Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Ümitcan Uygun tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, diğer tutuksuz sanıklar Furkan G., Dilan C. ve maktulün aile yakınları salonda hazır bulundu.
Olay günü Hankulu’nun bir hap içtiğini söyleyen sanık Ümitcan Uygun, şöyle devam etti:
Gece çorbacıdan geldikten sonra Esra ile yatak odasına geçtik. Sonra Esra titremeye başladı ve kendisini kastı, yataktan düşecek gibi oldu, ben de tuttum. Kendine gelsin diye duşa soktuk ve sonra ayıldı. Kendine geldiğinde bizi ilk başta zor tanıdı. Sonra tekrar uyuduk. Sabah avukatım başka bir meseleden dolayı beni aradı ve ifade vermem gerektiğini söyledi, ben de evden çıkıp adliyeye gittim. Ben evden çıkarken Esra kendindeydi ve beni o yolcu etti. Öğlen 14.00 gibi Furkan beni aradı ve Esra’nın öldüğünü söyledi. İlk başta bana şaka yaptıklarını sandım. O gece Esra’yla hiç tartışmadık ve bir kavgamız olmadı. Bana pasta aldığı için evine çağırdı, ben de o sebepten gittim.”
Hankulu ailesinin avukatı, Uygun’un olayın yaşandığı gece kendi ismini internette haber olarak arattığının HTS kayıtlarında ortaya çıktığını söyledi. Bunun üzerine Uygun, kendisiyle alakalı önceden yapılmış haberlere ara ara baktığını belirtti.
Sağlık ekipleri eve geldiğinde Uygun’un geceyi evde geçirdiğini söylemediklerini aktaran Dilan C. ise, Esra’yı sabah uyandırmak için odasına gittiğimde yüzüstü yatar pozisyonda buldum. Hiçbir tepki vermeyince Furkan’ı çağırdım. O an Ümitcan’ı aradığımızda kendisi bize ‘112’yi polisi arayın beni karıştırmayın’ dedi. Daha önce farklı bir konuda Ümit beni tehdit etmişti. Telefonla onu aradığımızdaki ses tonu aynı ses tonundaydı. Biz de 112 ekipleri eve gelince Ümitcan’dan bahsetmedik. Daha sonra cinayet büro ekiplerine verdiğimiz ifadede Ümit’in de geceyi bizimle geçirdiğini anlattık. Esra’nın telefonunu saklama gibi bir düşüncem olmadı. Karakola gittikten sonra telefonu çantaya koyduğumuzu söyledik” ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık Furkan G. ise öğlen kız arkadaşı Dilan C. ile uyandıklarında evden çıkmak için Hankulu’ya haber verecekleri esnada Hankulu’yu yatar durumda gördüklerini söyleyerek, Esra’nın yanına gittiğimde dudakları mordu. Seslere tepki vermemesi üzerine nefes alıp almadığını kontrol ettik. O sıra dişlerinin kitlenmiş bir şekilde olduğunu gördüm. Sonrasında 112 ekiplerine haber verdik” dedi. Furkan G., Esra’nın kanında çıkan maddenin neden olduğu haplara ilişkin ise o hapları kendilerinin vermediğini iddia etti.
Sanık ve sanık avukatlarının beyanlarını dinleyen mahkeme, Uygun’un tutukluk halinin devamına, diğer tutuksuz sanıkların ise imza yükümlülüğünü kaldırarak yurt dışı çıkış yasağına hükmederek. duruşmayı 9 Mart tarihine erteledi.
Ümitcan Uygun’la beraber olan 25 yaşındaki Esra Tanrıkulu evinde şüpheli bir şekilde ölü bulunmuş, sonrasında geceyi birlikte geçirdiği belirlenen Uygun, ‘kasten öldürme’ suçundan çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Hankulu’nun şüpheli şekilde ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada, olay gecesi evde Uygun’un dışında Dilan C. ve Furkan G.’nin de olduğu belirlenerek, ölümün künt kafa travmasına bağlı iç kanamadan kaynaklandığı belirtilmişti. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Uygun hakkında kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürmek suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası, diğer iki sanık Dilan C. ve Furkan G. hakkında ise ‘suç delillerini gizlemek’ suçundan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.