Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı'nda düzenlenen 'Değişen ve Gelişen Şartlar Bağlamında Hac' konulu Uluslararası Hac Sempozyumu'nun açılışında konuştu.
Hac ibadetinin İslam'ın en kapsamlı ibadeti olduğunu söyleyen Erbaş, haccın varoluşu, yaratılış gayesini, kulluk bilincini, insani değerleri ve güzel ahlakı öğrettiğini belirterek Dolayısıyla hac, müminin kendi hayatı, hayalleri ve hataları ile yüzleşerek kötülük adına ne varsa, aklından, kalbinden ve hayatından çıkarmasıdır. Muhasebe, azim ve kararlılık ekseninde kişinin kendi iç dünyasına doğru yaptığı derinlikli bir yolculuktur hac. Samimi bir tövbe ile alemlerin Rabbine yönelerek dua ve yakarışlarla kendini affettirmesidir hac. Bu anlamda hac, yeniden doğuştur dedi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1979 yılından itibaren hac, 1984 yılından itibaren de umre organizasyonlarını sürekli geliştirdiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
Bütün bu hizmetlerle halkımızın hac ve umre ibadetine yönelik azim ve şevki daha güçlü hale gelmekte, bu ibadetlerin kolaylıkla ve en güzel şekilde yerine getirilmesi temin edilmektedir. Ayrıca kadim medeniyetimizin en önemli merkezlerinden biri de Mescid-i Aksa'ya ev sahipliği yapan Kudüs şehridir.
Bu kapsamda 2015 yılından itibaren de Kudüs bağlantılı umre turları düzenlenerek medeniyetimizdeki önemli bir geleneği devam ettirmekteyiz. Bundan bir kaç ay öncesi Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğümüze bağlı, Umre Hizmetleri Daire Başkanlığı'nın adını Umre ve Kudüs Ziyaretleri Daire Başkanlığı olarak değiştirdik.
İnşallah bundan sonra Kudüs ziyaretlerimize daha bir önem vererek, bütün dünya Müslümanlarının Mescid-i Aksa’yı ziyaret ederek bir farkındalık oluşturmak ve bu farkındalığı bütün insanlığa göstermek noktasında da bir katkı sağlayacaktır bu girişimimiz.
'Hem tedbir hem duaya devam etmeliyiz'
Erbaş, geçen yıl sadece Suudi Arabistan'da yaşayan çok az sayıda kişinin hac ibadetini yapabildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
İslam aleminde hem hac için hem umre için çok büyük bir özlem oluştu. Rabbimden niyazım, bu salgın hastalığın insanlığın üzerinden kalkması. Çünkü hac hakikaten müminler için birliğin, tevhidin, vahdetin sembolü. Cenabı hak en kısa zamanda bu beladan bütün insanlığı kurtarsın. Duaya devam edeceğiz.
Tedbir, tevekkül ve dua Müslümanın ayrılmaz parçaları. Tedbirimizi alacağız, inşallah 2021 yılında bilemiyorum salgının süreci nasıl devam edecek, artacak mı, azalacak mı? 2021 yılında hacca gidebilecek miyiz, gidemeyecek miyiz, bilemiyoruz. Dua edelim inşallah imkanlar oluşsun, hastalık ortadan kalksın veya azalsın ve hiç olmazsa dünyanın her yerinden bir miktar Müslüman hacca gidebilsin. Bunun için hem tedbir hem duaya devam etmeliyiz.