“Dün sabah 07.00’de 3 eve birden organize bir şekilde kapımızı çaldılar. Evde aramalar yaptılar, telefon, bilgisayar hatta çocuğumun tabletine bile el koydular. 08.30’da emniyete gittik biz sandık ki ifademizi alıp bırakacaklar ama savcı 24 saat gözaltı kararı çıkartmış. Suçlama, daha önceden ‘akıllıçavuş’ isimli bir hesabın Mücahit Birinci hakkında whatsapp konuşmalarını yayınladığını ve bu hesabın sahibinin bizim olduğumuzu iddia ediyorlar. Çünkü Mücahit Birinci, eniştem aynı zamanda ortağım Turan Kural’ı iki hafta önce hedef tahtasına koymuştu. Hesabın sahibi kim biz de bilmiyoruz. Bize, hesabı siz mi yönetiyorsunuz diye sordular? Savcılık ev hapsi istemiyle bizi mahkemeye sevk etti. Asıl kasıt sokak röportajları ama bir yerden tutturmaya çalışıyorlar. Biz sokakta olan, sokaktan ekmeğimizi kazanan insanlarız. Neden ev hapsi? Avukatımız denetimli serbestlik için imza hakkı istedi ama ısrarla dalga geçer gibi ev hapsi verdiler.“
“Asıl mesele, herkesin düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti olduğunu kabul etmekten geçiyor. Herkes düşünce ve kanaatlerini sözle, yazıyla ya da resimle ifade edebilir. Tek başınıza da yapabilirsiniz topluca da yapabilirsiniz. Resmi ya da kamu makamlarının müdahalesi kabul edilemez çünkü ifade özgürlüğüdür. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyet demek herhangi bir fikir almak ya da vermek bu özgürlüğü de kapsar. Bir Youtuber sokakta herhangi birisine görüş sorduğu zaman bu görüşü almak da onun ifade özgürlüğüdür. Bu görüşü yayınlamak da ifade özgürlüğüdür. Sokak röportajı yapan bir gazeteciyi ev hapsine almak onun özgürlüğünü ihlaldir. Konu sadece yazılı basın olmaktan çoktan çıktı. Herkesin haber alıp haber verebildiği bir ortama dönüştü. Bu ortam içerisinde insanlar kendilerine en azından yeni bir yol buldular.”