Dilek Doğan'ı vuran polis: Elimdeki silaha saldırınca...

Dilek Doğan davasında arbade yaşandı.
Dilek Doğan'ı vuran polis: Elimdeki silaha saldırınca...
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Dilek Doğan davası, bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Evrensel'in haberine göre, Mahkemeyi izlemeye gelenler arasında, Berkin Elvan'ın ailesi Sami ve Gülsüm Elvan, HDPmilletvekili Hüda Kaya, CHP milletvekilleri Selina Doğan, Ali Haydar Doğan, Gamze İlgezdi, Hilmi Yarayıcı, İlhan Cihaner ve Uluslarası Barış Delegasyonundan Ekvadorlu eski bakan Andrade Francisco Velasco var.  

Adliye girişinde aralarında Dilek Doğan'ın yakınlarının da bulunduğu bir grup, içeri girmek istedi. Ancak polis, sadece Dilek Doğan'ın ailesinin adliyeye girebileceğini belirterek, grubu içeri almadı. Bunun üzerine grup ile polis arasında arbede yaşandı. HDP ve CHP başta olmak üzere çok sayıda siyasi parti ve STK'ların da adliye bahçesine girişi devam ettiği sırada, açıklama yapmak isteyen gruba, polis gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Saldırıda Doğan'ın ağabeyi Emrah Doğan da polisler tarafından darp edilerek, gözaltına alındı.

Adliye önünde toplanan yurttaşlar, Dilek Doğan'ın fotoğraflarının bulunduğu dövizler ile "Adalet istiyoruz" yazılı dövizleri taşırken, adliye önünde gerginlik sürüyor. 

DURUŞMA SALONU ÖNÜNDE SALDIRI

Polis şefi stajyer avukatlar ve davayı izlemeye gelen vatandaşları ‘hakimin talimatı yok’ diye içeri almak istemedi.

Güvenlik Dilek Doğan’ın anne ve babasını duruşma salonunun önüne ‘Talimat var’ diyerek almak istemedi. Ancak avukatlar itiraz edince aile salonunun önüne alındı

Güvenlik stajyer avukatları almak istemeyince salon önünde yaşanan arbedede avukatlar joplandı gaz sıkıldı. Hakim avukatların mahkemeye alınmamasına dair bir kararının olmadığını belirtti.  

Yaşanan arbede sonrasında hakim ‘duruşma salonunu boşaltıyoruz’ dedi avukatlar çıkmayacaklarını belirtti. Mahkeme heyeti daha büyük bir salona geçmek için
mahkeme salonundan çıktı. 

Dava büyük salona alında ancak salona basın, stajyer avukatlar ve vatandaşların girmesi engellenince, CHP’li vekiller ve polis birbirine girdi.

Yeni salona geçilirken avukatlar, gazeteciler ve izleyiciler 3 tane polis ve güvenlik bariyerinden geçti.İlk polis/güvenlik noktasında çıkan arbede sonrasında gaz sıkıldı.

HDP ve CHP'li milletvekillerinin yanı sıra 300'e yakın avukatın izlediği duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık polis Y.M.' de katıldı. Y.M.'nin duruşma salonuna girmesiyle Dilek Doğan’ın annesi 'Dileğim, yavrum, bebeğim' diye feryatla ağlamaya başladı. Sanığı gören Doğan’ın annesi fenalaştı.

Hatay, Gaziantep, Adana, Diyarbakır baro başkanları, İstanbul Barosu adına sözcü Hasan Kılıç'ın yanı sıra davaya 300 avukat müdahil oldu. Yurt dışından davayı izzlemeye gelen avukatlar yer kalmadığı için içeri alınmadı.

Öte yandan adliye önünde bekleyenlere yönelik yapılan polis saldırısı protesto edildi. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "Burada tam bir hukuksuzluk yaşanıyor. Doğan'ın ailesi kimlik kontrolüyle girebildi ancak. Duruşmada birçok sivil var. Kamu görevlilerinin yargıyı etkilemek adına içeri girmesi yanlıştır. Yurttaşların duruşmayı izleme hakkı gasp ediliyor" dedi. 

Doğan'ın ağabeyi Emrah Doğan da, polislerin kendisini darp ederek gözaltına almaya çalışmasına tepki gösterdi. Doğan, "Davamıza engel olmaya çalışıyorlar. Devletin bir çadıra bile tahammülü yok. Kardeşime 26 yıl bana da 24 yıl vermek istiyorlar. Adaletin çıkmayacağını biliyoruz. Dilek Doğan'ın hesabını soracağız" dedi. 

Yaşanan gerginliğin ardından, yapılan kimlik tespiti ile duruşma başladı. Duruşmada savcı iddianameyi okuduktan sonra müdahillik başvuruları oldu.

Davada Hatay, Gaziantep, Adana, Diyarbakır baro başkanları, İstanbul barosu adına sözcü Hasan Kılıç'ın yanı sıra davaya 300 avukat müdahil olma talebinde bulundu. 

Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ağır yetki ve hukuk gaspları olan dosyada müdahil olmak istediklerini belirterek: “Dosya yetki gaspıyla başladığı için kötü devam ediyor. Arama tutanağı oluşturuyorlar çekmece dolap karıştırarak. Halbuki sözde kaçak bir insan aranıyor. Emniyet Müdürlüğü görevli kolluğu nasıl kurtarırım diye seri şekilde yalan söyledi. Canlı bomba vardı evde diyerek. Oysa ne canlı bomba, ne çatışma, ne de arama emri vardı. Hukuğun dışına çıkılmış bir örneğin davasına müdahil olmak istiyoruz. Kamuoyu ilgisinin yoğunlaşamayağı bir süreçten geçiyoruz. Kolluk silahını halka çevirmiş durumda. Hiçbir anayasal sebeple açıklanamayacak hak ihlalleri yapılıyor. Kolluğun üzerindeki cezasızlık kalkmazsa bir suç örgütüne dönüşecektir. 1974 yılından bu yana silahlı kolluğun yasadışına çıkarak halka müdahale etmesine karşı mücadele eden bir topluluğuz. Davayı kişisel olana takip edeceğiz ama ÇHD olarak müdahil olmayı istiyoruz” dedi.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği Sinan Zincir de yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve hürriyetleri koruyan bir avukat topluluğu olduklarını vurgulayarak davaya müdahil olmak istediklerini belirtti.
Aile avukatı Oya Aslan da davaya aile adına müdahil olmak istedi.

‘ELİMDEKİ SİLAHA SALDIRINCA SİLAH PATLADI’

Sanık M.S. ifadesinde saat 19:00’ a doğru şubesi tarafından aranarak operasyon yapılacağı hazır bulunması gerektiği söylendiğini belirterek: “Şubeye gittim. Gerekli teçhizat hazırlandı. Vatan emniyete gittik bize operasyona dair bilgi verildi. DHKPC terör örgütüne yönelik bir baskın olduğu. Hatice Ruken Kılıç adında bir canlı bomba arandığı söylendi. Arama yapılacak adres ve şahıs bilgileri verilince 04.10 sıralarında 5 kişilik operasyon grubu olarak bahçe duvarından giriş yaptık. Bahçede oturan alkol alan 3 şahısla karşılaşıp polis olduğumuzu kalkmalarını söyledik. Orada oturup oturmadıklarını sordum kendisinin orada oturduğunu arkadaşlarının orada oturmadığını söyledi Mehmet Doğan. Ben de arama emrimiz olduğunu evi arayacağımo söyledim. Mehmet Doğan anne babasının hasta olduğınu önden kendisininin gidip uyandırmasını istedi. Benim de annem var izin verdim. Zor kullandırmadan evin kapısını şahsa açtırdım.

İçeri girdiğimizde anne babayı ve odanın birinde bir şahsı daha gördüm. İsmini sordum Dilek Doğan dedi. Polis taktiği olarak dileğe şüpheci yaklaştık. Çünkü aradığımız şahıs bayandı. Adını bir kere daha sordum o da kimliğini verdi. Bana ‘Galoş giy böyle giremezsin’ deyince ben de bayan ya da kardeş diye hitap ettim ve operasyonun sağlıklı yürümesi için galoş giymeyeceğimi ancak arama yapacak arkadaşlara giydireceğimi söyledim. Bundan başka kendisiyle bir konuşmam olmadı. Dileğin abisi Mehmet Doğan sürekli olarak bana hakaret etti. ‘Tayybin itleri’ dedi. Genel arama bittikten sonra özel arama yapacak ekibin güvenliğini sağlamak için özel harekattan 2 kişi bıraktık. Ben ve bir arkadaş daha. Arama yapacak ekipleri içeri çağırdım. Burası müstakil evlerden oluşan bir mahalle kimsenin kapısını çalmayalım burada sivilleri hazirun yapalım dedik. Dilek yine ‘galoş giyin’ deyince ben de ‘ben sana insan gibi söyledim neden anlamadın’ dedim silahıma ellerini attılar ben de silahımı korumak için hareket ediyordum o arbedede benim silahımın bile patladığını anlamadım. Dilek’in yere düştüğünü görünce aileye sakin olmalarını söyleyip ambulansı aradım Dilek’in annesine ateş etmediğimi söyledim hatta çünkü o arbedede anlamadım. Mehmet Doğan’ın arama yapan ekiplere hamle yaptığını görünce elimdeki silaha da aile saldırınca patlama sesi duyuldu. ‘Kızınızı hastaneye götürelim’ diye uğraştım ama beni dinlemediler. O arada ticari ve sivil araç yanaştı ben de ekibimi alarak olay yerini terk ettim” dedi.

Sanığın bu sözleri üzerine salondan ‘yalan söylüyorsun geri çekilmedin’ sesleri yükseldi.

DileK'in avukatlarının 'Anne baba Dilek ve Mehmet'in sizin silahınıza dokunduğunuzu söylediniz nasıl oldu? sorusuna sanık polis; "Abisi silahıma dokununca ben de silahla abisini ittirdim götürmeye çalıştım. Annesi babası da Mehmet'in önündeydi. Dilek arkamdan omzuma dokunup ne yaptığımı sordu. Sonra arbede oldu silah patladı" diye cevap verdi.

Eve girdikten sonra arkadaşları kontrol etmek ve arama unsurlarının girmesi için bir kez dışarı çıktım sonra da holün ortasında durdum tekrar girince. Kimlik kontrolü yaparken silahımın kemeri olmadığı için arkadaşa vermiştim silahı sonra da eline alıp göğüs hizasında tuttum

Avukatın evden kaçta çıktınız sorusuna sanık polis “4.10'da girdik 5.45'de çıktık” diye cevap verdi.

Avukatın ‘daha önce kimseyi öldürdünüz mü’ sorusuna sanık polis; “26 yıldır polis memuruyum emekliliğime bu kadar az kalmışken bunu yapmam. Kimseyi vurmadım. Hakkımda açılmış dava yok. 26 yıllık meslek ve operasyon hayatımda kimse bana ‘galoş giy’ demedi" diye cevap verdi.