Erdoğan’ın konuşmasında AB yuhalandı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İstanbul'da Necmettin Erbakan Külliyesi'ndeki konuşmasında Avrupa Birliği yuhalandı. Erdoğan, AP'nin Türkiye kararına ilişkin olarak "Bu Erdoğan, bu zihniyete karşı diktatördür" dedi.
Erdoğan’ın konuşmasında AB yuhalandı
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

İstanbul'da Necmettin Erbakan Külliyesi'nin açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sancaktepe'nin geçmişini iyi bilen bir kardeşiniz olarak Cumhurbaşkanınız olarak her zaman sorduğum soruyu yine soruyorum. Nereden, nereye. Bir defa şunu açık net söylememiz lazım. Hamdolsun, bizler Rabbimizin huzurunda rükuya eğilmekten başka hiçbir gücün karşısında eğilmedik, eğilmeyiz"

"Gerek maddi, gerekse manevi olarak bu Külliye'nin inşasına destek veren mimarından işçisine kadar her bir kardeşime de şükranlarımı sunuyorum. Böyle bir eser Sancaktepe'ye yakışır"

“Bu ülkenin kaynaklarını yedirmedik”

"Uzun bir yolculuktayız. Belediye başkanlığından bu güne. Bizim tek derdimiz var. Millete efendilik yok, millete hizmetkar olmak var. Gençlik yıllarımızdan bu güne hep milletimizin hizmetinde olarak bu günlere geldik. Siyaseti böyle anladık, belediye başkanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığını da böyle anladık. Kardeşlerimi şunu iyi bilmenizi isterim, bizler buı attığımız adımlarla Türkiye'deki bir çok spekülasyona rağmen 2002'den bu yana 3'e 4'e 5'e katladıysa bir sebebi var. Biz bu ülkenin kaynaklarını yedirmedik. Bu ülkenin kaynaklarını biz milletimizin hizmetine sunduk"

“Yurt dışından buraya tedaviye gelecekler”

"Eğitimde attığımız adımlar, sağlıkta attığımız adımlar buracıkta şehir hastanesi yapıyoruz. İşte askeri havalimanının yanına bir milyon 250 bin metrekare üzerine İstanbul'un ikinci şehir hastanesi yapılacak. Yani sizler artık şurda 400 yataklı hastane var, yetmez dedik. Bir de buraya şehir hastanesini kuralım ki geçmişten bu yana en büyük hayalimdi. Bir tanesi Avrupa yakasında yapılıyor, Anadolu yakasında olanı da buraya yapıyoruz. Buradan sadece sizler istifade etmeyeceksiniz. Bütün bu yakada olanların hepsi, yurt dışından uçakla buraya tedaviye gelecekler"

“Bunları yeterli bulmuyoruz”

"İlaçları bulamadığımız günleri düşünün, şimdi böyle bir durum var mı? Bitti onlar. Daha da iyi olacak. Ve istediğiniz hastanede özel sektörde de istifade edebilme noktasına geldik. Bunları bile yeterli bulmuyoruz. Bütün bunlarla beraber adalette, emniyette attığımız adımlar ortada. Ulaşımda enerjide attığımız adımlar ortada. Hepsinden öte dış politikada attığımız adımlar da ortada. Bugün sabah, kadın ve demokrasi vakfının toplantısındaydım. Kadın ve Adalet. O toplantıda ifade ettim. Avrupa Birliği toplanmışlar, toplantı yapmışlar. Ve o toplantıda müzakereleri dondurulmasıyla ilgili karar almışlar. Sen bu kararı alsan ne yazar, almasan ne yazar? Ya siz bu kararları 53 senedir alıyorsunuz"

"Bu Erdoğan diktatördür"

Toplanmışlar 30-40 kişi. Müzakerelerin dondurulmasıyla ilgili bir karar almıştı. Sen bu kararı alsan ne yazar almasan ne yazar (yuh sesleri) ya siz zaten 53 senedir bu kararları alıyorsunuz ya 53 sene. Bu karara elleri kaldıranlar, hayır diyenler. Sayıya bakıyorsun hayır diyenler 36, evet diyenler maşallah bayağı da fazlaymış. Bak, hani "Diktatör" dediğiniz bir Erdoğan var ya, bu Erdoğan, bu zihniyete karşı diktatördür! Ama samimi olanlara karşı müşfiktir, merhametlidir. 

"Darbeciler başarılı olsaydı Avrupa meydanlarında göbek atacaklardı"

Sandıktan sonuç çıktı, Trump niye diktatör olsun. Durun bir çalışsın, İngiltere niye böyle oldu, Avrupa'nın değişik yerlerinde olanlara ne oluyor. Bunlardan bir cacık olmaz, bunlar darbecileri kırmızı halılarda karşılayanlardır. Biz ise, darbecileri indirdiğimiz için rahatsız oluyorlar. Eğer darbeciler 15 Temmuz'da başarı olsalardı var ya, bunlar Avrupa'nın meydanlarında zil takıp oynayacaklardı. (İdam isteriz sesleri) İşte şimdi siz idam istiyorsunuz ya, siz isteyince beyefendiler rahatsız oluyor. Ben diyorum ki "Demokrasi nedir, milletin iradesine, sandığa saygı duymaktır" Millet derse ki "Biz idam istiyoruz, 248 şehidi var ya" Ben diyorum ki "Bu iş bana gelirse ben de bunu onaylarım" Ama AİHM bunu reddeder diyorlar. Ya AİHM'in kararlarını da biliyoruz. Onlar isteseler de istemeseler de bu sizin kararınızdır. Benim 248 vatandaşım şehit olacak bunların umurunda değil, benim ülkem yakıp yıkılacak bunların umurunda değil. Bir günde 53 Kürt kardeşimiz öldürecek, talimatı veren Kürt, öldüren Kürt bunlar utanmadan bunları savuyor. 

"Bunlar niye kaçtı?"

Neymiş milletvekilleri hapse girmiş, dokunulmazlığın kaldırılmasını bunlar istemedi mi, dokunulmazlık kalkınca niye rahatsız oldular. Bakın dokunulmazlık kalkınca yargıda ifade veren siyasi parti liderleri bile var, bakın verdiler bitti iş. Bunlar niye kaçtı? Çünkü bunlar teröre yataklık yaptılar, biz terörle mücadelemizi sonuna kadar sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Suriye'de de PKK ile DEAŞ ile YPG ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Tamam şehit veriyoruz, canımız yanıyor ama şuna inanıyoruz, "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda" Biz böyle bildik. İşte şurada gazi kardeşlerimiz var, şehit eşleri var. E buyur, Allah onlardan razı olsun. Hep söylüyorum, kardeşlerim, kardeşlerim... Şunu unutmayın, bizim Rabiamız var.