Erdoğan: Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, hükümete saldırmanın yollarını aramayın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü açıklama yapan TÜSAİD'a sert tepki gösterdi. Erdoğan, "TÜSİAD ve yavruları size sesleniyorum. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz" dedi.
Erdoğan: Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, hükümete saldırmanın yollarını aramayın
2021-12-20 11:09:46   Güncelleme: 2021-12-20 11:09:46     © AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfınca Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 2021 İlim Yayma Ödülleri Töreni'nde, ödül sahiplerini tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 19 yılının Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim bir mücadelede yeni bir safhaya geçişin sembolü olduğunu vurgulayarak, ülkede sadece demokrasiyi güçlendirmekle, sadece hak ve özgürlükleri genişletmekle kalmadıklarını aynı zamanda asırlık özlemleri de dindirdiklerini söyledi.
Attıkları her adımla bu ülkenin insanlarının inançlarıyla değerleriyle kültürleriyle vatan topraklarında var olma azminin asla bitmeyeceğini gösterdiklerini belirten Erdoğan, ülkede eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora kadar her alanda kurulan güçlü altyapıyla milleti hak ettiği hayat standartlarına kavuşturduklarını anlattı.

'Aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Eğer artık Türkiye küresel krizlere karşı bu derece dayanıklıysa krizleri fırsata çevirme konusunda bu derece özgüven sahibiyse gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz. Aslında son 8 yıldır yaşadığımız her hadisenin bir tarafında ekonomi hep vardı. Gezi olayları sırasında ağaç bahanesiyle hedef alınan projelerimizi tüketmeyin, ekonomiyi çökertin kampanyalarını ekranları başında bizi izleyenlere söylüyorum, hatırlayın. O gün yine ekonomi demiyorlar mıydı? FETÖ ihanet çetesinin 17/25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar başlattığı tüm darbe girişimlerinde ekonomimizi sinsice kıskaca alma çabalarını hatırlayın. Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz sınır ötesi harekatları engellemek için uluslararası alanda ekonomimize kur ve faiz üzerinden kurulan kumpasları hatırlayın. Ülkemizin diplomatik ve güvenlik hassasiyetlerini savunduğumuz için ekonomimize mahvetmek amacıyla alenen savrulan tehditleri hatırlayın. Büyüme rakamlarımızla üretimimizle istihdamımızla ihracatımızla bütçe dengelerimizle tüm göstergeler ülkemiz bakımından küresel çapta bir başarıyı işaret ederken kurda yaşanan dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu."

'Amerika'ya bakın, Avrupa'ya bakın, hepsinde durum bir felaket'

Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz rakamları ile enflasyon rakamları arasındaki fark 10 katı bulmuşken, yaptıkları sınırlı faiz indirimlerinin bu tablonun gerekçesi olamayacağını vurgulayarak, "Amerika'ya bakın, Avrupa'ya bakın. Hepsinde durum bir felaket. Coğrafyamızdaki iki asırlık kavganın gerisinde ne varsa, bugünkü gelişmelerin gerisinde de o vardır. Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan tarihindeki kalkınma hamlelerimizin önünün kesilmesinin sebebi neyse, bu gelişmelerin sebebi de aynıdır." ifadelerini kullandı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
 
Tarih, kendini dünyanın ve insanlığın hakimi sanan nice kudret budalasının hüsranına şahitlik etmiştir. Bugün o kifayetsiz muhterislerin isimlerini kimse hatırlamıyor. Günümüzün zalimlerinin sonu da farklı olmayacaktır. Küresel yönetim ve ekonomi düzeninde bir süredir zaten yaşanmakta olan sancılar salgınla birlikte hızlanmıştır.
 
Eğitimi hayatın merkezine yerleştirmemiz şart. İlme sırtımızı döndüğümüz dönemlerde medeniyetimiz irtifa kaybetti.
 
Darbecilere karşı verdiğimiz mücadele, özgürlüğümüze, haysiyetimize sahip çıkma mücadelesidir.
 
Artık Türkiye küresel krizlere karşı bu derece dayanıklıysa, gerisinde güçlü bir altyapı var.

'Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü öyle sıradan bir hüküm değil'

 
Kurda yaşanan dalgalanmaları bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. hükmü öyle sıradan bir hüküm değil.
 
19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon bu durumda değil miydi? Buydu. Biz, aldığımız kararlarla attığımız adımlarla faizi de enflasyonu da ve hatırlayın 6 sıfırı attığımız zaman bana karşı çıkanlar 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyen köşe yazarları şimdi yine aynı şeyleri söylüyorlar. Anırdılar mı? Hayır. Ama bunlar şu anda hala köşe yazarı. Aynı şeyleri bunlar yine yazıyorlar. Anırsalar da anırmasalar da elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil.
 
Diğer ülkeler hayata geçirdiğinde alkışlanan her adım, Türkiye teşebbüs ettiğinde akıl dışı bir saldırıyla karşılaşıyor. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla büyümesi yerine, sanayisiyle, teknolojisiyle, finansıyla, alt yapısıyla dışarıya bağımlı kalmasını isteyenler, var güçleriyle direniyor. Attığımız adımlarla faizi de, enflasyonu da.. Hatırlayın 6 sıfırı attığımda Taksim meydanında anırırım diyen köşe yazarları aynı şeyleri şimdi de söylüyor. Anırdılar mı? Ama bunlar hala köşe yazarı.
 
Türkiye büyüyor. Kimse bu büyümeyi konuşmuyor. Sıkıntılar var, ama unutmayın ki Allah'ın yardımı ve milletimizin ferasetiyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımızdan ben şüphe duymuyorum.

'Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum'

 

Kurdaki dalgalanmanın, fiyatlar üzerinde oluşturduğu istikrarsızlığın ve bunun yol açtığı belirsizliklerin elbette farkındayız ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, küresel güç baronlarına nasıl direndiysek, bunlara karşı da direneceğiz. Şimdi buradan sesleniyorum, çekinme yok. Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum. Tek göreviniz var, yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz önce onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de, cibiliyetinizi de gayet iyi biliyoruz. Sizin derdiniz başka. Biz vatan sevgisi ile millet sevgisiyle yürüyoruz, siz ise 'acaba bu hükümeti nasıl çökertir de isteyeceğimiz, sömüreceğimiz bir hükümeti bir yönetimi iş başına getirtiriz', bunun için mücadele ediyorsunuz. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek.

'Koronavirüs salgını esnasında bu kuruluşlar acaba ne kadar milletin yanında yer aldılar?'

 
Dün millet olarak kendi canımız ve kanımız pahasına, ülkemizin istiklalini ve istikbalini korumuştuk. Bugün de malımızla, paramızla aynı fedakarlığı yapacağız. Koronavirüs salgını esnasında bu söylediğim kurum, kuruluşlar acaba ne kadar milletin yanında yer aldılar? Acaba kaç tane hastane kurup da devlete yardım ettiler? Biz, en zor anda bile şehir hastanelerimizi kurduk. Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar bunları yaygınlaştırdık, acaba bunlar ne yaptı? Hiç.
 
Son 19 yıldır attığımız her adımda önümüze çıkartılan engellerin arkasındaki saik neyse, bugünlerde yaşananların sebebi de aynıdır.

 
Bu ülkeyi, emperyalistlerin çizdiği haritaların cazibesine kapılıp bölmeye çalışanların silahlarından çıkan kurşunlara terk etmedik ve terk etmeyeceğiz. Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatanlarını satanların ellerine de bırakmadık bırakmayacağız. İnşallah bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden şekillendirmek isteyenlere de teslim etmeyeceğiz. Bu vesileyle, sorunsuz açıklamalarla, milletimizi karamsarlığa sürüklemek, yalan yanlış haberler yayarak piyasaları korkutmak isteyenlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.

'Pazartesi'den itibaren finans dünyasında ciddi sıkıntılar yaşanacakmış, bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler'

 
Aynı şekilde kontrollü 'Kambiyo rejimi' gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız. Ekonomide bir kural vardır, dere yatağında akar ve bizim de şu anda takip ettiğimiz yol budur.
 
Buradan tüm vatandaşlarıma, ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin ve hükümetlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almaları çağrısında bulunuyorum. Geldiğimiz noktada sırf daha çok kazanç hırsıyla, fiyatları şişirmekle, stokçuluk yapmakla, dün ülkemizi darbe ile esir almaya çalışanlara destek çıkmak arasında bir fark kalmamıştır.
 

Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. Pazartesi'den itibaren finans dünyasında ciddi sıkıntılar yaşanacakmış. Bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler. Biz nasıl ayakta dimdik duracağız demiyor, pazartesiden itibaren bu tür sıkıntıların olacağından bahsediyor. Bunlar aynı zamanda keramet ehli galiba. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil. Biz dimdik ayaktayız.

'Bizim kasamız boş değil, elhamdülillah. Kasa mevcudumuz gayet iyi'

 

Nasıl 27.5 milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz. Bizim kasamız boş değil, elhamdülillah. Kasa mevcudumuz gayet iyi. Türkiye'ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı haline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye'nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Milli Savunam Bakanı Hulusi Akar, AK Parti Genel Başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Demirören Medya Yatırımları Tic. AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, İTO Başkanı Şekip Avdagiç ile akademi dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
 
Törende, "Büyük Ödül"ün sahibi Prof. Dr. Zekai Şen, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı.
Doç. Dr. Hümeyra Özturan'a ise "Sosyal Bilimler" ödülü TBMM Başkanı Şentop tarafından verilirken,
Prof. Dr. Mustafa Soylak'a "Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri" alanında kazandığı ödül, AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım tarafından takdim edildi.
İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdiminin ardından tören sona erdi.