Erdoğan, sığınmacı konusunda da, "CHP Genel Başkanının yaptığı gibi Nazi dönemini aratmayan nefret söylemlerine asla başvurmayacağız. Asırlardır mazlumların sığınağı olan bu ülke, bir daha Boraltan Köprüsü faciası gibi utanç sahneleri yaşattırmayacağız. Bize sığınanlara ne bay bay Kemal'in yaptığını ne diğerlerinin yaptığını yapamayız, bu zihniyet bir terör, terörist zihniyetidir. Onlar rahat yapabilir, biz yapamayız. Sığınmacıların gönüllü, onurlu bir şekilde vatanlarına geri dönüşünü sağlayacağız" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP'nin kadın kolları etkinliğinde konuştu. Rakibi Millet İttifakı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, "Diğer tarafta rakiplerini minder dışına atmak için şantaj, baskı, tehdit, kumpas dahil her yolu meşru gören bir ilkesizlik var" dedi.
Erdoğan, "Bir HDP'li Gazi Mustafa Kemal'e 'General olsa ne yazar' diyor. Halka it sürüsü diyor. Yargı nerede? Farklı bir kesimden denmiş olsaydı yakasına yapışır, Gazi Mustafa Kemal'e hakaretten içeri alırlardı" diye konuştu.
LGBT'leri hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yedili masa LGBT'ci... Cumhur İttifakı'na LGBT sızabilir mi? Seçimden sonra adımımız bir an önce aile kurumunu güçlü bir konuma oturtmaktır. Bu adımı atacağız" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın açıklaması şöyle:
"14 Mayıs günü şahsıma ve Cumhur İttifakı'na verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Meclis'te 323 vekil ile çoğunluğu elde ettik. Cumhurbaşkanlığında da 49.54 ile rakibimizden 5 puan önde bitirdik. Önümüzde seçimlerin en kritik aşaması var. İkinci tur için1 gün kaldı. Bu pazar bir kez daha sandıklara gidip belki de hayatımızın en önemli tercihlerinden birini yapacağız. Ülkemizin ve evlatlarımızın geleceğine dair mühim karar vereceğiz.
Vatanımızın istiklal ve istikbali uğrunda verdiğimiz mücadele ile milletimizin huzurundayız. Hiçbir ayrım yapmadan, mağdurlara sahip çıkışımızla milletimizin huzurundayız. 20 yıldır kazandığımız eserlerle milletimizini huzurundayız. Her kul gibi yapmak isteyip yapamadıklarımızla, eksiklerimizle, kusurlarımızla milletimizin huzurundayız.
Diğer tarafta SSK'yı batıran, CHP'yi batıran bir kifayetsizlik örneği var. Daha 2 hafta öncesine kadar bedava ev vadettiği insanı gece yarısı kapı dışarı eden bir vicdansızlık örneği var. Koltuğunu korumak için Kandil'deki terör ele başlarından Pensilvanya'daki hainlere kadar hepsine çiçek dağıtan bir teslimiyet var. Rakiplerini minder dışına atmak için şantaj, baskı, tehdit, kumpas dahil her yolu meşru gören bir ilkesizlik var. Bakanlık pazarlığı... Hale bak. Yüzde 1'i zor bulan bir gruba 40 milletvekili dağıtan bir garip insan var.
Bir özelliği de hesap uzmanı... Bu nasıl hesap uzmanı ki yüzde 1 bile olmayanlara kendi vekil sayılarını yok edecek sayıda bir oranla 40 tane vekillik dağıtıyor.
Bu pazar çok önemli. Bu pazar inşallah benim milletim hesap uzmanlığının en güzel örneğini sandıklarda bunlara verecek.
Türk siyasetinin 21 yıldır unuttuğu tüm kötülükleri 3 aya sığdırmış bir çapsızlık örneği var.
Selo'nun çıkmasını istiyorsanız oyları Kılıçdaroğlu'na vereceksiniz diyorlar. Kim bu Selo? Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan teröristtir. Edirne'de cezasını çekiyor. Bu ülke hukuk devleti değil mi? Hukuk devletinde sen kendini tamamen hukukun üzerine çıkartıp Selo'nun çıkmasını istiyorsanız oyları bize vereceksiniz nasıl dersiniz? Bu yüzden Erdoğan 323 kişi ile devam ederse hukuktan başka hiçbir şey tecelli etmez.
Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti CHP... Diyor ki bırakın general olsa ne yazar? Halka ne diyor, it sürüleri... Diyen kim? O da bir HDP'li... Ben merak ediyorum, bu yargı nerede? Bu şekilde saldıran birine karşı şu ana kadar yargı devreye girdi mi? Yargı da maalesef devreye girmedi. Bu onlardan değil ama farklı bir kesimden olmuş olsaydı yakasına yapışır içeri alırlardı Gazi Mustafa Kemal'e hakaretten.
Suçüstü yakalandılar. Bizi hedef alarak, bize ve milletimize hakaret ederek paçalarını kurtarmaya çalışıyorlar. Ama hakaretin üzerini örtemezler. Asıl sorumluluk bize düşüyor. İşi şansa bırakamayız, nasıl olsa öndeyiz duygusunun bizi rehavete sürüklemesine izin veremeyiz. 14 Mayıs'ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs'ta inşallah ezici bir çoğunlukla tamamlayacağız. Pazar günü oy kullanmak ve sandıklara sahip çıkmak dışında hiçbir planımız olmayacak. Hayatta pek çok şeyin telafisi vardır ama sandığın telafisi yoktur. Pikniğe daha sonra gidilir, tarladaki işler ertesi gün de yapılır. Ama sandık önümüze sadece 5 yılda bir gelir. 28 Mayıs'taki gibi seçim hayatımızda bir kez yaşanır. Sabahın erken saatlerinden itibaren oy verme yerlerine gitmenizi, bayram yerine çevirmenizi rica ediyorum.
Başörtünüzden dolayı üniversite kapılarından geri çevrildiğinizde sizler sabrettiniz. Kıyafetinizden dolayı iş bulamadığınızdan dolayı ümitsizliğe kapılmadınız. Eli kanlı caniler çocuklarınızı sizden kopardığınızda sizler pes etmediniz. İstiklal ve istikbalimize sahip çıktınız. Ayrımcılığa maruz kalsanız da hayatın her alanında başarıdan başarıya koştunuz.
Bıktık bu yalanlardan. Bizden önce 70 yılda yapılamayan reformu biz 21 yıla sığdırdık.
Kendine ait bir TV mecrası var, atıp tutuyor. Ama bazı uyanık gençler de köşeye sıkıştırıyor.
45 liraydı biz göreve geldiğimizde burs. Şimdi 850 asgari ücret... Lisansa farklı, lisans üstü, doktoraya farklı. Biz bunların önünü açtık.
Bizim aleyhimizde, Istanbul başkanlığı adaylığımızdan beri pek çok kampanya yürüttüler. Kadınları dışarı çıkarmayacak, kadınların haklarını elinden alacak, dediler. Sadece siyasetçiler değil, medya kuruluşları, sendika ve STK'lar bile bu oyuna alet oldular. Kadınların özgürlük ve temsil alanlarını genişlettik, kimsenin yaşam biçimine karışmadık. Bu hassasiyetimizi koruduk. Bize nutuk atanlar ikna odalarında bizim öğrenci yavrularımıza ne acılar çektirdiler.
Bay bay Kemal'den bir şey olmaz. Başörtülü hanımlara sesleniyorum; bir metrekarelik bez parçası diyen bu adam her numarayı yapar.
Diyarbakır annelerini ziyarete niye gitmedin? Sana en büyük dersi onlar verecek. Teşkilatında taciz, genç kızlara zulüm...
Bu CHP LGBT'ci... Bu HDP LGBT'ci... İyi Parti LGBT'ci, yedili masada olan diğer partiler de ses çıkarmadığına göre LGBT'ci mi... AK Parti'ye LGBT sızabilir mi? Cumhur İttifakı'na LGBT sızabilir mi? Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Seçimden sonra önemli olan adımımız bir an önce aile kurumunu güçlü bir konuma oturmaktır. Bu adımı atacağız. Kim ak, kim beyaz ortaya çıkacak. Bizler bu adımla birlikte şunu ispatlayacağız; bunların milli ve yerli olma konusu sadece eşyada değil, ailede de ortaya çıkacaktır. Ne denli bunlar milli ne denli yerli ne denli ecdanının yolundan gidiyor gitmiyor ispatlayacağız. Küresel güçlerin dayatmasıyla veba gibi yayılan bu akımlarla ilgili şimdiden bunun tedbirlerini almamız gerekiyor. Pazar günü bunun imtihanıdır.
Gençlerimizin attığı her adımda yanlarında yer alacağız. Evlenecek gençlerimize, faizsiz, ilk 2 yıl ödemesiz, 4 yıl vadeli 150 bin lira kredi vereceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı yoksulluk ve sapkınlık tehdidinden koruyacak, gençlerimizin yanında olacağız.
Sığınmacılar konusunda da CHP Genel Başkanının yaptığı gibi Nazi dönemini aratmayan nefret söylemlerine asla başvurmayacağız. Asırlardır mazlumların sığınağı olan bu ülke, bir daha Boraltan Köprüsü faciası gibi utanç sahneleri yaşattırmayacağız. Ne diyorlardı? Bizi Emrenilerin eline bırakmayın. Türklere söylüyor. İnönü dönemi... Bizi siz öldürün ama Ermenilere bırakmayın... Boraltan faciası budur... ama bunu görmezden geliyorlar. Sığınmacılara uyguladıkları bu... Suriye'nin kuzeyinde yaptığımız evlerle 600 bin sığınmacıyı o evlere taşıdık taşıyoruz. Katarla yaptığımız bir iş birliği ile de 1 milyon sığınmacıyı o konutlarda iskan edeceğiz. Bunlar savaştan kaçtı, bizim de başımıza gelebilirdi. Bize sığınanlara bay bay Kemal'in yaptığını yapamayız, bu zihniyet bir terörist zihniyetidir. Sığınmacıların gönüllü, onurlu bir şekilde vatanlarına geri dönüşünü sağlayacağız.
Almanya, Amerika; Suriyeli muhacirleri alıyor. Bizim Alaska Türklerini de aldılar. Biz bi Amerika, Almanya, Fransa kadar bu tür muhacirlere kapımızı açamayacak kadar sıradan bir ülke miyiz ya?"