Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan suç duyurusu dilekçesine göre haftada 2 defa diyaliz tedavisi görmek için hastaneye giden 82 yaşındaki Tevfik Canbolat'a eylül ayında koronavirüs tanısı konuldu. Evinde karantinaya alınan Canbolat, diyaliz tedavisi için ambulans eşliğinde 21 Eylül 2021'de hastaneye getirildi.
Demirören Haber Ajansı'nın haberine göre tedavisi için yoğum bakıma alınan Canbolat, iddiaya göre yoğum bakımda sedyeden düştü. Düşmenin etkisiyle kafa travması geçiren Canbolat, yapılan tüm müdahalelere rağmen 22 Eylül'de hayatını kaybetti.
Olay günü hastanede görevli olan hemşirenin ifadesinde ise Canbolat'ın diyaliz tedavisi gördüğü sırada sedyeden düşmüş bir halde bulunduğu belirtildi. Canbolat'ın kanama nedeniyle ameliyata alındığı fakat kurtarılamadı kaydedildi.
Olaya ilişkin hastane çalışanlarından şikayetçi olan Canbolat'ın 4 çocuğundan F.P. de savcılıkta ifade verdi. F.P. ifadesinde O gün babamın yanında olan eşi M. Canbolat beni arayarak babamı göstermediklerini ancak bir ara kapı açıldığında babamın kafasının sarılı olduğunu ve sargının kanlı olduğunu söyledi dedi.
'Hastaneye kaldırılmadan önce kesinlikle kafasında herhangi bir yara ve bandaj yoktu'
F.P. Babamın hastaneye kaldırılmadan önce kesinlikle kafasında herhangi bir yara ve bandaj yoktu. Hastanede yaralanmıştır, babamın yaralanarak vefat etmesine sebep olan sorumlu kişilerden davacı ve şikayetçiyim ifadesini kullandı.
Suç duyurusunun ardından Başsavcılık, Canbolat'ın kesin ölümünün tespit edilebilmesi için Adli Tıp Kurumu'na müzekkere yazdı. Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporda Canbolat'ın ölümünün künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana geldiğine dair görüş bildirildi.
Tevfik Canbolat'ın eşi ve 3 çocuğu Sağlık Bakanlığı'na 2 milyon liralık tazminat davası açtı. O gün yoğun bakımda görevli olan sağlık personelleriyle ilgili ise Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.