Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Beştepe’de düzenlenen törenle, TOKİ’nin 100 bin konut protokolüne imza attı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, evlerin yüzde 10 peşinat, 894 lira taksit ve 240 ay vadeyle satılacağını söyledi. 1,5 yılda bitirilecek projenin toplam yatırım bedelin de yaklaşık 17 milyar 300 milyon lirayı bulduğunu söyledi.
Erdoğan, tank-palet fabrikasının satılmadığını, 25 yıllığına kiralama işletme ihalesinin verildiğini de yineledi.
Beştepe’deki törende konut projesinin ayrıntılı tanıtımını yapan Erdoğan daha sonra konuyu CHP’ye getirerek, Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi:
96 MİLLET BAHÇESİ İNŞA EDİLİYOR: Bugüne kadar 857 bin konut inşa ettik. Aynı zamanda 24 bin derslikli okullar, 40 bin yatak kapasiteli hastaneler, kamu kurumlarımızın hizmet binaları, stadyumlar, çok sayıda sosyal ve kültürel tesis TOKİ tarafından ülkemize kazandırıldı. 96 millet bahçesi de yine TOKİ tarafından inşa ediliyor.
GECEKONDULARDA GETTOLAR TÜREMİŞTİ: Çeşitli nedenlerle kırsaldan göç eden vatandaşlarımız genellikle denetimsizlik neticesinde şehirlerin etrafına gecekondu dediğimiz sağlıksız yerleşim yerleri kurmuşlardır. Siyasetçilerin göz yummasıyla bu gecekonduların sayısı artmıştır. Herhangi bir depremde; işte daha yeni Konya’da olan hadiseyi duydunuz. Yığma bir gecekonduda üç tane çocuk öldü. Şimdi bunlara eyvallah etmek mümkün mü? İstanbul gibi bir şehirde ne yazık ki aynı şeyler yaşanıyor. Şimdi biz bunlara on yıllar boyunca yoksulluğu çoğaltan politikalar eklenince sorun içinden çıkılmaz hale gelmiştir. 1984’ten itibaren bölücü terörle, çarpık kentleşme diğer bölgelerimize de yayıldı. Çarpık kentleşme ve gecekondulaşmanın şehirlerimizin sadece yapısını kültürünü değil sosyal dokusunu da tahrip ettiğini gördük. Suç oranlarından, uyuşturucu kullanımına kadar birçok sıkıntıyla yüzleşmek zorunda kaldık. Bir dönem İstanbul gibi şehirlerimizde devletin adeta hiçbir varlık gösteremediği gettolar, varoşlar türedi. 1994 yılında İBB Başkanı olduğumda karşımızda gerçekten korkunç bir manzara bulduk. Çarpık kentleşme ve gecekondulaşma sorunu İstanbul’da had safhadaydı. Aynı şekilde İzmir’de Kadifekale. Gecekondulardan geçilmiyor, hâlâ öyle. Rezillik üzerine rezillik. Ankara’nın bir kısmı yine öyle.
GECEKONDU SAHİPLERİNİ DEVLETLE KUCAKLAŞTIRMANIN MÜCADELESİNİ VERDİK: Kentsel dönüşüm diye ortaya çıktık, çünkü bunların değişmesi gerekiyordu. İşte 1 milyona yakın TOKİ vasıtasıyla yaptığımız konutlar bunun adımlarıydı. Gecekonduları şehirle, gecekondu sahiplerini de devletle kucaklaştırmanın mücadelesini verdik. O dönem İstanbul’da Kiptaş adlı kuruluş ortaya koyduk.
DİYARBAKIR ESKİ DİYARBAKIR DEĞİL: 3-5 yıl öncesinin Diyarbakır’ı ile bugünün aynı değil. Binalar bitişik nizam, içinden tüneller açılmış, bombalar yerleştirilmiş olan o binaların hepsini yıktık ve şimdi oralarda TOKİ olarak girdik ve oralarda yaptığımız konutlarla biz o bölgede yaşayan vatandaşlarımıza da insanca yaşamanın imkanını sağladık. Kürtler yaşıyor, Türkler yaşıyor demedik. Buralarda benim vatandaşım yaşıyor dedik.
CHP, MESLEK ODALARI SABOTE ETMEYE ÇALIŞTI: Birileri sürekli önümüze engeller çıkardı. CHP ve güdümünde hareket eden kimi meslek odaları projelerimizi sabote etmek için çaba harcadılar. Medya aracılığıyla, mahkeme aracılığıyla, sokaklar kışkırtılarak mega projelerimiz durdurulmaya çalışıldı.
BEŞTEPE RUHSATSIZ DEĞİL: Burası milletin evi, benim evim değil. Burası cumhurbaşkanlığı külliyesi. Burada sizlerle bu toplantı yapıyoruz. Kaç kere şurayla ilgili ‘ruhsatsız bina’ dediler ve Danıştay burayla ilgili kararını açıkladığı halde burada ruhsat problemi yoktur demesine rağmen bakıyorsunuz ana muhalefetin başı ikide bir buranın ruhsatsız olduğunu söylüyor. Belge ortada daha ne istiyorsun?