Depremden sonra 16 milyonluk şehirde hemen telefonlarına sarılan vatandaşlar, GSM şebekelerinin çöküşü ile yakınlarına ulaşamadı. İletişimin kesintiye uğraması bazı İstanbulluları telsize yöneltti. Eminönü’ndeki Mobil Elektronik İletişim Haberleşme ve Güvenlik Sistemleri’nin sahibi Fatih Obruk, siparişlerinin arttığını belirterek, “Hali hazırda insanlar iletişim kopukluğuyla birlikte telsize yöneldi" dedi. Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) Başkanı Aziz Şaşa ise bireysel telsizlerle, vatandaşların, aileleri ile ile bir kanaldan iletişim kurabileceklerini ancak başka frekansa giremeyeceklerini söyledi.
Milliyet'ten Cihat Aslan'ın haberine göre Obruk, "Özellikle ‘Çekim mesafesi nedir, ne amaçla kullanabiliriz, depremde kullanabilir miyiz’ gibi sorularla karşılaştık. İletişim ağlarının çökmesi ile lisans gerekmeyen telsizler maksimum 5 kilometre gibi bir mesafede iletişim olanağı verdiği için, okulu, iş yeri ve evi aynı üçgende olan insanlar koordinasyonu sağlamak için bayilere başvurdu. Bayilere gönderdiğim kolilerde de geçtiğimiz hafta büyük bir artış oldu. Depremden sonraki hafta 3 koli telsiz siparişi geldi. Ayrıca alışveriş sitelerinden de kullanıcılara ulaşıyoruz. Tedarik ettiğimiz bayilerin dışında internette de satışlar arttı” ifadelerini kullandı.
"Deprem telsizi"
Perpa Ticaret Merkezi’nde telsiz satışı yapan Damla Kaya, “Deprem sonrasında insanlarda iletişim ihtiyacı doğduğu için satışlar yükseldi. Artık telsizlerin ismi değişti. Gelenler ‘Deprem telsizi’ var mı diye soruyorlar. Bugün (önceki gün) 70 çalışanı olan bir kurumsal firma aradı. ‘Firmamız her çalışanımıza birer telsiz tedarik edecek. Bununla ilgili fiyat araştırması yapıyoruz’ dediler. Ayrıca bire bir gelenler de oldu. Her gelen, aile başına 3-5 tane telsiz aldı. 3 kilometreye kadar çekim alanı olanlar 150 lira, 15 kilometreye kadar olanlar ise 550 liraya satılıyor” dedi.
Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) Başkanı Aziz Şaşa ise, vatandaşların satın aldığı telsizlerle, ancak aileleri ile ile bir kanaldan iletişim kurabileceklerini söyledi. Şaşa sözlerine şöyle devam etti:
“Bireysel telsizler başka frekanslara giremez. Önemli olan afet sırasında yardım isteme noktası. Telefonlar gittiği zaman göçük altına ambulansa, itfaiyeye, emniyete nasıl ulaşacaksınız. Bunun olabilmesi için bir organizasyon gerekiyor. Şu anda Beylikdüzü İlçesi’nde pilot uygulama ile İstanbul’da 74 mahallede böyle bir çalışma yapılıyor. Bireysel frekanslar bir ağa veya organizasyona entegre olurlarsa o zaman çok daha iyi sonuçlar alırlar. İlçe ve mahalle içerisindeki iletişimi sağlamak mümkün yeterki vatandaşlar, ‘Mahalle Afet Organizasyonu’ içine dahil olsun.
Çağrı işaretiyle
Tüm Telsiz Amatörleri Derneği Genel Sekreteri Kemal Kula ise, şu bilgileri verdi:
“Telsiz sistemlerinde iki türlü haberleşme vardır. Bir simplex dediğimiz birebir haberleşme. İki telsiz arasında arada hiçbir şey olmadan yapılır. Bir de röle sistemi vardır. Bu röle sistemini kurmaya dernekler yetkilidir. Bu derneklerin kurmuş olduğu röle sistemleri sayesinde daha geniş kapsama alanına ulaşılabilir. Güçlü olarak kullanmış olunan telsiz sistemleri lisans dahilindedir. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği sınavlara girerek lisans alınabilir. Bu sınavlara girildiği zaman size çağrı işareti veriliyor. Bu çağrı işareti ile telsiz kullanabiliyorsunuz. Lisanssız telsizler ise halka açıktır. Telsiz antenleri birbirlerini gördüğü sürece 30-40 kilometreye kadar görüşebilirsiniz.”