Dün sosyal medya hesaplarımda vegan doktor Murat Kınıkoğlu'nun Doğu Perinçek için oy istemesinin ardından yazdığım yazıya aldığım tepkiler nedeniyle konuyu detaylandırmaya karar verdim.
Tepkilerin odağında Murat Kınıkoğlu'nun unvanı ve vegan oluşu vardı ve tepkilerin temel mantığı da 'O bir vegan, ne derse alkışlarız', 'Biz taraftarız, içerik bizi bağlamaz', ya da 'Neden bunu yazdınız, sümen altı edelim.' şeklindeydi.
Linç kültürünün bir topluluğa, gruba, çevreye ait olma hissinden ve bu hissin tepki gösterilen şeyin içeriğine dahi bakılmasının önüne geçmesinden doğduğunu düşünüyorum.
Yani birisi, vegan kimliğiyle bilinen başka birisini eleştirdiğinde eleştirinin içeriği değil, eleştirilen kişinin vegan oluşu hareketlerimizi, davranışlarımızı belirliyor. Vegan kişi mezbaha patronuna oy istese 'Hoca efendimizin bir bildiği vardır' minvalinde ilginç tepkiler bunlar. Eleştirilere yaklaşımımız ' Bu kişi ne demek istemiş', 'Ne anlatıyor acaba' değil, tuttuğumuz takımın kalesine gol geliyor, savunmaya koşun şeklinde cereyan ediyor.
MURAT KINIKOĞLU'NUN DOĞU PERİNÇEK'E OY İSTEMESİ
Gözden kaçırılan bir detay daha var. Murat Kınıkoğlu oy vermiyor, oy istiyor. Yani kendi sınırını aşmış. Birisi benden oy istediğinde kafamda şekillenen ilk şey bir rantın parçası olacağım, kullanılacağım hissidir. Kimsede bu böyle gelişmek zorunda değil, bende böyle. Doğal olarak beni salak yerine koyduğunu düşündüğüm birine tepki göstermem en doğal, en insani reflekslerden biri.
Tarihi boyunca şekilden şekile giren, bir dönem Abdullah Öcalan'la kolkola giren, farklı dönemler derin devletle ilişkileri tartışılan birisine başka birisi vegan kimliğiyle oy istiyor. Madem bir rahatsızlık var, biraz daha açalım;
MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür CNN Türk canlı yayınında Aydınlık hareketi için 'Bunlar sola karşı kurulmuş, solu bitirmek için kurulmuş bir örgüttür. Bunların her şeyini ben iyi bilirim. Doğu Perinçek’in PKK’yı ziyaretindeki resimleri de ben bastırdım. ' diyor.
Gün Zileli ise hatıralarını anlattığı ‘‘Havariler’’ adlı kitapta, 'Aydınlık'la MİT'in bağlantısı vardı ve MİT, Aydınlık'ı kullanıyordu.' diyor. Zileli, 1977'de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan 1 Mayıs'ı da tamamen farklı bir açıdan anlatıyor.
Doğu Perinçek, 'Darbeden bizim de, MİT'in de, Melih Gökçek'in de önceden haberi vardı.' diyor.
Başka bir cümlesinde ise
'PKK temizlendi, MİT’i paralize ettim, HDP’den bize katılım var'
Yine başka bir yerde
'PKK'yı MİT kurdu' diyor.
Doğu Perinçek bu konularla gündemde ama bizim gündemimiz bu da değil.
VEGANLIK VE SEÇİMLER
Avrupa'da hayvan hakları savunucuları paranın gücüne karşı mücadele ederken Türkiye'de 'Doğu Perinçek'e oy verin', 'şuna, buna oy verin', 'nasıl oy vermezsin' 'Hayvanları bir tek onlar şey yapıyor' diyen garip bir kitle var. Hayvanların mal olarak görülmesinin, paranın hayatımızdaki yerinin hükümetlerle, sandıklarla giderileceği sanrısı yaşarken, bunu bilimsel kimliğiyle yapan kişiler de eklenince olayın tuzu biberi oldu, bilim de çöp oldu gitti.
VEGAN OLMAMA ÖZGÜRLÜĞÜN YOK AMA FAYTONA BİNEN BİRİNİ YÜCELT, BESLE, BÜYÜT
Veganların birçoğuna göre hayvan yemek bir özgürlük konusu değildir. Peki nasıl oluyor da bu sistemin devamını sağlayan hatta içten içe onu besleyip büyüten birisine oy vermek ya da oy vermeye davet etmek özgürlük konusu olabilir. Bu durumda veganlar kime, neye karşı savaşmaktadır? Mezbaha patronları için de kendi aramızda para falan toplayalım mı ne dersiniz?
SAYFADA VEGANLIĞA SANSÜR
Takip edenler bilirler Murat Kınıkoğlu bir dönem yönettiği Facebook sayfasında veganlığın etik ayağıyla ilgili değil sadece sağlıkla ilgili paylaşımlara yer vereceğini açıklamıştı, buna gerekçe olarak da tartışmaları gösterdi. Peki nasıl oluyor da sadece sağlıklı ilgili paylaşımlar yapacağını söyleyip sansür uygulayan bir doktor insanları Doğu Perinçek'e oy vermeye davet ediyor? Şimdi bu sansürün esas nedenini sorgulamayalım mı?