Erdoğan, Suriyelilerin gitmesini isteyenlere tepki gösterirken “Onları bombaların altına gönderemeyiz” dedi.  Erdoğan, “Özellikle de böyle anlamlı bir gecede tabi ki Suriye’de büyük bir mücadelenin içerisinde olan gerek Mehmetçiklerimize, gerekse Suriye Milli Ordusu’na Rabbimden yardım niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

"Gönüllerimizin onun hasretiyle kavrulduğu böylesi mübarek bir gecede Allah’ın selamı Hazreti Muhammed Mustafa’nın ve Ehl-i Beytlerinin ve 14 asırdır hak yoldan ayrılmayan tüm müminlerin üzerine olsun diyorum. Bu kutlu gece boyunca okunan ayeti kerimelerin, yapılan duaların, kılınan namazların Allah katında kabul olmasını diliyorum. Bu vesileyle bir kez daha asırlardır ilimle, irfanla yolumuzu aydınlatan Allah dostlarını hürmetle yad ediyorum. Canlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizin her birine şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehitlerimizi cennette peygamber efendimize komşu kılsın. Mevlam bizi de şehitlerimizin yolundan ayırmasın. Ve özellikle de böyle anlamlı bir gecede tabi ki Suriye’de büyük bir mücadelenin içerisinde olan gerek Mehmetçiklerimize, gerekse Suriye Milli Ordusu’na Rabbimden yardım niyaz ediyorum.

"DÜNYANIN BAŞKA BİR YERİNDE ÖRNEĞİ YOKTUR"

 Aile müessesesinin çok ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğu günümüzde “Peygamber ve Aile” temasını seçtikleri için de başkanlığımızı tebrik ediyorum. Etkinliklerle, sempozyum ve programlarla onun örnek hayatını, bilhassa da aile yaşantısını milletimizin tamamına anlatma imkanı bulacağımıza inanıyorum.

Kardeşlerim, biz Hazreti peygamberimize ve onun kutlu yoluna meftun bir milletiz. En çok ona hürmet eder, onu özleriz. Sözlerin en güzeliyle en çok onu anarız. Şiirlerin en güzelini onun için yazar, onun için okuruz. Dualarımıza onun adıyla başlarız. El emeği olan en kıymetli ilim ve sanat eserlerimizi ona ithaf ederiz. Çiçeklerden en çok gülü sevmemiz, onu hatırlattığı içindir. Ona duyduğumuz derin muhabbet isimlerimize yansır. Erkeklerimiz Ahmet’tir, Mustafa’dır, Mehmet’tir. Kadınlarımız Hatice’dir, Fatıma’dır, Ayşe’dir, Zeynep’tir. Onun dostları olan Ömer, Osman, Ali; hepimizin başının tacıdır. Ordumuza peygamber ocağı, bu ocakta yetişen yiğitlere de Mehmetçik deriz. Dünyanın başka bir yerinde örneği yoktur.

Bu milletin hamuru İslamla müşerref olduğundan beri peygamber efendimizin aşkıyla yoğrulmuştur. İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nı dolduran Ezan-ı Muhammedi Diyarbakır’da da aynı coşkuyla okunur.

 "ASLA BİZ BUNLARA EYVALLAH EDEMEYİZ"

Arakanlı Suriyeli Türkistanlı mazlumlar bizim kardeşimizdir. Birileri diyor ya “Suriyeliler gitsin” Asla biz bunlara eyvallah edemeyiz. Bizim peygamberimiz unutmayın muhacirdi. Şimdi Allah bizlere ensar olmayı nasip etti. Bombalardan kaçan Suriyeli kardeşlerimize de muhacir olmayı nasip etti. Bunu birileri anlamayabilir. Ama biz bunun idraki içerisindeyiz. O kardeşlerimizi evlerine, topraklarına inşallah oradaki durumlar hal yoluna girdiği zaman zaten kendileri de gidecektir. Ama biz kovamayız. Onları bombaların altına gönderemeyiz. Çünkü bizim kardeşlik anlayışımız bu. Afrikalı Asyalı mağdurlar bizim özbeöz kardeşimizdir.

CEHALETİN CENDERESİ

 İnsanı insan yapan değerler tarihte belki hiç olmadığı kadar ağır bir saldırı altındadır. İslam beldelerinden bugün sadece yetimlerin, kadınların, evladını kör kurşuna kurban vermiş anaların feryatları yükseliyor. Medeniyetlere beşiklik etmiş kadim şehirlerimiz, halkına zulmeden diktatörlerin elinde büyük bir enkaz yığınına dönüşüyor. Palazlandırılan terör örgütleri camide namaz kılan müminleri, okula giden çocukları acımasızca katlediyor. DEAŞ, Boko Haram, FETÖ, PKK/YPG gibi katil sürülerinin diğer tarafta cehaletin cenderesinde adeta kültürel bir soykırıma maruz kalıyor.

Umut ışıklarının cılızlaştığı, zulmün alevinin göğe yükseldiği bugünlerde bizi felaha erdirecek kurtuluş yolu önümüze durmaktadır. Bu yol Allah’ın kitabı Kuran ve Resulünün rehberliğidir. Onun getirdiği din adalet dinidir, merhamet nezaket dinidir, selam dinidir, barış dinidir. Kız çocuklarının diri diri toprağa verildiği cahiliyet toplumundan, asri saadeti inşa eden İslam’dır. Bu şerefe nail olamayanların hala kız çocuklarını diri diri toprağa gömdüklerini görüyoruz.

Günümüzün haçlıları olan Neonaziler, dünyanın sözüm ona en gelişmiş ülkelerinde müslümanlara hayatı dar ediyor