Zaman gazetesi yazarı Lale Kemal, dün Koza İpek Holding'e yönelik operasyonu bugünkü köşesine taşıdı.
Zaman yazarı Lale Kemal'in bugünkü köşesinden Fuat Avni kimdir sorusuna verdiği yanıt ve diğer detaylar şöyle:
"Twitter fenomeni, her şeyi bilen Fuat Avni hesabından, haftalardır muhalif medyaya yönelik olası operasyonların duyurusu yeniden yapılmaya başlanmıştı. 7 Haziran'da seçmenin vermediği iktidar yetkisini, yukarıda belirttiğim üzere kimi siyasilerin gümüş tepside sunmasıyla birlikte AKP yeniden kendini güçlü hissedince, uzun süredir havadisleri dolaşan medya operasyonunda ortamı müsait buldu, düğmeye bastı.
Yalnız bir husus var gözden kaçırılan. Fuat Avni'nin, Amerikan casusluk örgütü CIA kaynaklı olduğuna dair artan biçimde dış kaynaklı bilgiler almaya başladım. Bu bilgiler, vatandaşlar komplo teorilerine yatkın hale getirilerek böylece her dönem olduğu gibi bu dönemde de, yaygın hukuksuzlukların örtbas edilmesinden nemalananların çıkardığı bir zırva değil.
Fuat Avni, uzunca süredir AB ve ABD tarafından da verdiği bilgilerin doğruluğuna inanılmış, kaynak gösterilen bir hesap. Bu yakından takip edilen hesabın, CIA içinde gizli bir hesap olduğu, Türkiye'de artan otoriterleşmeyi deşifre etmeyi amaçladığı intibaı çok güçlü.
Fuat Avni hesabı, güç sahiplerinin özel görüşmelerini hem dinleyebiliyor hem de yazışmalarını okuma kapasitesine sahip.
Daha sonra bu hesap, bu faaliyetleri sonucu ele geçirdiği bilgilerin çoğunu yayımlıyor. Bazen de yanlış olan bilgileri kasıtlı sızdırarak, hedefindekilerin kafalarının karışmasını böylece bilgilerin nasıl sızdırıldığını tespit etmelerini engelliyor.
GİDİŞATA FUAT AVNİ DUR DİYEBİLİR!
Demem o ki, Türkiye'deki tehlikeli gidişata artık dışarıdan müdahale ile “dur”denilebilir. Bu “dur” deme hali ise bizim kara gözümüz kara kaşımız için değil, Türkiye'nin, Allah vergisi coğrafi konumu ve NATO üyesi olması sebebiyle,“otoriterleşmesine,” izin verilmeyecek olmasından kaynaklanabilir.
Bu bağlamda, ABD'nin geçtiğimiz haftalarda Türkiye'ye dair yayımladığı, medyaya baskıların da vurgulandığı yakın tarihin en ağır insan hakları raporunun bir daha okunmasını tavsiye ederim.