Eşit işe eşit ücret almayan kadınlar grevde
İşçi kadınların katılacağı "eşit işe eşit ücret" grevi, bugün İskoçya'nın Glasgow kentinde yaşamı durma noktasına getirecek.
Glasgow Şehir Meclisi çalışanı 8 binden fazla bakım işçisi kadın, bugün başladıkları grev kapsamında iki gün boyunca ev, okul, kreş ve şehrin genel temizlik ve yemek işlerini yapmayacak.
Şehir meclisi, şehrin en savunmasız sakinlerinin bakımını tehlikeye atacağını belirttiği grev için bir gerekçe olmadığı konusunda ısrar ederken, sendikalar, müzakerelerin başarısızlığının kadınları grev seçeneğine zorladığını, iş gücünü etkileyen en uzun süreli ücret ayrımcılığına maruz bırakıldıklarını söylüyor.
Anlaşmazlık, 2006 yılında yürürlüğe sokulan iş değerlendirme sisteminden bu yana sürüyor ve ev temizliği gibi daha fazla kadının istihdam edildiği işlere, çöp toplama gibi daha fazla erkeğin çalıştığı işlere nazaran daha düşük ücret ödenmesine neden oluyor.
Sistemin yürürlüğe girmesinin ardından 3 yıllık ikramiye kayıpları erkekler için geri kazanılırken, kadınlara ödeme yapılmadı. 12 yıldır mahkemelerde süren mücadele, sendika mensubu kadınların grev kararı almasıyla bir başka boyut kazandı.
ŞEHİR MECLİSİNE GÖRE KADINLARIN 'NEDEN GREV YAPTIKLARI' HAKKINDA FİKRİ YOK
Yaklaşık 8 bin kadını temsil eden avukat Stefan Cross, son 12 ay boyunca yapılan 21 görüşmede şehir meclisinin hiçbir çözüm adımı atmadığını, sonunda alabildikleri teklifin "Aralık'ta yeni bir teklifle gelmek" olduğunu aktardı. Bunun müzakerelerin sonucunda sunulması anlaşılır bir teklif olmadığını vurgulayan avukat, grev kararının bu nedenle alındığını aktardı.
Aynı işkolundaki sendikalar Unison'da yüzde 99, GMB'de ise yüzde 98 oranında işçi "greve evet" oyu vermişti.
Şehir Meclisi lideri Susan Aitken, geçtiğimiz Perşembe günü verdiği röportajda greve öncülük eden sendikaların motivasyonlarını sorgulayarak, kendilerinin eşit ücrete olan bağlılığını teyit etti. Şehri yöneten İskoç Ulusal Partisi'ni zor duruma düşürmenin hedeflendiği iddiasına gönderme yapan Aitken, sendikaların bu güçlerini daha önce kullanmaları durumunda sorunun bu noktaya gelmemiş olacağını öne sürdü.
Aitken; "Kadınların grevde olduklarını bildiğinden emin değilim. Bize sunulan talepleri bildiklerine ikna olmadım. Sendikanın süreci hızlandırmaya çalışmadığı bilmeye hakları var" dedi.
Şehir meclisi grev oylaması sürecinde, grevin görüşmeleri hızlandırmayacağı tehdidini savurmuştu.
'ŞEHİR BİZİ GÖRMÜYOR AMA ÇARKLARI DÖNDÜRÜYORUZ'
Guardian'a konuşan 18 yıllık işçi ve aynı zamanda GMB şube sekreteri olan Shona Thomson, Aitken'in kibirli bir şekilde kadınların sendikaları tarafından sömürüldüğünü öne sürdüğünü söyledi. Thomson
“Grev için bastıranlar temizlikçiler, bakıcılar ve yemekhane çalışanları. Geçen yıldan beri bu konuda sesimizi yükseltiyorduk ve sendika bizi dinledi" dedi.
Bir başka işçi Rhea Wolfson; "Düşük ücretli kadınlar işlerini kaybetmekten daima korkuyor, ama biz artık daha değerli olduğumuzu fark ettik. Sadece eşit ücret değil, gördüğümüz baskı, artan iş yükü, bölünmüş vardiyalar da sorunumuz. Bu kadınların çoğu 45 yaşın üzerinde ve 20 yıldır bu işlerde çalışıyorlar" diyerek grev kararlarını savundu.
Wolfson; "Şehir bizi görülmüyoruz ama çarkları dönüyoruz, sahne arkasında çalışıyoruz. İşimi seviyorum ama artık "bu doğru değil" diyebilecek güçlü bir kadın olduğumu fark etmeye başladım" ifadelerini kullandı.
Ağustos ayında İskoçya’nın yerel yönetimi, kadınların tazminat talepleri durumunda İskoç hükümetinin müdahale ihtimalinin artacağını, karşı karşıya oldukları mali yükün görülmemiş miktarda olduğunu duyurmuştu. Şehir meclisi sendikaların yaptığı tazminat hesabını düşünmeden uydurulmuş olarak nitelese de, tahmini rakamın 1 milyar sterline ulaşabileceği düşünülüyor.