Duygu Delen cinayetinde Mehmet Kaplan,'ev hapsi şartıyla' tahliye edildi

Gaziantep'te, geçen yaz erkek arkadaşının evinin balkonundan düşmesi sonucu hayatını kaybeden Duygu Delen'in ölümüyle ilgili davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. Ağırlaştırlmış müebbet ve 32 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan,'ev hapsi şartıyla' tahliye edildi.
Duygu Delen cinayetinde Mehmet Kaplan,'ev hapsi şartıyla' tahliye edildi
2021-06-16 21:58:54   Güncelleme: 2021-06-16 21:58:54    

Gaziantep'te şüpheli şekilde hayatını kaybeden 17 yaşındaki Duygu Delen'in ölümüne ilişkin açılan davanın 4'üncü duruşması görüldü. Gaziantep 10 Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanık Mehmet Kaplan katılırken, Delen ailesi avukatları Mehmet Balcı ve Ömer Faruk Akan, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü adına Av. Şafak Nur Atmaca, TBB Kadın Hakları Komisyonu adına Av. Meriç Güzel, sanık avukatı Enes Akbulut duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı Delen ailesi de takip etti.

Delen’in ölümüne ilişkin sanık avukatlarının talebiyle bilirkişi raporu hazırlayan Adli Tıp Uzmanı Nadir Arıcan, Murat Akbaba, Alpaslan Can, Çağlar Özdemir duruşmada hazır bulunurken soruşturma aşamasında dosyaya bilirkişi raporu sunan Prof. Dr. Hakan Kar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.

'Ben mahkemenin adaletine güveniyorum'

Adli Tıp Uzmanlarının dinlenmesinin ardından konuşan baba Bülent Delen, yaşanan olaydan beridir rahatsızlık yaşadığını söyledi. 2 gün önce bir esnafın kendisine gelerek “Amcası Yasin Kaplan ve bir yakını seninle görüşmek istiyor” şeklinde bir şey söylediğini aktaran Delen, “Ben ise onlara ‘Asla böyle bir şey ile yanıma gelmeyin’ dedim. Annesinin psikolojisi bozuldu. Bundan dolayı mahkemeye gelemiyor. Şuan da benimle ne görüşmek istiyorlar. Bizim para pulla işimiz olmaz. Herkesin parası olabilir bizim şerefimiz var. Ben mahkemenizin adaletine güveniyorum” ifadelerini kullandı.

'3 bilirkişi raporundaki çelişki giderilmeli'

Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı ise tarafların bilirkişisi ve uzmanlarının vicdanlı ve tarafsız olmaları gerektiğini söyledi. Nadir Arıcan’ın 82 sayfalık raporunun Hakan Kar’ın raporuna karşı reddiye olarak yazıldığını belirten Balcı, “Sanığın aleyhine olan hiçbir hususa değinmemiş. Bilirkişiler tarafsız bir şekilde rapor hazırlamamışlardır. Ne Duygu oraya intihar etmek için gitti ne de Mehmet Duygu’yu öldürmek için çağırdı. 12 sayfa duruşma tutanağı oldu tutanağın 8 sayfası karşı avukatların ısmarlama çağırdıkları bilirkişi uzmanının yanıtlarından oluşuyor. Kimin lehine rapor yazdılarsa onun lehine tanıklık yaptılar. Hakan Kar raporu 25 Eylül 2020 tarihlidir. İki bilirkişinin imzaladığı rapor 15 Aralık 2020 tarihlidir. En son hazırlanan raporda 26 Nisan 2021 tarihlidir. Bu üç raporu inceleyecek tarafsız bir bilirkişiden rapor alınması gerektiği kanısındayım” dedi.

'Kaydedilen görüntüleri tehdit olarak kullandı'

Olayın yaşandığı gün 6 polisin imzasıyla hazırlanan tutanağa değinen Balcı, “Olayın olduğu gün 6 polisin imzasının bulunduğu tutanakta sanığın olayın oluşuna ilişkin anlatımları ile sonrasında alınan savunması çelişkilidir. Sanığın olay günü kaydettiği görüntüleri Duygu'ya yönelik tehdit unsuru olarak kullandığı kanaatindeyiz. Biz Mehmet Kaplan'ın öldürme fiilinin faili olduğunu düşünmekteyiz. Sanığın tutukluluk halinin devamını talep ederiz” şeklinde konuştu.

Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan yeni rapor talep edildi

Sanık avukatının beyanının ardından mütalaasını açıklayan iddia makamı, soruşturma ve kovuşturma kapsamında dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporlarında, gerekse duruşma sırasında alınmış olan uzman mütalaalarından anlaşılacağı üzere maktul Duygu Delen’in düşme esnasında bilincinin açık olup olmadığının açıklığa kavuşturulamadığı, maktulün kol ve bacak kısımlarında meydana gelen ray şeklinde ekimozların gelişimi ile ilgili olarak alınan raporlar arasında çelişkinin mevcut olduğu, yine maktulün boyun kısmında oluşan ekimozların düşmeye bağlı mı yoksa düşme anından önce maktulle sanık arasında meydana gelmiş olan bir durumda ortaya çıkıp çıkmadığının anlaşılmadığı ve bu konuda da bir çelişkinin mevcut olduğu anlaşıldığından dosyadaki raporlar ve duruşmada alınan mütalaalar da değerlendirilmek suretiyle yeniden rapor aldırılması için raporların Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilmesine, sanığın bu aşamada tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

'Olayın intihar olmadığına eminim'

Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Mehmet Kaplan da olayın intihar olmadığına emin olduğunu belirterek, “Olayın cinayet mi, kaza mı veya intihar mı olduğu hususunda kimse kesin bir şey söylememektedir. Katılan tarafın vekili magazin gündemi oluşturmak için olaya şaibe katmaktadır. Ben olay cereyan ettikten sonra kaçma imkanım varken kaçmadım. Onlarca senaryo uydurdular ancak hepsini teker teker çürüttük. Hayatın olağan akışı olsa ben bugün burada olmazdım Duygu da yanımda olurdu. Olayı yaşayan benim. Ben 300 gündür neden, hangi şüpheye dayanarak tutuklandığımı bilmiyorum. Buna rağmen sesimi çıkarmadım. Geciken adalet, adalet değildir. Bana şımarık, psikopat, zengin züppesi her şey diyebilirsiniz. Ama ben artık Duygu’nun hatırasına mahkemede zarar verilmesini istemiyorum. 17 günlük kısıtlamada kimse evinde duramazken ben 300 gündür cezaevindeyim. 4.5 ay tek başıma bir hücrede kaldım. Tahliyemi talep ediyorum. Neden suçlandığımı bilmiyorum” diye konuştu.

'Karşı tarafın senaryosu bilimsel olarak çöktü'

Sanık avukatı Enes Akbulut ise savunmasında mütalaada aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirtti. Her duruşmada karşı tarafın avukatının olayı manipüle etmeye çalıştığını vurgulayan Akbulut, “Yarınki gazete manşetlerini belirlemeye çalışıyorlar. Biz cinsel istismar ile ilgili hususları dile getirmezken meslektaşım her duruşmada dile getiriyor. Olayın orijininin cinayet mi, intihar mı, kaza mı olduğu noktasında kesin bir şey yok. Müvekkilim Hakan Kar’ın raporuyla tutuklandı. Bu iddianame onun raporuyla hazırlandı. Bugün sorduğumuz soruları da ‘Bilimsel olan şeylere cevap vermem’ diyerek yanıtlamadı. Somut veriler var. Mehmet’in Duygu’nun yanına gitme görüntüsü var. Raporunda Mehmet’i cani göstermeye çalışıyor. Hiç görmediği bir şeyi yorumluyor ama görüntüleri olan bir durumu yorumlamıyor. Karşı taraf bir senaryo çizmiş. Bu senaryonun bilimsel olarak çöktüğünü bugün gördüler. Biz müvekkilimizin tahliyesini talep ediyoruz” ifadelerine yer erdi.

Sanık ev hapsiyle tahliye edildi

Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti dosyanın kül halinde Adli Tıp Üst Kuruluna gönderilerek maktulde meydana gelen ray şeklindeki ekimozların ne şekilde gerçekleştiği, maktulün düşme anı ve öncesinde bilincinin açık olup olmadığı, sanığın el bilek kısmında meydana gelen yaralanma nedeniyle maktul ve sanığın birlikte bulunduğu oda zemininde tespit edilen yoğunluktaki kanamanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, kendisinin bilerek atlayıp atlamadığı, bir başkası tarafından itilmek suretiyle düşürülüp düşürülmediği yada bir başkası tarafından maktulün tutularak aşağıya atılıp atılmadığı hususlarında rapor düzenlenmesinin istenmesine, sanık Mehmet kaplanın ev hapsiyle tahliyesine karar verdi.

Ne olmuştu?

Olay, 13 Ağustos 2020 tarihinde Gaziantep'in Şehitkamil ilçesine bağlı Batıkent Mahallesi Vehbi Dinçerler Caddesi üzerindeki bir apartmanda meydana gelmişti. 5 katlı apartmanın 4'üncü katından şüpheli şekilde düşerek yere çakılan Duygu Delen, hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın ardından evde bulunan Mehmet Kaplan gözaltına alınarak "kasten öldürme" ile "çocuğun cinsel istismarı" suçlamasıyla tutuklanmıştı.