Figen Yüksekdağ yaptığı açıklamada
“Hükümet kuramama krizi yaşanıyor. Hükümetin kurulamaması çözüm bekleyen çok ciddi sorunların çözümsüzlük duvarına çarpması ve toplumda çok büyük bir gerilime yol açmasına neden oluyor. Yaratılan ve dayatılan kriz ortamında halkımızın sosyal, ekonomik kriz ortamı ile karşı karşıyadır. Halkımızın, seçmenimizin iradesini tanımayan bir hükümet ve saray, bu sürecin bir siyasi kriz olarak yaşanmasına sebebiyet verdi. Çözüm sürecinin cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimi ile buzdolabına kaldırılması siyasi krizi daha da çıkılmaz hale getirdi. Toplumumuzdaki gerilim ve çatışma unsurlarını da harekete geçirdi. Saray merkezli bir karartma hareketi uygulanıyor. Böyle bir karanlık içerisinde barış umudunu kırmaya kilitlenmiş bu yolla yeniden iktidar olma, başkan olma yolunu açmayı düşünen bir siyasi zihniyet var. Bu oldukça tehlikeli. Son günlerdeki pratiği ortada. Bir yanda polislerin, askerlerin cenazeleri. Bir taraftan gerilla cenazeleri sınırlarda bekletilen, cenazeleri gayri ahlaki, gayri vicdani şekilde çürümeye terk edilen YPG’lilerin cenazeleri. Birileri iktidarın ömrünü uzatmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı seçimlerden sonra bedel siyaseti yapıyordu. ‘İktidarı kaybedersem bedeli ne olursa olsun ödetirim’ diyordu. Bizleri bir kez daha bölmeye kutuplaştırmaya çalışıyorlar. Asker, polis cenazelerini bize karşı kullanmaya çalışıyorlar. Sanki ölen o askerler, polisler bizim canımız değil. Ölümler ve cenazeler üzerinden birbirimize düşman etmeye çalışıyorlar. Bize barış için oy verdiler. Hükümet büyük bir hazımsızlık içerisinde. Büyük bir intikam hırsı ile bedel ödetme anoforunu kapılmış bir şekilde kan dökmekten çekinmiyor. Erken seçim kapıda yine kaybedeceksiniz. Kibiri, küstahlığı hak görürseniz yine kaybedersiniz. Halkın yaşadığı zulmü görerek, böyle bir siyasi ve iktidar anlayışı ile koşulsuz bir uzlaşma içerisinde olacağımız kimse beklemesin. Biz halkın acısını yüklenmişken sizden korkacak değiliz. Allah’tan korkmayı bilin her şeyden önce. Her şeyden korkmayı unutmuşlar. Akla hayale gelmeyecek işkenceler uyguluyorlar Şırnak’ta, Silopi’de. Hakkari’de Türk’ün gücünü göreceksiniz diye yere yatırıp inşaat işçilerini yerlerde süründürdüler. Türk’ün adını da kirlettiler ben de Türküm. Bizi utandırıyorlar bizlerin adını kirletiyorlar. Bölgede halk yine de barış istiyor. Gidin çalışın diyorlar. Şırnak, Hakkari ve Ağrı, en ağır saldırıların, operasyonların yaşandığı yerler. Üçünün de ortak noktası AKP tek bir vekil çıkaramadı. İntikam olsun diye saldırıyorlar. AKP’den niye bir vekil yok diye intikam operasyonu düzenliyorlar. halkın burnundan getirme operasyonu. bedelini işte böyle kurşunla ödersiniz diyorlar. Zulüm hükümeti haline gelmiş.
'Seni Başkan yaptırmayacağız' Bu sloganı, demokratik kriterlerin bir gereği olarak böyle söylüyoruz. Kişisel, şahsi bir yaklaşım olarak asla kimse düşünmesin. Seçimi kazanmaktan başka şansımız yok” dedi.