Erdal Ergüler: Evrim Ağacı'nda bilim adı altında hayvan düşmanlığı!

İnsanların beslenme alışkanlıklarına geniş yer ayıran Evrim Ağacı'nda çok sayıda 'Vejetaryenlerin/Veganların %84'ü Neden Et Yemeye Geri Dönüyor?' tarzında asılsız makale yer aldı. İnsanların etçil olduğunu ( kafalar karışık, yer yer hepçil deniliyor)  iddia eden Evrim Ağacı'nın insan doğasının nihai bir sonucu olan kapitalizmi neden meşrulaştırmadığı ise merak konusu.

Diğer yandan Evrim Ağacı'na destek olan ve yazılarına yer veren sol çevrelerin insan doğasının bir sonucu olan kapitalizm ile neden mücadele ettikleri bu sorulara açıklık getiriyor.

VEGANLIK NEDİR?

İnsanların etik gerekçelerle hayvan yemeyi reddetmesi bilimsel çerçevede ele alınacak, tartışılacak bir olgu değil etik bir boykot şeklidir. İnsanlar Ankara Katliamı'na karşı çıkmak için oturup otopsi sonucu beklemediler, bombanın yapısını merak etmediler, bir katliamdı ve karşı çıktılar. Veganlık budur. Katliama karşı gelmektir. İnsanlar hayvan yemeyi reddediyorsa bunu bilimin öngördüğü çerçevede değil tamamıyla sömürüye katliamlara ortak olmamak amacıyla yapıyor.

EVRİM AĞACININ BİLİM ANLAYIŞI: SÖMÜR, KATLET, YOK ET

İnsan doğasının, doyumsuzluğunun, güce tapma eğiliminin bir sonucu olan savaşlar ve kapitalizm de insanlık için kaçınılmaz nihai bir sondur. Fakat bu böyle diye Çorum Katliamı, Maraş Katliamı, Sivas Katliamı meşrudur, bilimseldir diyen bir makaleye henüz rastlanmamıştır.

EVRİM AĞACININ BİLİM ANLAYIŞI: IRKÇILIK VE TÜRCÜLÜK

Evrim Ağacı'nın anlayışı  ceset yemekten vazgeçemeyen bir güruhun, yedikleri ceset aşkına uzun uzun makaleler döşemekten bir adım öteye gidemedi. Bununla da kalmadı sömürüye, katliama ortak olmak istemeyen çevreleri eleştiren asılsız makalelerle bir saldırıya dönüştü.

EVRİM AĞACI BİLİMSEL DEĞİLDİR

Bugüne dek insan doğasının bir sonucu olan ve sonucu olduğu halde reddedilen kapitalizme yönelik 'Neden kapitalizme geri dönüyoruz' diye bir makalesi bulunmayan fakat konu hayvanları yemek olduğunda durmaksızın makale üreten Evrim Ağacı türcülüğünden, tarafgirliğinden kurtulamadığı için bilimsel değildir, bilimsellik kisvesinde köleciliğin meşrulaştırılması, yeniden inşasıdır. Elbette hayvan avlayıp yakan insanoğlunun Sivas'ta insan yakması şaşırtıcı değildir, elbette yamyamlık, barbarlık, kan içmek, et yemek insana uzak değil fakat bilimin derdi şiddeti yeniden üretmek değil. Kadınlara tecavüz haberlerini okuduğumuzda, tecavüzcülerin büyük bir çoğunluğunun bilinen en iyi 'sosyal aktivite'sinin 'avcılık' olduğunu görüyoruz, bir de ideolojik olarak benzer gruplarda olduklarını görüyoruz, hayvanlara uygulanan şiddet diğer şiddet biçimlerinin beşiğidir. Hiçbir bilimsel makalenin ucu Madımak Oteli'nde yaşananları meşrulaştırmaya varamaz,varmamalı. Aksi halde bunun bir adım sonrası 'Neden insan yakıyoruz', 'Neden tecavüz ediyoruz?' gibi her şeyi 'bilimsel çerçevede' anlayışla karşılayan bir biçime dönüşecektir.