Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Geçmiş Dönem Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Sizler AK Parti'nin bugünkü temsilcisi olduğu kadim medeniyet davamıza gönüller kazanarak katkı vermiş bir kadrosunuz. Belediye başkanlığınız döneminde gerçekleştirdiğiniz eser ve hizmetlerle adlarınızı tarihe yazdırmış bir kadrosunuz. Sizler eserlerinizde hem bu dünyada kamil insan sıfatına kavuşmuş, hem de öteki dünyada inşallah rıza-ı ilahiye müyesser olmuş insanlarsınız.
İnşallah bu birlikteliğimizi son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Ebedi alemde hep birlikte peygamber efendimizin aleyhüsselatı vesselamın sancağı altında biraraya geleceğimizi umut ediyorum. Şu anda karşımdaki muhteşem tablo bir anda oluşmadı. Buradaki kardeşlerimle kimiyle kırk yıllık, kimiyle çeyrek asrı geçen mücadele geçmişimiz var. Nice siyasi başarının, seçim zaferinin sevincini hep birlikte yaşadık. Ülkemize kazandırdığımız nice yatırımın mutluluğunu birlikte yaşadık. Nice badireleri birlikte aştık. Kurulan tuzakları birlikte bozduk.
Dünyada pek az lidere, pek az yöneticiye böylesine köklü, geniş, kaliteli, vefalı bir kadro ile birlikte yol yürümek nasip olmuştur. AK Parti inançlı ve azimli bir kadronun Türkiye yönetimine talip olmasıyla ortaya çıkmıştır. Önce şehirlerimizi değiştirdik, geliştirdik. Ardından 81 vilayeti ve 85 milyonu aşan vatandaşımıza tarihi dönüşümü yaşattık. Geçmişte rahmetli Menderes ve Özal'ın başlattığı reformları çok daha fazlasıyla hayata geçirmek bize nasip oldu. AK Parti'yi kuran da, onu 15 ay içinde iktidara getiren de, istikamet gösteren de milletimizin bizatihi ta kendisidir.
Yerel kalkınma başlıyor sloganıyla girdiğimiz 2004 seçimlerinde 12 büyükşehir, toplam 1750 belediye başkanlığını kazanmıştır. Daha sonraki yıllarda da bu başarılarımızı önemli ölçüde sürdürmüşüzdür. En son mahalli idare seçimlerinde büyükşehirlerin yüzde 52, diğer illerin yüzde 55'ini kazanarak mahalli idarelerdeki gücümüzü bir kez daha gösterdik. İstanbul ve Ankara gibi ülkemizin en büyük iki şehrinin başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından üzüntü duyduk. Sadece başkanlık nezdinde diyorum. Çünkü meclislerini Ankara'nın da, İstanbul'un da biz kazandık.
Belediye dediğimizde olay sadece başkan değildir, meclistir. Meclisi bir kenara koyamazsınız. Bu şehirlerdeki seçimleri oy oranlarımız gerilediği için değil, rakiplerimizin tamamının karşımızda birleşildiği için kaybedildiği bir gerçektir. Kayıplarımızı inşallah ilk fırsatta telafi etmekte kararlıyız. Milletimiz de bu hakikatleri görüyor ve değerlendiriyor. Nitekim geçtiğimiz hafta yapılan Çankırı, Dodurga seçimleri Anadolu irfanının bir göstergesi olarak tarihimizde yerini almıştır. Buradan Dodurgalı kardeşlerime teveccühleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ortada fikir verecek bir tablo bulunduğu açıktır. Bu seçimde farklı sonuç çıksa ortalığı birbirine katacak olanların AK Parti ve Cumhur İttifakı kazandığında nasıl sus pus olduklarını başlarını kuma gömdüğünü herhalde sizler de görüyorsunuz. Ülkenin kazanımlarından üzüntü duyan, ülke ve milletin yaşadığı her sıkıntıyı sevinçle karşılayan bir güruh peyda oldu. Türkiye işgale uğrasa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu bir asır öncesi kibarca manda taraftarlığı olarak ifade edilen emperyalist uşaklığı olarak tanıyoruz.
Türkiye 2023 Haziran'ında yapılacak yakın tarihinin en önemli seçimlerinden birine hazırlanıyor. Vesayet güçleri, terör örgütleri, darbeciler, siyasi ve ekonomik tetikçilerle adeta boğuşarak geldiğimiz yer sadece bizim değil ülkenin ve milletin geleceğini belirleyecek derecede mühimdir. Siyasi hayatımızın her günü milli iradenin tesisi için canhıraş bir tecrübeyle geçti.
Ads by Kiosked
İnsanların siyasi tercihlerinde ekonomi önemli bir belirleyicidir ama tek belirleyici asla değildir. Biz milletimize gece gündüz şu 3 konuyu anlatacağız.
Birincisi, 20 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğimizdir. Ülkemize sağladığımız demokratik ve ekonomik kazanımları, eskiyle mukayesili bir şekilde ortaya koyarak hafızaları sürekli canlı tutmalıyız.
İkinci olarak, bu alt yapı ile ülkemizi nereye ulaştırmak istediğimizi anlatacağız. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılandığı bir süreçte Türkiye'yi hak ettiği konuma ancak biz getirdik, biz getirebiliriz.
Üçüncüsü, karşımızdaki güruhun, ülkemizin ve her bir insanımızın geleceğine nasıl bir zarar verebileceğini biz anlatacağız. Koalisyon dönemlerinin ülkemize maliyeti ile, bölgemizdeki devletlerin güçlü yönetim eksikliği sebebiyle ödediği acı bedeller ortadadır. En son NATO zirvesini izlediniz?
NATO zirvesinde kimlerle, neyi, nasıl konuştuğumuzu, herhalde takip ettiniz. Tüm bunlarla beraber eğitilen on binlerce PKK, YPG, FETÖ'nün sınırlarımızda beklediği, saldırmak için hazırlık yaptığı, birilerinin de FETÖ'cü alçaklarla fotoğraf vermek için adeta sıraya girdiği, Türkiye'yi Suriye'den de Ukrayna'dan da beter etmek istediği ellerini ovuşturduğu çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
Ana muhalefet, yavru muhalefet, şimdi buradan size sesleniyorum. NATO'nun kayıtlarına PKK, YPG, FETÖ bir terör örgütü olarak girmiştir. Bu güne kadar sadece AB kayıtlarında olan PKK, artık sadece orada değil, şimdi PYD, YPG ve FETÖ, NATO'nun kayıtlarına girmek suretiyle, gerçek anlamda terör örgütleri kimlermiş, NATO'nun resmi kayıtlarında yerini almıştır.
Ayrıntılar geliyor...