Abdullah Öcalan'ın yakalandıktan sonra ilk sorgulamasını yapan emekli albay Hasan Atilla Uğur, Yeni Şafak'a konuştu. Uğurlu'nun gazeteye yaptığı açıklamalardan öne çıkan bölümler şöyle:
'Bu ikinci kalkışmanın esas amacı işgal'
"Bundan 3-4 gün önce İngiltere'nin yüksek tirajlı gazetelerinden biri olan Daily Express'te bir yazı yayınlandı. Diyor ki, 'Türkiye'de ikinci kaos ortamı geliyor. Bizim Kıbrıs'ta üssümüzdeki 10 bin deniz piyademiz, Türkiye'de bulunan 50 bin İngiliz'in can güvenliği için Türkiye'ye girecek, Türkiye'de güvenli bölgeler oluşturacağız. Vatandaşlarımızı hava yoluyla tahliye edeceğiz'. Bakın bu bir işgal planıdır. Bu ikinci kalkışmanın esas amacı işgal. Peki bu kaos nasıl olacak? Çok net bir bilgi bu: Güneydoğu'da her zaman yaptıkları gibi HDP'lilerin de çağrısıyla bir nümayiş, gösteri yapılacak. Polisin, askerin içinde tespit edilmemiş FETÖ'cüler gaz sıkmak yerine, halkın üzerine ateş açacaklar. Bu, benim ulaştığım bir bilgi, net. Olay büyük ihtimal Şemdinli, Yüksekova ya da Kızıltepe'de olacak. Burada 15-20 kişi ölecek. Bölgedeki bütün ilçelerde, illerde, İngiliz konsolosluğundan ziyaret edilen aşiretler bu oyuna gelirlerse eğer, halkı sokağa dökecekler. Batı'da ise fitili, 4-5 noktada sansasyon yaratacak büyük patlamalarla ateşleyecekler. Bunu ya PKK ya da IŞİD yapacak. Yine eşzamanlı olarak hedef olarak gördükleri kişilere yönelik suikastler devreye girecek. Bu yapıldığı zaman inanılmaz bir kaos ortamı olacak. Herkes ayağa kalkacak ve iç savaş dedikleri, esas onların istedikleri plan hayata geçecek."
“15 Temmuz'da beceremedikleri, erken düğmeye bastıkları için yapamadıkları bu. İç savaş durumunda Amerika diyecek ki, 'Benim Türkiye'de vatandaşlarım var. Zaten Türkiye de benden yardım istedi', diyerek gelip oturacak. İngiltere de aynı şekilde hazırlıklı zaten. Peki ne olacak o zaman Türkiye? Allah korusun. Kimin kimi vurduğu belli olmayacak. Komşu komşuyu vuracak, yağma başlayacak. Aklınıza ne geliyorsa, her şeyi uygulayacaklar, 100 sene önce yapamadıklarını şimdi yapacaklar. 40 yıldır FETÖ'yü, PKK'yı bunun için yetiştiriyorlar. Amerika, İngilizlerle beraber bu işin arkasında olacak. Öcalan'ı ben sorguladım. 8 ay boyunca orada kaldım. Bana bir lafı var: 'Dünyada bugüne kadar her şeyi İngilizler planlar, Amerikalıları oynatır'."
"Gülen'in teslimi Apo'dan zor"
1999 yılında PKK elebaşı Öcalan'ı sorgulayan efsane komutan olarak tanınan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, “Öcalan'ın ele geçirilmesi mi zordu, FETÖ'nün mü ele geçirilmesi mi daha zor olacak?" sorusuna şu cevabı verdi: “FETÖ, PKK ile büyük benzerlik gösteriyor. ASALA bitti, PKK çıktı. PKK elebaşı alındı, hemen akabinde Fetullah at başı geliyordu. Ama FETÖ konusunda ABD'nin şöyle bir avantajı var: Bu, dini duyguları kullanan bir örgüt. Dünyada sosyalizmi kullanmaya çalışan bir PKK'dan ziyade dini duyguları ön plana çıkaran, istismar eden, iktidarlar ve muhalefetle 40 yıldır hep işbirliği içerisinde olan bir örgütten söz ediyoruz. Dolayısıyla ABD, FETÖ konusunda Apo'yu kullandığı zamankinden daha akıllı hareket etmeye başladı. Nedir? Gülen'in ABD'den bize teslim edilmesi onlarca sene alacak bir hukuki süreç teşkil ediyor. Öcalan'ın iadesinden çok daha zorlu bir süreç bekliyor bizi FETÖ'nün iadesinde. Öcalan'ın iadesinde biraz daha erken hareket ettik. Karşılıklı istihbarat örgütleri de konuşuyordu Apo konusunu. Ama şimdi FETÖ konusunda bu çok fazla geçerli değil."
'Kriptolar duruyor'
“Bugün zafer sarhoşluğuyla, 'bakın içeri aldık adamları' diyoruz ama kriptolar duruyor. Siyasetin içindeki adamlar bunlar. Bunlar gözümüzün içine baka baka 'FETÖ ile mücadele ediyoruz' görünümü çizmeye çalışıyorlar. Mesela MİT. Burada bir temizlik oldu mu? Dünyanın hiçbir yerinde 8 bin-10 bin rütbeli personelin katıldığı böyle bir kalkışma, böyle bir işgal, rezillik hareketini MİT'in duymadığına beni kimse inandıramaz. MİT, en başından beri bu girişimden haberdardı. Peki niye bir şey yapmadı? Ülkenin bütün kurumları FETÖ'nün eline geçti de bir tek orası mı pir-ü pak kaldı? Senaryoları boşa çıkarmak için yapacağımız bir diğer şey, süratle milli bürokrasiyi oluşturmamız. Hem askeri hem sivil anlamda milli bürokrasiyi mutlaka oluşturmamız lazım. MİT, TSK vb. Buralarda milli, mandacı olmayan, şucu bucu olmayan, liyakatli insanları istihdam edilmeli."
“İkinci kalkışmayı gayri milli unsurlar, PKK ve FETÖ birlikte yapacak. Şuanda ABD'nin argümanı durumunda olan tüm örgütler hepsi birlikte yapacaklar. Askeri, polisi, bürokratı, kim varsa devreye girecek. Şekli 15 Temmuz gibi olmayacak. Çift başlı, on başlı bir hadise. Şuana kadar alınmayanlar, bilinip de dokunulamayanlar, hepsini göreceğiz bu hadiselerde. Sadece askeri değil, polis, bürokrasi, emir komuta zinciri diyecekler. Türkiye'yi uyanık olmaya davet ediyorum. Eğer biz bu oyunu bozmazsak, ikinci girişim kasım ayını geçmez."
"Bir kamplaşma yaratılmaya çalışılıyor"
“Türk milletini ikaz ediyorum. Çok dikkatli ve akıllı olmamız gereken bir zaman. Hani bir ara 'Yenikapı ruhu' dedik ya. Şuanda bu ruh bilinçli olarak zedeleniyor. Başta CHP bozmaya başladı bu ruhu. Bilerek yapılıyor bunlar. Görev. Bir kamplaşma yaratılmaya çalışılıyor. Tarık Akan'ın, Allah rahmet eylesin, cenaze törenine baktığımızda, Türkiye'de normal bir ortamda cenazeye 5-10 bin kişi giderdi, şimdi 1 milyona yakın kişi gitti. Bu, kamplaşmanın bir göstergesi. Ben onlar o taraf, bunlar bu taraf demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Ama ilginç bir sosyolojik süreçten geçiyoruz. 15 Temmuz ertesi bu olayın ABD oyunu olduğu konusunda herkes yüzde 100 hemfikir iken şimdi, 'Olur mu öyle şey! ABD mi? Olmaz' deniyor. Bir NATO'culuktur çıktı piyasaya."
“Neredeyse her programda Mustafa Kemal Atatürk'e söven birileri çıkıyor. Bunu germek için yapıyorlar, bilerek yapıyorlar bunu. Bu gerginliğin yaratılması direk ABD'nin, Fetullah Gülen'in işine yarar. Bizim bu kadar tecrübeden sonra bu oyuna gelmememiz lazım. Dünyanın hangi yerinde bir ülkenin Meclisi bombalandı? Biz hâlâ mı kendimizde değiliz? Bırakalım bu ayrılıkları, gayrılıkları. TV'lere bir bakıyorsunuz, illa bir Kürtçü, bir FETÖ'cü çıkıyor ekranlara. Bunlar terörist. Son ana kadar ne olacak diye bekledi bunlar. Türkiye, duruma göre taraf olanlardan geçmişte çok çekti. Artık çekmeyelim."
'Paraları tıkır tıkır ödendi'
“Cezaevlerinde de çok büyük isyanlar başlayacak. Bunu cezaevindeki FETÖ'cülerin gardiyanlarla, oradaki jandarma personelleriyle konuşmalarından görebilir yetkililer. Bu isyanlara sadece FETÖ'cüler değil, hırsızı, tecavüzcüsü, herkes katılacak. Cezaevindeki adamın psikolojisini ben bilirim; 5 yıl 8 ay 10 gün yattım ben. Cezaevlerinden aldığım bilgilere göre, şu anda FETÖ mensupları bir buçuk aydır cezaevlerinde artık itirafçı konumuna gelmiyorlar. Başta itirafçı olmaya çok temayül vardı, vazgeçirttiler. 'Yanınızdayız, maddi-manevi, aileleriniz bize emanet. Bunları yapanlardan hepsinin hesabını soracağız. Biz büyük akılız' dediler. İtirafçılık bitti. Ailelerinin sözde mağduriyeti de bitti. Bütün kredi kartı borçları ödendi. Ev kredileri vs. aklınıza ne geliyorsa bunların hepsi tıkır tıkır ve nakit para olarak götürüldü, ellerine verildi. Emniyetteki arkadaşlara sorduğunuzda 'getireni tespit etmeye çalışıyoruz' yanıtını alıyorsunuz. İşte bu zafer sarhoşluğudur, 'zaten aldık' demektir ve bunun bize zararı olur. Bunlar cezaevlerinde gardiyanları tehdide falan başlamışlar. Yine FETÖ'nün 2009-2010'da cezaevlerindeki gardiyanlara yönelik örgütlenmelerini düşündüğümüzde cezaevi ayaklanmalarının nereye gideceğini kolaylıkla kestirebiliriz. Gardiyanlara yönelik ciddi bir FETÖ temizliği gördük mü? Hayır. Yine özel güvenlik şirketlerine de bakılmadı bugüne kadar. Özel güvenlik bugün Başbakanlık'ta da her yerde de var. Bu şirketlerin sahiplerine de bir bakmalıyız."