Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde, yalnız yaşayan 85 yaşındaki Halil İbrahim Topal, eve gelen oğlu Ş.T. tarafından ölü bulundu. Polis, Topal'ın ölümüyle ilgili çalışma başlattı.
Bu sırada Mehmet Bel, 19 Nisan günü polise giderek korsan taksicilik yaptığını ve 15 Nisan günü olayın olduğu bölgeye müşteri götürdüğünü, olayı haberlerden öğrendikten sonra vatandaşlık görevi gereği beyanda bulunmak istediğini söyledi. Bel, şüphe üzerine gözaltına alındı.
Ekipler, 22 Nisan günü Ahmet Münir Terçin, Burak Yavuz, İsa Altuntaş, Özgür Murtaz ve Nurettin Sever'i gözaltına aldı.
İstanbul Beykoz'daki evine operasyon düzenlenen Nuh Aklanoğlu ise kaçtı. Aklanoğlu'nun evinde yapılan aramada, olayda kullanıldığı düşünülen bir tabanca ile susturucu ele geçirildi.
Gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Mehmet Bel, Ahmet Münir Terçin, Burak Yavuz, İsa Altuntaş, Özgür Murtaz ve Nurettin Sever tutuklandı.
Hazırlanan iddianamede, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu 6 şüphelinin, işçi emeklisi Topal’ın evinde olduğunu düşündükleri 1 milyon TL'yi çalmak amacıyla plan yaptıkları, paranın yerini söyletmek için darp ettikleri, silahla vurup, 1000 lirayı çaldıkları belirtildi.
Olayla ilgili Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davada, tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık Özgür Murtaz ve tarafların avukatları salonda hazır bulunurken, diğer 5 tutuklu sanık duruşmaya SEGBİS üzerinden katıldı. Olayla bağlantısı olan ‘Dayı’ lakaplı Nuh Aklanoğlu’nun ise arandığı belirtildi.
'Parayı alınca eşit bir şekilde bölüşeceğimizi söyledi'
Savunmasında babasının rahatsız olduğunu ve bu nedenle hırsızlık planına dahil olduğunu belirten Özgür Murtaz, Ben hırsızlık olayına babamın hastalığı nedeniyle giriştim. Ben bir dönem cezaevinde kaldım ve olayda beraber olduğumuz Nuh Aklanoğlu ile orada tanıştım. Nuh bana Halil İbrahim Topal’ın arsasını sattığını ve evdeki kasasında 2 milyon lira sakladığını söyledi. Parayı çalmak amacıyla plan yaptık, evde kimsenin olmayacağını ve parayı alınca eşit bir şekilde bölüşeceğimizi söyledi dedi.
Özgür Murtaz korsan bir taksi tutarak İstanbul’dan geldiklerini söyleyerek, ifadesine şöyle devam etti:
Nurettin Sever'in evinin bahçesinde çay içerken, Nurettin annesinin hasta olduğunu ve bu nedenle bizimle parayı çalacağımız eve gelmeyeceğini söyledi. Kendi gelemeyeceği için de yeğeni Burak Yavuz’u evi göstermesi için bizimle göndereceğini söyledi. ‘Parayı çaldıktan sonra Burak’ın payını kim verecek?’ diye sorunca, Nurettin kendi payından vereceğini söyledi. İsa, Nuh, taksi şoförü Mehmet, evi gösteren Burak ve ben parayı çalacağımız eve gittik. Vardığımızda Nuh ve ben arabadan indik diğerleri arabada kaldı. Daha sonra evin arkasında bulunan balkondan eve girdik. Evde kimsenin olmayacağını düşünüyorduk ama Halil İbrahim Topal’ın evde olduğu görünce elini, ayaklarını ve ağzını beraberimizde getirdiğimiz koli bandıyla bantladık.
'Biz evden çıktığımız zaman adam yaşıyordu'
Nuh Aklanoğlu’nun, Halil İbrahim Topal’ı yaraladıktan sonra kendisinin yaraya pansuman yaptığını belirten Özgür Murtaz, Nuh odaya gidip paraları aradı, bulamayınca Halil İbrahim Topal’ın başına susturucu taktığı tabancayı dayadı. Halil İbrahim Topal, Nuh’a dönerek, 'Ölsem bile size paraların yerini söylemem' dedi. Ben odaya gidip paraları aramaya başladığım zaman tabancanın sesini duydum, odaya geldiğimde yaşlı adamın ayaklarından yaralandığını gördüm. Ben yarasına tampon yaptım, parayı bulamayınca Halil İbrahim Topal’ın bantladığımız elini ayağını ve ağzını açıp evden kaçtık. Bantları açmamın sebebi ise Halil İbrahim Topal’ın ambulansı aramasıydı. Biz evden çıktığımız zaman adam yaşıyordu. Bizi kapıda bekleyen taksiye binerek bağ evine gittik. Orada kanlı kıyafetlerimizi yaktık ve yeni kıyafet temin ettikten sonra İstanbul’a geri döndük dedi.
İfadesinde olayla bir ilgisi olmadığını belirten Nurettin Sever, Halil İbrahim Topal’ın evine neden gitmek istediklerini sorduğumda ilk başta nedenini söylemediler ama sonrasında namus davası olduğunu ağzından kaçırdılar. Benim olayla ilgili bir ilişkim yok diye konuştu.
İstanbul’da korsan taksicilik yaptığını söyleyen Mehmet Bel, Arsa alım satımı yapacaklarını söyledikleri için onları Kocaeli'ne getirdim. Benim hırsızlık olayıyla bir ilgim ve bilgim yok. Olayı internetten öğrendim. Öğrenir öğrenmez de polisi arayarak ihbarda bulundum dedi.
Cinayetle bir ilgisi olmadığını ve müşterisine saksı göndermek için Nuh Aklanoğlu ile temasa geçtiğini iddia eden Ahmet Münir Terçin ise Benim olayla bir ilgim yok. Benim tek alakam müşterilerime sanıklar aracılığı ile saksı göndermem. Nuh beni arayarak Kocaeli’ne geleceklerini söyledi. Bende müşterimin olduğu yere gidecekleri için saksıları götürmeleri için rica ettim. Cinayetten haberim yok diye konuştu.
İfadelerin alınmasının ardından mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan Ahmet Münir Terçin’in yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmasına, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme 26 Nisan tarihine ertelendi.