Dilipak şöyle devam etti:
Erdoğan, ‘biz de beşeriz’ diyordu. ‘Biz de hata yapabiliriz’. İşte doğru söz bu! Şimdi hatadan dönme zamanıdır. Halk buna inanırsa reyini ona göre verecektir.
Reisin yakınındakiler reisi kötü şekilde harcadı. Menfaatleri olan bir işi kendi aralarında hallettiler, menfaatleri olmayan sıradan bir işi bile Beştepe’ye havale ettiler. Beştepe’yi dost görünerek boğmaya çalıştılar. Sonuç bu. Aslında halkın hepsi de dürüst değil. Bazısı, ‘başkaları yapıyor da, hani bana’ der gibi eleştiriyor. Onlar daha da tehlikeli. Fırsatını bulduğunda daha fazlasını da yapar. Daha aç, daha ihtiraslı, öfkeli ve kıskanç. Hani derler ya, ‘Dostunun ya da danışmanının kim olduğunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’. Şu çevremizdeki biat toplayan ve dereyi görmeden paçayı sıvayıp, ihale dağıtmaya kalkan, kaşığı belinde dolaşan aşağılık din ve siyaset bezirgânlarından yakamızı kurtaramaz isek halimiz yaman. ‘Beni bana bırakma Rabbim’ diye dua eden siyaset erbabından, eleştirenin ağzını kapatmaya çalışan siyaset bezirgânlarının eline nasıl düştük bir bakalım. Şimdikiler ‘biad’ topluyor. ‘Bana güven gerisini merak etme sen, günahı varsa boynuma’ diyor. Cemaat, STK, sermaye, sözde âlim geçinen birileri nasıl bu işe böylesine alet oldular.