süresince Türkiye'de kadınlar özgürleşme mücadelelerinde gittikçe daha fazla engelle karşılaşıyor. Ve bu mücadelenin bedelini ödemeye devam ediyorlar."
Demirtaş, "Kadınların özgürleşmesi, tüm canlılara yeni bir yaşam verilmesi demektir. Bu nedenle kadınların özgürlüğü meselesi tüm devrimcilerin, ilericilerin ve demokratların gündeminde olmalıdır" dedi.
La Stampa'nın "Türkiye'de bundan sonra ne olacak? Erdoğan gerçekten de yenilmez mi?" sorusuna ise Demirtaş şu yanıtı verdi:
"Tüm otoriter rejimler biter. Türkiye'de er ya da geç toplum kendine demokratik bir gelecek inşa etmeyi başaracaktır".
BBC