Erdoğan: Müslümanlar kendi aralarında zekâtı verecek olsa İslam ülkelerinde fakir kalmaz
Erdoğan, İslam İşbirliği Yatırım Konferansı'nda konuştu.
Erdoğan, "İki gün boyunca sürecek konferans sırasında inşallah verimli istişareler yapacaksınız. iİslam ülkeleri arasındaki yatırımların artması için teknik ve fırsatları konuşacaksınız. Biz devlet adamları için ufuk açıcı kararlar alacaksınız. İstişarenin gayesine ulaşabilmesi için samimi olmasının yanında uygulamaya dönüşmesi de gerekir.Tartıştığımız bütün konuları hayata geçirmemiz son derece önemlidir. Bu konuda hassas olmamız gerekiyor" diye konuştu.
"Müslümanlar olarak 1,7 milyar gibi muazzam bir beşeri kaynağa sahibiz. Nüfus yanında, doğal kaynakları ve strateji konumları nedeniyle büyük bir önem teşkil ediyor İslam İşbirliği ülkeleri" diyen Erdoğan, "İslam ülkeleri coğrafi olarak stratejik konumda. Millî gelir ve gelişmişlik seviyesinde ülkelerimiz arasında ciddi farklılıklar var. Müslümanlar demek ki kendi aralarında zekat müessesini çalıştırmıyor. Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekat verse fakir kalmaz fakir" ifadesini kullandı.
ABD'nin tek başına dünya ekonomisinin yüzde 24'ünü oluşturduğuna dikkati çeken Erdoğan, "İslam ülkeleri daha fazla çaba göstermeli. Bu tablo aynı zamanda samimi bir özeleştiri yapmamız gerektiğine işaret ediyor. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Ben bir dost olarak belki acı olanı söylüyorum ama gerçeği söylüyorum. Onca imkâna rağmen hak ettiğimiz konumda olmamazın düşünmemiz gerekiyor. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz. Hiçbir komplekse kapılmadan sorunları çözmeliyiz. Ticaretimizi arttırmanın yollarını aramalıyız" dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"İslam Kalkınma Bankası yatırım sigortası kurumunun çalışmalarını önemsiyorum. Keza İslam Özel Sektör Kalkınma Kurulu'nun çalışmaları takdire şayandır. Tüm üye ülkeler tarafından anlaşmanın uygulama safhasına alınmasının önemli olduğuna inanıyorum. Türkiye büyük bir başarı hikâyesi yazmıştır. İstikrarlı bir şekilde yolumuza devam ettik. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olduk. Afrika ile ticaretimizi 6 kattan fazla arttırdık. Asya ülkeleri ile 9,1 milyar dolara yükseldi. Türkiye son iki yılda 27 basamak birden ilerledi.
Ülkemize doğrudan yatırımların akması için ne gerekiyorsa bütün destekleri sağlıyoruz. Yatırım ofisimiz girişimlere gereken her türlü desteği ve yatırımı sunuyor. Siyasi gerilimleri yatırımları ve ticareti engellenmemesi için çaba gösteriyoruz. İslam dünyasının refahını siyasi gündemin üzerinde tutulması gerektiğine inanıyorum. İslam ülkelerinin refahının artması için tali ve mali olarak imkânlar vardır. Kaçan fırsatları yakalamak bir daha mümkün olmayabilir. Bunun için güç birliği yapmamız önemli.
Arnavutluk’ta 500 konut yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanı’na talimat verdim. 50 İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülke ile el ele verirsek Arnavutluk’u hızla ayağa kaldırırız. Biz bu depremin acılarını biliyorsunuz çok ağır tattık. Bolu, Düzce, Van, Simav, Bingöl depremi yaşadık, buralarda yaşadığımız acıları çok iyi biliyoruz. Şimdi biz de bu konularda damdan düştüğümüz için çok iyi biliyoruz. Temenni değil oraya bir tuğla koymanızı istiyoruz. Deprem insanoğlunun başına gelen en zor durumlardan biridir. Kardeş Aranvutluk'un yaralarını sarmak için elinizdeki imkânlarla yardımcı olmanızı istirham ediyorum"