Erdal Ergüler yazdı: Taha Duymaz ile ilgili ortaya atılan komplo teorileri

Bunlardan ilki yaşadığı fakat gizlendiği, ikincisi de öldüğü fakat prim nedeniyle saklandığı iddialarıydı. Son olarak Seyhan Soylu'nun bazı açıklamaları referans gösterilerek LGBT'li olduğu için ailesi tarafından öldürüldüğü suçlamaları ile çok fazla ileri gidildi.

Günlerce vinç olmaması  nedeniyle enkaz altında bekleyen çok fazla insana tanıklık ettik. Öncelikle bunu belirtmeliyim. Oyuncu Orhan Aydın'ın kızı Eylem Şafak Aydın'a gereken 50 tonluk vinç 4. gününde ulaştı. Olay yerinde AFAD olmaması, gönüllülerin ağır kaldığı çalışmalar nedeniyle 6. günde maalesef ölmüş halde ulaşıldı. Taha da benzer bir süreç yaşadı.

İddialara bakınca maalesef toplum olarak depremden olumsuz etkilendiğimiz açık. Neden açık?

Taha'nın babasına deprem esnasında nerede olduğu sorulunca duraksaması dahi bir delilmiş gibi sunuluyor. Yaşlı bir insana soru sorunca kuvvetle muhtemel alınacak ilk reaksiyon  durması olur. Yaşlı olmasa da her insan herhangi bir soru karşısında duraksayabilir. Evladını kaybedeceğini düşünen bir babanın tüm yaşam fonksiyonları da duraksayabilir.

Bazı kişiler de ablasının Gülben Ergen'in yaptığı ölüm açıklamasını yalanlamasını, o esnada takipçi toplamak amacıyla yapıldığını öne sürüyor. Çocuğu depremde ölen Mesut Hançer'in enkaz altındaki evladının elini bırakmadığı görüntüler tüm medya kuruluşlarına yansıdı. Yas sürecinin en bilinen özelliklerinden biri inkar etmektir. Kişi buna inanmak istemez, uzun bir süre inanmayabilir de. Sadece Gülben Ergen'in açıklaması değil başka bir resmi açıklama yapılsa dahi ailesi bunu inkar edebilir, bu doğal psikolojik bir süreçtir. Öne süren kişilerin de o esnada takipçi sayılarının arttığı görülüyor. Akıllarına bir aile üzerinden bu ihtimalin gelmesi manidar.

Herhangi bir yakını enkaz altında olduğunda Ben olsam hemen koşardım gibi yaklaşımlar sadece sizin kişilik tipinizi, olaylara yaklaşımınızı tanımlar. Herhangi bir aileyi rahat, geniş, duyarsız yapmaz. Ben koşuyorum diye herkes koşmak zorunda değil. Her insanın olaylara yaklaşımı farklıdır. Ağlamıyor diye, ağlayamıyor diye de birini suçlayamayız. LGBT'li olduğu için ailesi tarafından öldürüldüğü gibi suçlamalar toplumun vardığı ruh halini gözler önüne seriyor.

Suçlamaların tamamı herhangi bir delile dayanmayan tamamen niyete dayalı suçlamalar, üstelik bir aile için zor olabileceği öngörülen bir süreçte fazlasıyla artniyetli.