Başkanlıktan yapılan açıklamada, birtakım medya mecralarında, 2015 yılında basılan bir kitapta geçen ifadelerin bağlamından koparılarak ve çarpıtılarak Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili insaftan, vicdandan, gerçeklikten yoksun paylaşımlar yapıldığı belirtildi.
Din İşleri Yüksek Kurulunun, vatandaşlar tarafından sorulan sorulara İslam'ın temel kaynakları doğrultusunda cevaplar veren yetkin bir kuruluş olduğuna işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Fetva konusunda İslam hukukunda köklü bir gelenek ve güçlü bir usul vardır. Nasıl fetva verileceği ve fetvanın sonuçlarının nasıl uygulanacağı bu metodolojiye göre belirlenmektedir. Tüm bunları göz ardı ederek fıkhi metinler ve hükümler üzerine yorum yapmak, yanlış anlaşılmalara ve vahim sonuçlara yol açacak büyük bir cehalettir. Bir kez daha ifade edelim ki zina, Allah'ın açıkça haram kıldığı çirkin bir fiil ve büyük bir günahtır. Bu menfur davranışın aile çevrelerine taşınması, aynı zamanda korkunç bir ahlaki yozlaşma ve toplumsal felakettir. Her mümin tarafından bilinen bu kadar net bir konuda algı operasyonlarıyla zihinleri bulandırmaya çalışmak insanlık dışı bir davranıştır."
Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından 2015'te hazırlanan “Fetvalar” kitabının 3. baskısında, “Baldızıyla zina eden kişinin hanımı boş olur mu” sorusuna “Zina büyük günahlardan olmakla beraber eşlerden birinin zina etmesi, nikâhlarına zarar vermez” yanıtı verildiği belirtilmişti. Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberde, gerekçe olarak da “Baldızla yapılan zinanın nikâhı sona erdirmemesi, baldızla olan evlenme yasağının ebedi değil geçici olmasından kaynaklanmaktadır” denildiği ifade edilmişti.