Financial Times'taki haber, gazetenin Ankara'daki Türkiye muhabiri Laura Pitel ile Londra'daki muhabirlerinden Adam Samson'un imzalarını taşıyor.
Haberde, Merkez Bankası'nın artan enflasyona ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden göreve seçilmesi sonrası ekonomi yönetimine dair endişelere karşın faiz oranlarını değiştirmediği, Türk Lirası'nın da bunun üzerine değer kaybettiği belirtiliyor.
Merkez Bankası, politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizini yüzde 17,75'te bırakmıştı. Türkiye'de Haziran ayında enflasyon Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) yüzde 15,4'e yükselmişti. Bu da resmi hedefin 3 katından fazla.
Financial Times, bu verilerle birlikte Reuters ajansının anketine göre piyasaların, Merkez Bankası'nın 100-125 baz puan faiz artışına gitmesini beklediklerini hatırlatıyor.
Haber şöyle devam ediyor:
Zor durumdaki Türk Lirası bu karara sonrası yüzde 4,2 değer kaybetti. Avrupa piyasalarında işlem gününün sonuna doğru biraz toparlandı. Dolar/TL kuru 4,87 oldu.
Türkiye'nin Erdoğan'ın yönetiminde yeni ve güçlü bir cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesinin ardından, Merkez Bankası'nın kararı kritik bir test olarak görülüyordu. Kendisi seçim kampanyası boyunca faiz lobisini öfkeyle eleştirmiş, para politikası üzerinde daha etkin olma sözü vermişti. Onun, damadı Berat Albayrak'ı ekonominin başına getirme kararı piyasaları daha da şaşırtmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemi Türk Lirası'nın bu yıl yüzde 20'den fazla değer kaybetmesine, enflasyonun artmasına ve özel sektörün 300 Milyar Dolarlık dış borç yükü üzerindeki baskının artmasına katkı sağladı.,
Financial Times'a konuşan Fidelity International adlı yatırım kuruluşundan Portföy yöneticisi Paul Greer'e göre Merkez Bankası'nın kararı hem büyük bir politika hatası hem de kaçırılmış bir fırsat.
Greer bu noktada Merkez Bankası'nın 24 Haziran seçimleri öncesi 3 kez faiz artırımına giderek güvenilirlik kazandığını söylemiş.
Gazetedeki haberde, Merkez Bankası'nın kararının gerekçesi ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın karar sonrası yaptığı açıklama da yer alıyor.
Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret etmektedir. Dış talep gücünü korumakla birlikte iç talebe dair yavaşlama sinyalleri artmaktadır ifadeleri yer almıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Enflasyonla mücadele, büyüme hedefleri kapsamında atılacak adımlarla eş güdüm içerisinde, bütüncül bir yaklaşımla ve birbirini tamamlayıcı politikalarla yürütülecektir demişti.
Financial Times'taki haber şu satırlarla noktalanıyor:
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıklaması, Erdoğan'ın Mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesi yüksek büyümenin devamını zorlayacağına dair kaygıları artıracak. Albayrak'ın, piyasaların yakından tanıdığı figürlerin yerine mevcut rolünü üstlenmesi, kayınpederinin alışılmışın dışındaki ekonomik görüşlerinin uygulayıcısı olacağına yönelik endişeleri de artırmış durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun süredir, yaygın ekonomik görüşün aksine, yüksek faizin enflasyonun sonucu değil sebebi olduğu görüşünde. Bu da, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırma kabiliyetini sınırlayan bir durum olarak görülüyor.
BBC