Yüreği Sivas’ın aşkı hasretiyle yanan tüm Sivaslı kardeşlerime buradan selamlarımı gönderiyorum. Bu akşam bizleri İstanbul’da yaşayan Sivaslı kardeşlerimle bir araya getiren kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bugün gerçekten dolu dolu bir gün geçiriyoruz.
Bugün açılışını yaptığımız Gebze halkalı hattı ile İstanbullulara net 1 saat 15 dakika kazandırıyoruz. Bu önemli projenin İstanbullu kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. Son bir ayda İstanbul’da 10 ilçemizi gezmiş olduk.
Bize oy versin vermesin her bir insanımızı ziyaret ettik ediyoruz. Dün Şırnak ve Hakkari’deydik. Oralarda da muhteşem katılımlarla mitinglerimizi yaptık. İl ve ilçe ziyaretlerimizi tempomuzu artırarak sürdüreceğiz. 31 Mart seçimlerinin önemini halkımız artık idrak ediyor.
Muhalefet sabah akşam bir başka anket firmasıyla seçim falı açarken, biz haftanın 7 günü sahadayız, sokaktayız, insanımızın arasındayız.
Bir belediye başkanı oy yoksa yol yok” der mi? CHP’liyse der. Kameralar önünde inancıyla dalga geçilenler 31 Mart’ın gelmesini bekliyor. Ezanına saygısızlık yapılanlar 31 Mart’ı bekliyor. 31 Mart ülkemizin en önemli seçimlerinden biridir. Siyaset dizaynı yapanlarla hesaplaşma seçimidir.
31 Mart’ta sandıkta sadece belediye başkanlarını meclis üyelerini muhtarları belirlemekle kalmayacağız. CHP’nin İYİ Parti’nin listelerinde bölücü örgütün sızdırdığı elemanları var. Bunun belki de farkında olamayacaklar.
Onlar bayraklarımızı yakıyor, biz cumhur ittifakı olarak tankların önünde bayraklarımızla duruyoruz farkımız bu. Onun için 31 Mart bir beka meselesidir.
Biz bunlara vatanımızı böldürtmeyiz. Bunu hesabını sandıkta soracağız. Fatih’in emaneti bu mübarek şehir duvarlarına zulüm 1453’te başladı” yazanlara sandıkta çok iyi bir ders vereceğiz.
Bay Kemal İstiklal Marşı’nı bilmiyor ki. Bu HDP kongrelerinde bile istiklal Marşı okumuyor. Bayrak astırmıyor. Bay Kemal bunlarla beraber. Benim yiğidom bunlara oy verir mi? 31 Mart bunu hesabını sorma tarihidir. 19 günümüz var. 19 gün çok koşturmamız lazım.
Sandıklara 27 Mayıs darbesiyle darağacına gönderilen demokrasi kahramanları için gideceğiz. Sandıklara merhum Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, Alpaslan Türkeş gibi devlet adamları için gideceğiz. Sandıklara aynı zamanda 15 Temmuz şehitleri için koşacağız.
Sevgi ispat ister delil ister. Seven sevgisini icraatlarıyla belli eder. Ülkesini ve şehrini seven de oraya hizmet götürür. Biz İstanbul’a aşığız diyoruz Sivas’ı seviyoruz diyoruz Türkiye’ye sevdalıyız diyoruz. Bu sevgimizi icraatlarımızla göstermeye çalışıyoruz.
Bir Temel var bir Temel daha var. Bunlardan bir tanesi Sivas’a yüksek hızlı tren istemiyor. Bir de Temelli var: Sezai Temelli. O da Mardin’e hızlı tren gelecekmiş. Sizin yüksek hızlı trene ihtiyacınız var mı?” diyor.
Birisi Temel birisi Temelli. Bakın birbirlerini nasıl bulmuşlar. Bunlar ipin ucunu kaçırdılar ne yaptıklarının farkında değiller.
(HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli için) Bu adam terörist. Şimdi işi saptırdılar ne diyorlar; 'Cumhurbaşkanı HDP'ye oy verenlere terörist diyor.' Ya bunlar sahtekar. Ben HDP'ye oy verenlere bugüne kadar terörist demedim, oy verilenlere terörist diyorum. Kim onlar? İşte bu.
Şimdi ben buradan tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Bakınız, Kandil'deki adam talimat veriyor. 'Oylarınızı Kürdistan’da şuraya' diyor. Batıda da 'Biz AK Parti ve MHP’ye seçimi kaybettireceğiz' diyor. Temelli de diyor ki 'Kürdistan’da oylar HDP’ye, Batıda AK Parti’ye ve MHP’ye kaybettireceğiz diyor.
Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Bu adam Kürdistan’ı çok seviyorsa Kuzey Irak’ta Kürdistan bölgesi var, buyursun oraya gitsin. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge yok. Türkiye’yi biz bunlara böldürtmeyeceğiz.
Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla iş birliği içinde hareket eden CHP zihniyetinin bir daha İstanbul üzerine çöreklenmesine müsaade etmeyeceğiz. Bunun için sizlerden 31 Mart’a kadar çok çalışmanızı istiyorum.
31 Mart akşamı inşallah bu zaferi hep beraber kutlayalım. Unutmayın bu seçim bir yerel seçimdir bir genel seçim değil. Ama 4,5 yıl Türkiye’nin başında bu kardeşiniz var. Ölüm olmadıkça ben buradayım. İstiyorum ki, İstanbul’un başına da dilini bildiğin gönlünü bildiğim bir Binali Yıldırım kardeşim gelsin. Ve İstanbulumuzu şu anda bulunduğu noktadan çok daha ileri noktalara taşıyalım. Bu iş bir kadro işidir dayanışma işidir. Bunu da ancak bu işi bilenlerle yaparsınız.