Son Dakika Haberi - E-kitaplar okuma tarzını değiştiriyor mu?

Son Dakika Haberi - İlk elektronik kitabın yayımlanmasının üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçti.
E-kitaplar okuma tarzını değiştiriyor mu?
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İlk tepkiler olumsuz olsa da bazıları e-kitapların giderek yaygınlaşacağını, hatta klasik anlamda kitapların varlığını tehdit eder hale gelebileceğini öngörmüştü.

Araştırmalar ABD’de yetişkin nüfusun yarısının bir tablete ya da e-kitap okuyucusuna sahip olduğunu ve her 10 kişiden 3’ünün 2013’te e-kitap okuduğunu gösteriyor. Basılmış kitaplar hala en yaygın okuma biçimi olsa da son 10 yılda e-kitaplar da hızlı artış gösteriyor.

İnternet üzerinden alışveriş yapmaya olanak sağlayan dev şirket Amazon’un 2007’de Kindle adlı e-kitap okuyucusunu piyasaya sürmesinin büyük payı var bunda.

2008-2010 yılları arasında e-kitap satışı %1260 arttı. Ardından Nook ve iPad meydana çıktı. İngiltere’nin ünlü kitapçılarından Borders Books 2011’de iflas etti. E-kitap satışları artmaya devam etti, ama veriler bunun ilk dönemdeki kadar hızlı olmadığını gösteriyor.

Amerikan Yayıncılar Derneği’ne göre, kitap piyasasının yüzde 20’sini teşkil eden e-kitap satışları 2015’te duraklama dönemine girdi. Fakat baskı kitapların satışında da bir düşüş olmuştu.

Kitabın Geleceği Enstitüsü’nün kurucusu Robert Stein bu durağan çizginin bir gün yeniden yükselişe geçeceğini söylüyor. Stein, e-kitapların gelecekte yayınevleri tarafından değil, video oyunları sektörü tarafından üstlenilebileceğine, kitap okumanın daha sosyal bir deneyim haline geleceğine, yazarla okuyucunun dijital ortamda iletişim kurabileceğine inanıyor.

Stein’in Sosyal Kitap projesi ise üyelerin dijital metinlerde okurun satır aralarına kendi yorumlarını yazmasına olanak veriyor. Bazı okullarda öğretmenler tartışmaları teşvik etmek için bu tür okuma yöntemleri kullanıyor bile. “Gelecek kuşaklar açısından kitap okumanın tek başına yapılan bir aktivite olması fikri oldukça yabancı gelecek” diyor.

Kitap basımının tümüyle ortadan kalkması beklenmiyor, ama ağaç baskı, karanlık oda fotoğraf baskısı ve el dokuması gibi zanaatkar veya estetik bir değer kazanacağı tahmin ediliyor. Kitaplar okumak için değil, daha çok bakmak için olacak, sanat katalogları ve sehpalardaki yerlerini koruyacak.

Bazıları basılı kitabın 50 -100 yıl içinde tümüyle ortadan kalkacağına inanıyor.

Basılı kitabın ortadan kalkma ihtimali Massachusetts’teki Tufts Üniversitesi Okuma ve Dil Araştırma Merkezi başkanı Maryanne Wolf gibilerine ise endişe veriyor.

Yapılan araştırmalara göre, elektronik okuma, beynin metne verdiği anlama ve yoğunlaşma gibi tepkileri olumsuz etkiliyor. Basılı kitaplar sarmalayıcı bir okuma aktivitesi iken, ekran üzerinde okumak en dikkat dağıtıcı türden görülüyor.

Kindle e-kitap okuyucuları ise arada bir yere denk düşüyor. Wolf’a göre, çoğu insan, bilgi toplamak için ideal olan, ancak eleştirel ve analitik olmayı sağlayan derin okumaya uymayan bu yöntemle hikayeye girme becerisinin değişmesinden endişe duyuyor.

Fakat bunun tersini gösteren araştırmalar da var. Buna göre, e-kitap okumak kavrayışı azaltmadığı gibi, özellikle disleksik kişilerin okumaktan daha fazla zevk almasını sağlayabilir.

400’den fazla kreşe giden çocuk üzerinde yapılan deneylerde, çocukların animasyon içeren e-kitaplardaki hikayeleri daha iyi anladığı ve daha fazla kelime öğrendikleri görüldü.

Wolf, ABD ve Avrupa’da çocukların elektronik cihazlarla fazla vakit geçirmelerinin sorunlu olduğunu kabul etmekle birlikte, gelişmekte olan ülkeler açısından bu cihazların bilginin demokratikleşmesini sağladığını belirtiyor.

Her iki kitap türünün de toplum için korunması gerektiğini söyleyen Wolf, ABD’de son dönemlerde gözlenen baskı kitap satışında artış eğilimini bu kitapların değerinin anlaşılmasına yorarak memnuniyetle karşılıyor.

“Tam anlamıyla okuma deneyimini yaşayan beyin devresi insan türünün entelektüel gelişimi açısından en önemli katkılardan biri olmuştur. Bunu tehdit eden her şey dikkatle incelenmelidir.”

BBC Türkçe