'Erdoğan’ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz'

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Üç hafta tam kapanmaya gidiyorlar. Doğru mudur? Doğrudur. Kapanma yapmak yeterli mi Hayır. Dükkânı kapattın. Gündelikçiler var nasıl geçinecekler. Şimdi Erdoğan'ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz dedi.
'Erdoğan’ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz'
2021-04-27 13:49:33   Güncelleme: 2021-04-27 14:17:46    

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

T24'ün haberine göre Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye tarihi günler yaşıyor Akli baliğ olan her bir vatandaşımızın tek tek sorumluluğu var. Bu ülkenin geleceği konusunda her birimizin sorumluluğu var. Sandığa gidip oy atarken de siyasal iktidarı yargılarken de sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız. Her birimiz huzur içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Görüş farklılıklarımız farklı olabilir, ama bu ülkede beraber birlikte yaşamak istiyoruz. Bu ülkenin üzerine düşecek hiçbir gölgeyi kabul etmiyoruz. Emperyal güçlerin bakışını, gölge düşürmesini asla kabul etmiyoruz.

Ekmek büfesi koyuyor Ümraniye'ye. Vatandaşlar daha ucuza ekmek alsınalr diye. Hiç görülmemiş bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Vay efendim buraya ekmek büfesi koyamazsınız. Sen vermiyorsun bari o versin. Türkiye böyle bir tabloyla hiç karşılaşmamıştır. Emin olun hayretler içindeyim. Ucuz ekmek getirecek ya! Ya senin sevinmen lazım, yer tahsis etmen lazım. Engel oluyorlar. Bir dilim ekmeğe savaş açtılar. Tam bir ibret tablosu. Ama bunları aşacağız.
Üç hafta tam kapanmaya gidiyorlar. Doğru mudur ? Doğrudur. Kapanma yapmak yeterli mi Hayır. Dükkânı kapattın. Gündelikçiler var nasıl geçinecekler. Şimdi Erdoğan'ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz.

Tam kapanma yetmez, Erdoğan'ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz

Üç hafta tam kapanmaya gidiyorlar. Doğru mudur ? Doğrudur. Kapanma yapmak yeterli mi Hayır. Dükkânı kapattın. Gündelikçiler var nasıl geçinecekler. Şimdi Erdoğan'ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz.

Ve yine bu süre içinde icra takiplerinin tamamının durdurulması lazım. Grup başkanvekillerimiz bir kanun teklifi hazırladılar. Süratli bir şekilde aşağıya indirmek istiyorlar. Efendim CHP verdiği için biz kabul etmiyorum. Siz hazırlayıp getirin biz destek vereceğiz. Amaç sorunu çözmek. Bunu yaparsa Erdoğan’a teşekkür edeceğiz.

KÖÇ'nün uzatılması: Doğruya teşekkür etmek benim görevimdir

(KÇÖ’nün uzatılması) Doğruya teşekkür etmek benim görevimdir. Onu da özellikle AK Partiye oy vermiş kardeşlerime duyurmak isterim. Doğrunun her zaman yanındayız.

İkizderelilere destek: Kucak dolusu sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz

(İkizderelilerin eylemine destek) Buradan o köylü kardeşlerimin tümüne kucak dolusu sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. 

Biden'ın 'soykırım' kelimesini kullanmasına: Türkiye açısından çok büyük bir talihsizlik

Biden bu yıl 24 Nisan'da konuşurken soykırımı kabul edecek diye. Washington temsilcimizi aradım, doğru mu dedim. Evet doğruluk payı çok yüksek dedi. 22 Nisan'da bir açıklama yaptım. Biden'ın yapacağı açıklamada soykırım sözcüğünün kullanmasının doğru olmadığını iki ülke arasında onarılmaz bir hasar açabileceğini, bu işin siyasilerin değil tarihçilerin işi olması gerektiğini anlattım. Parti sözcümüz aynı şekilde bizim söylediklerimize vurgu yaptı. Biden soykırım sözcüğünü iki kez kullandı. Bu Türkiye açısından çok büyük bir talihsizlik. Bugüne kadar pek çok iktidar geldi gitti ama hiçbir Amerikan başkanı 1915 olaylarını bir soykırım olarak tanımlamadı. 1915 olayları bizimle Ermeniler arasında ciddi travmalara yol açtığı gerçektir. 1. dünya harbinden başlayarak çok sayıda insanın yaşamını yitirdiğini görürsünüz. Siyasetçilere düşen görev geçmişin acılarını bugün siyasi malzeme yapmamalarıdır.  Siyasilere düşen görev tarihin derinliklerinden ders çıkararak geleceği kardeşlik ve barış üzerine inşa etmektir. bunu yaparsanız gerçek anlamda politikacı olursunuz. 1915 olayları acı mıdır? Acıdır. İncelenmeli midir? Gerekirse incelenmeli. Kim yapmalı bu görevi? Tarihçiler yapmalı. Türkiye bu konuda her zaman hazır olduğunu ifade etti. Tarihçiler gelsinler baksınlar bizim arşivlerimize dedi. Ermenistan da arşivlerini açsın dedi. Değerli arkadaşal4ım kini ve öfkeyi siyasetin malzemesi yaptığınız takdirde gelecek kuşaklara kini ve öfkeyi taşırsınız. Oysa siyasetçi kini ve öfkeyi günlük sıcak politikaya malzeme etmemeli. 

Beceriksiz bir yönetimin Türkiye'yi getirdiği bir noktadır bu

19 Mayıs 1985 tarihinde New York Times ve Whashington Post gazeteleri görünseydi ve o gazeteler Biden'ın önüne konsaydı belki bu açıklama hiç olmayacaktı. Çünkü o tarihte çok sayıda tarihçi 1915 olaylarının soykırım olarak görülmeyeceğini bütün dünyaya ilan ediyorlardı. Ama o  zaman bir devlet vardı, dışişleri bürokrasisi vardı. El birliğiyle bütün dünyaya bunu anlatıyorlardı. Evet burada acı olaylar var tarihçiler incelesin ama bugün bugünün siyasetine malzeme etmek doğru değildir diye. Özellikle Azerbaycan'ın işgal edilen topraklarının yeniden kazanması; Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesi; Türkiye-Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için önemli adımların atılması gerekirken tam tersi bir tablo ile Türkiye karşı karşıya kaldı. Beceriksiz bir yönetimin Türkiye'yi getirdiği bir noktadır bu. Biden açıkladı ama Erdoğan 3 gün sustu. Erdoğan tam bir aslan bir kükreyecek ki herkes duyacak. Erdoğan konuştu bırakın aslanı kedi gibi bir miyavlama sesi geldi. Acı ama bir gerçek bu. Kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktan aciz olan biriyle karşı karşıyayız. 'Acaba biraz sert konuşursan başıma bir şeyler gelir mi' Bakın Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktan aciz bir yönetimle karşı karşıyayız. 

1915 olaylarını Amerika'daki hiçbir başkan soykırım olarak tanımazken neden şimdi tanımladı?

Türkiye'nin kuruluşundan bu yana 1915 olaylarını Amerika'daki hiçbir başkan soykırım olarak tanımazken neden şimdi tanımladı? Bu soru önemli. Asıl sorulması gereken soru bu. Biden'a kızmanın bir alemi yok o kendi iç politikasının gereğini yapıyor. Bizde çok güzel bir atasözü var; iğneyi önce kendine batıracaksın çuvaldızı başkasına batıracaksın. İğneyi batıralım kendimiz. Peki arkadaşlar TC devletinin dış politikası nedir? Kuruluşundan bu yana bir dış politikamız vardı. Yurtta barış dünyada barış ana eksen buydu. Eşitlik ilkesine bakıyorlardı. Küçük-büyük devlet ayrımı yapmadan. Karşılıklı hak ve çıkarlarla saygı esası vardı. Uyuşmazlıklarda diyalog yönteminin seçilmesi ilkesi vardı. Başka ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesi vardı. Bu ülkelerin tümü terk edildi değerli arkadaşla. Dış politikanın bir özelliği var. Dış politika iç politikanın malzemesi sala yapılmamalıdır.

Eğer dış politikayı iç politikanın malzemesi haline getirirseniz böyle duvara çarparsınız

Eğer dış politikayı iç politikanın malzemesi haline getirirseniz böyle duvara çarparsınız. Ve sesiniz çıkmaz. Aslanken kedi konumuna düşmüş olursunuz. Ve bütün dünyada rezil olmuş olursunuz. Aynı zamanda dış politikanın milli olması gerekir. Bir ülkenin çıkarları iktidarıyla muhalefetiyle birlikte savunulur.  O nedenlidir ki dış politikadaki bütün gelişmeler konusunda muhalefet partileri belli aralıklarla bilgilendirilir. Bunlar yapıldı, ne zaman terk edildi? Bunların zamanında terk edildi. 

Atatürk'ün vasiyetidir; Arap dünyasının iç işlerine karışmayacaksınız

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyetidir; Arap dünyasının iç işlerine karışmayacaksınız. Orta Doğu politikasında ülkelerin iş içişlerine karıştık. Böylece Arap dünyasındaki ülkelerin içişlerine karışmama ilkesini terk ettik.

İran-Irak savaşı 8 yıl sürdü ama Türkiye ben tarafsızım ama bu savaşın bir an önce bitmesini isterim dedi. Ne Irak ne Suriye Türkiye'yi rahatsız edecek hiçbir söylemde bulunmadı. Neden? Çünkü TC devletini kuranlar tarihi ve neyin en olduğunu çok iyi biliyordu. Ama siz ülkenizin tarihini bilmezseniz, günlük söylemler geliştirirseniz, acaba şu sözü söylersem çok büyük oy alırım kaygısıyla hareket ederseniz Türkiye'yi bu noktaya getirmiş olursunuz. Dış politikanın ayrı bir dili var arkadaşlar.

Dış işleri Bakanlığı’nın bürokrasisini tamamen devre dışı bıraktı

Şahsım hükümeti diyor. Şahsıma ait diyor. Peki bu nereye taşıdı bizi? Yurtta barış dünyada barıştan çıkardı ihvan endeksi bir dış politikayı getirdi 21. YY. Türkiye’sinde dış politikanın ana unsuru haline getirdi. Mazlumlara örnek olan ülke biziz. Bağımsızlık savaşı veren biziz. Sen bütün bunları çöp sepetine atıyorsun gidiyorsun ihvana senin politikanı destekliyorum diyorsun. Bu ne demektir? Türkiye’nin itibar kaybı demektir. Sadece bununla yetinmediler. Dışişleri bakanlığının bütün bürokratlarını aşağıladılar. Öyle ya onların hiçbirisi sucuk fabrikasında muhasebecilik yapmamıştır. Bu her şeyi biliyor. Ben herk şeyi biliyorum diyor. Dış işleri Bakanlığı’nın bürokrasisini tamamen devre dışı bıraktı.

Türkiye, dış politikada eksen kayması yaşadı

Değerli arkadaşlarım eksen kayması yaşadı Türkiye dış politikada. Yurtta barış ekseninden ihvan eksenine kayan bir eksen oldu. Ve bu eksen kayması Türkiye'nin başını belaya soktu. Neydi başka bir ülkenin içişleri karışmayacaktık. Her ülkenin içişlerine karıştık. Kendi ülkesini  değil başka ülkeleri adam etmeye kalkıyor. Sen önce kendi ülkeni büyük, saygınlık kazandır, zaten diğer ülkeler seni örnek alırlar. İhvan neyi öngörmüşse aynı şeyi dışarıda uyguluyorsun. kadim dostumuz Mısır'la aramızı bozdu.