Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’daki Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) bugün yapılan kabine toplantısı öncesi AFAD Koordinasyon Merkezi'ndeki görevlilere hitap etti. Erdoğan, şöyle konuştu:
Bu büyük felaketin başından itibaren AFAD olarak tüm birimlerimizle büyük bir mücadeleyi sürdürdünüz, sürdürüyorsunuz. Gece gündüz demeden bir mücadele. Bu felaket hani ‘asrın felaketi’ şeklinde de ifade ediliyor, bu aslında çok çok mübalağalı bir ifade değil. Dünyada deprem üzerinde söz sahibi olanlar, tüm deprem konusunda konuşacak sözü olanlar, gerçekten bizdeki bu felaketi bu şekilde ifade ediyorlar. Ölenlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Tümüyle bu mücadelemizi hep birlikte sonuna kadar vereceğiz.
Dün İstanbul’da Çam Sakura Hastanesi’ni ziyaret ettim. Hastanedeki yavrularımızı ve bu felaket esnasında doğumu gerçekleşen anneleri, onları ziyaret ettim. Tabii orada bir şeyi gördüm. O da gerek annelerdeki gerek babalardaki metaneti gördüm. Yavruların özellikle duruşunu gördüm. Bunların içinde 1-2 aylık yavrular var. Hatta hatta daha doğumu yeni gerçekleşmiş olanlar vardı. Onları eşimle beraber ziyaret ettik.
Hedefimiz, bir yıl içerisinde konutları yeniden inşa ve ihya çünkü tüm vatandaşlarımın, dolaştığım 10 ilde ilk söyledikleri şey, konut
Büyük bir felaket. Takip ediyoruz. Şimdi hedefimiz, bir yıl içerisinde bu konutları yeniden inşa ve ihya. Çünkü tüm vatandaşlarımın, dolaştığım 10 ilde ilk söyledikleri şey, konut. ‘Benim evim ne olacak’, ilk şeyleri bu. Biz de diyoruz ki daha önce Van’da, Bingöl’de, İzmir’de, Manavgat’ta, Muğla’da, sel afetlerinde, Kastamonu’da vesaire bütün buralarda nasıl kısa zamanda bunları inşa ve ihya ettiysek burada da aynısını gerçekleştireceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Çünkü bu millet, bu tür felaketlerin altından bugüne kadar nasıl kalktıysa bundan sonra da kalkar ve kalkacağız. Hiç endişemiz yok. Sizlerin, işin şu anda AFAD’ın merkezinden takipçisi ve yönlendiricileri olarak milletimize vereceğiniz sinyallerle, morallerle milletimiz de AFAD’dan aldığı işaretlerle yarına güvenle bakacaktır. Endişemiz yok, endişeniz olmasın. Biz size inanıyoruz, size güveniyoruz ve bugüne kadar nasıl olduysa bundan sonra da benim milletimle beraber biz, bunun üstesinden geleceğiz.”