KKTC Basın-Sen Genel Başkanı Ali Kişmir, Peker’in açıklamaları sonrası Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetinin aydınlatılması çağrısında bulundu.
'Faillerin meçhul değil meşhur olduğunu biliyoruz'
ANKA Haber Ajansı’na konuşan KKTC Basın-Sen Genel Başkanı Ali Kişmir Gazeteci Kutlu Adalı ve Uğur Mumcu cinayetlerinin aydınlatılması ilişkin açıklamasında şöyle konuştu:
'Sedat Peker’in açıklamalarını yakından takip ettik sendika olarak. Peker’in açıklamaları bize göre elbette muteber değildir 25 yıl önce yaşanan ve katledilen gazeteci yazar Kutlu Adalı ile ilgili yaptığı açıklama aslında birçoğu daha önce gerek bazı yazarların kitaplarında gerekse köşe yazılarında gündem olmuştu. Aynı konuyu bizler de daha önce defalarca yazdık.
Şimdi Sedat Peker açıklama yaptı diye elbette bu gündemin ana maddesi durumuna geldi tabii biz bu çağrımızı yineliyoruz. Bu açıklanan isimler ve bu isimler doğrultusunda bizlerin de daha önce ortaya koyduğu isimlerdir. Ülkeye girişleri o dönemde uçak biletleri kaldıkları oteller ve o dönemde Sayın Kutlu Adalı’nın kimlerle sorun yaşadığını ortaya koyduğumuzda yeniden bir soruşturma başlatılarak bir sonuca varılmasını ve faili meşhur bu cinayetin aydınlanması gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye Gazeteciler Sendikası bizlerin kardeş örgütüdür. Dün onlar da hem Kutlu Adalı hem de Uğur Mumcu ilgili cinayetlerin aydınlatılması çağrısında bulundu. Ve tuğlaların yerinden oynatılması ile duvarların yıkılmasından bahsettiler. Bizler de aynı şeyi talep ediyoruz. Artık bazı tabuların yıkılma ve aydınlanma zamanı zamanıdır. Bu Sedat Peker ile alakalı değildir. Bu meslek onurumuz ile alakalıdır. Meslek onurumuz için buradan tüm yetkilileri bu iki cinayeti ve diğer tüm faili meçhul kalmış gazeteci ve aydın cinayetlerini çözmeye davet ediyoruz.'
Peker'in iddiaları
Sedat Peker, Mehmet Ağar'ın kendisine, 'Kutlu Adalı Kıbrıs'ı Rumlara satmak istiyor' dediğini, bu sebeple Adalı'yı öldürülmesi adına kardeşini adaya gönderdiğini öne sürerek, 'Hep böyle yapıyorlar. Vatanseverlik diyorlar, milleti coşturuyorlar herkesi birbirine sokuyorlar' iddialarında bulundu.
Peker, Mehmet Ağar ve Korkut Eken'le aralarında geçtiğini söylediği diyalogları şöyle aktardı:
'Biz o zaman Korkut Eken ve Mehmet Ağar ile hep beraberiz. Mehmet Ağar, 'Bana iki tane profesyonel bul' dedi. Ben de öz kardeşimi, Atilla Peker'i vereceğimi söyledim.'
Türk Hava Yolları'nın, sattığı uçak biletlerini sakladığı harici belleklerin varlığından söz eden Peker, 'Harddisklerde, geçmişten bugüne kadar satılan tüm biletler bulunuyor. İsteyen, Atilla Peker ile Korkut Eken'in, cinayetten ne kadar önce Kıbrıs'a gittiklerini bulabilir' diyerek, iddialarına şöyle devam etti:
'Aradan zaman geçti, 3-4 gün sonra döndüler, denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştum, dedi tekrardan gideceğiz. Sonra orada bunların başka bir ekip öldürmüş. Sonra görüştüğümüzde, bana işin hallolduğunu söyledi.'
Peker iddialarında, Kutlu Adalı'nın St. Barnabas Manastırı'nda yaşanan 'soygunla ilgili çalışma yaptığını' ve ardından 'Kıbrıs'ı Rumlara sattığı iddialarının ortaya atıldığını' da dile getirdi.
Kıbrıslı gazeteci ve yazar Kutlu Adalı, ikon müzesi olarak değerli eserlere ev sahipliği yapan St. Barnabas Manastırı'nda 14 Mart 1996'da yaşanan silahlı bir baskını araştırmasının ardından tehditler aldığını açıklamış, 6 Temmuz 1996'da ise 61 yaşında suikaste uğramıştı.