Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugün akşam saatlerinde Ankara Mamak’taki Hüseyin Gazi Cemevi’ni ziyaret etmesi bekleniyor. Cemevi, Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı ve Hüseyin Gazi Derneği tarafından yönetiliyor.
Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız’ın, Erdoğan’ın ziyaretini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Arif Ali Özzeybek ile birlikte organize ettiği öğrenildi. Ancak, Hüseyin Gazi Derneği Başkanı ve Vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı Melih Hız’ın; dernek yönetimi ile birlikte Erdoğan’ın ziyaretine karşı çıktığı belirtildi.
Hüseyin Gazi Derneği Başkan Yardımcısı Mahmut Aslan, şunları söyledi:
“Derneğin Başkanı aynı zamanda hem de vakfın mütevelli heyeti başkanı. Melih Hız. Biz de iki gün önce haberlerden öğrendik. Bunun üzerine vakıf başkanını (Mehmet Ali Ayyıldız) aradık. Bize niye haber vermediğini sorduk.
Uzun süredir bu dergahın AKP’li bir yerlere tahsisi söz konusuydu. Onun tahsisinin iptali için uğraşıldı. O aralarda ilişki kurmuşlar anladığım kadarıyla. Bu arada Mamak Belediyesi sınırları içinde kaldığı ve hizmet yapılması için Belediye ile görüşme filan. Bunları anladık. (Mehmet Ali Ayyıldız) Süleyman Soylu’nun danışmanı ile diyalog kurmuş. Cumhurbaşkanı saraya çağırmış, saraya kimse gitmeyince böyle bir yöntem çizmişler. Bu da kabul etmiş ve gizli tutmuşlar. Şu anda ben başkan yardımcısı olduğum derneğin merkezine akşam gitsem giremeyecek durumdayım, çünkü vakıftan dört kişinin GBT’si alınmış.
Alevi kamuoyu bundan çok rahatsız, haberimiz yok. Haberimiz olsa sonuçta Cumhurbaşkanına gelme denmez. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ama yüz yüze sorunlarımızı anlatabilirdik. 20 yıldır bir tane Alevi kaymakam, savcı, vali yok. Bunu da yapan AKP hükümeti. Bunları söyleyebilirdik. Cemevlerinin ibadethane kabul edilmemesi, Sivas katliamının davasında zaman aşımına ‘Hayırlı olsun’ gibi terimler kullanan birini, inkarcı AKP Genel Başkanı oraya gelseydi, biz de cevabımızı verirdik ancak biz konuşma imkanı bulamadık. Şu anda ben gitsem akşam, hatta mütevelli heyeti başkanı giremeyecek vakfa.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak gelmesinde hiçbir sıkıntı yok. Gelsin, 20 yıldır hiçbir yere gitmemiş. Konuşalım. Biz de söyleyeceklerimizi söyleyelim. Ama böyle seçmece, dayatmacı bir şeyle olmuyor. Sanki etkinliği Cumhurbaşkanlığı yapmış gibi. Ev sahibi biziz. Etkinliği yapan onlar.
Ziyarette sadece vakıf başkanı ile beraber üç kişi olacak. Türkiye genelinden davet ettikleri ve kabul eden 10 dede varmış, 10 dede de gelecekmiş. Anladığım kadarıyla küçük çaplı bir etkinlik yapıyorlar. Saraya gidilse boş kalacak, bir masa etrafında kalacak. 20-30 kişilik bir etkinlik yapıyorlar gibime geliyor. Bu GBT kayıtları bunun göstergesi. Korona testleri. GBT kayıtları alınmış."
Dernek yönetimi bu ziyarete ilişkin yazılı açıklama yaparak, şunları belirtti:
“İki gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da bir cemevini ziyaret edeceği haberi medyaya düştü. Bizlerde birçok Alevi Kurumu gibi bu ziyaretin nerede olacağını, Alevilere karşı inkârcı politikaları sürdüren siyasi iktidarın nerede ve ne zaman bu ziyareti gerçekleştireceğini merak ediyorduk.
Hüseyin Gazi Kültür Derneği olarak ziyaretin dernek merkezimizin bulunduğu Hüseyin Gazi Dergâhı'nda olacağını haberden sonra öğrenmiş olduk. Bu ziyaret programı Hüseyin Gazi Vakıf Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız’ın kişisel inisiyatifi ile organize edilmiştir. Ziyaret sürecinden ne Vakıf Kurucular Kurulu'nun ne dernek Yönetim Kurulu'nun ne de Mütevelli Heyeti Başkanı ve Dernek Başkanımız Melih Hız’ın bilgisi bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamı her yeri ziyaret edebilir. Ancak bu ziyaretin dayatma şeklinde olmaması beklenir. Dayatma ziyaret sırasında ismi alınan 4 Vakıf yöneticisi dışında kimsenin ziyarette bulunamayacağını da içeriyor. Dergâhımıza ziyarete gelenlerin dergâh adabına uyarak, dinlemeye, anlamaya, bir olmaya gelmesini beklerdik. Bu şekilde oldubitti ile gerçekleştirilen dayatmacı bir ziyaret kabul edilemez.
Biz Yönetim Kurulu olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarında ilk defa gerçekleştirdiği Cemevi ziyareti sırasında orada olabilseydik, kendisine şu sorunlarımızı ve taleplerimizi yüz yüze dile getirecektik:
-Yargı kararlarına uyularak inanç ve ibadetlerimizi yerine getirdiğimiz cemevlerinin ibadethane statüsü ve diğer ibadethanelere uygulanan kamusal ayrıcalıklar tanınmalı,
-AİHM kararları doğrultusunda zorunlu din dersleri uygulamasına son verilmeli,
-Alevi-Bektaşi köylerine maddi manevi cebirle cami yapılması uygulamasına son verilmeli ve imamlar geri çekilmeli,
-Devletçe el konulmuş bulunan Alevi-Bektaşi dergâhları ve inanç merkezleri Alevi-Bektaşi toplumuna devredilmeli,
-Madımak Oteli ‘utanç müzesi’ olmalı,
-Kamuda işe alımlarda ve görevde yükselmede ayrımcılığa son verilmelidir.
İstanbul Sözleşmesi'nden çıkabilecek kadar gücü elinde bulunduran tek kişilik hükümetin yukarıda açık olarak yazdığımız talepleri yerine getirebilmesi için bir A4 kâğıdına Cumhurbaşkanı Kararnamesi veya Kararı olarak bu kararları yazdırıp imzalaması yeterlidir.
Bu ziyaretin bilgimiz dışında gerçekleştiğini ve bireysel kararla Dergâhımızı siyaset oyununa alet eden Vakıf Başkanı’nı protesto ettiğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”