19 Şubat’ta meydana gelen olayda, Ramazan Özkan, ofisine gittiği Güngör Arslan’a tabancayla peş peşe ateş etti. Göğsüne ve sağ bacağına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Güngör Arslan, kaldırıldığı Kocaeli Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Olayın ardından kaçan Ramazan Özkan ile 11 şüpheli, gözaltına alınıp adliyeye sevk edildi. Ramazan Özkan, olayın azmettiricisi Burhan Polat, Özkan’ı olay yerine getiren ve silah alan Hasan Emre Çelik, avukat Ersin Kurt’un da aralarında bulunduğu 10 kişi tutuklanırken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olayın azmettiricisi Burhan Polat ifadesinde, geçen yaz kız arkadaşı Tuğba U.’nun köpeğinin kaybolduğunu, bundan dolayı Güngör Arslan’ın yanına giderek köpeğinin kaybolmasıyla ilgili haber yapmasını istediğini, Arslan’ın Tuğba U.’ya çiçek ve şarap gönderdiğini belirterek 'Bunları bana Tuğba U. anlatmadı yakın çevremden duydum' dedi.
‘Haber ve yorumlarla ilgili Ersin Kurt’un zarar görmemesi için hiçbir şekilde Güngör Arslan ile irtibata geçmedim’
Avukat Ersin Kurt’un cipini kullandığını, Güngör Arslan’ın avukatla ilgili yaptığı haberin altına yapılan yorumu kendi üzerine aldığını söyleyen Burhan Polat, 'Ayrıca Güngör Arslan, Ersin Kurt ve onun kullandığı beyaz renkli ciple ilgili haber yapmış. Fakat bu haberin içeriğini bilmiyorum. Bu haberin altına da birileri, bu aracı kullanan kişiler torbacı, hapçı gibi yorumlar yapmış, ben de Ersin Kurt’un aracıyla haberin yapıldığı dönemlerde çok dolaştığım için yapılan bu yorumları üzerime aldım. Bu haber ve yorumlarla ilgili Ersin Kurt’un zarar görmemesi için hiçbir şekilde Güngör Arslan ile irtibata geçmedim' diye konuştu.
‘Olayların bu kadar büyüyeceğini hiç düşünmedim’
Burhan Polat, daha sonra Hasan Emre Çelik ile görüşerek 'Güngör Arslan’ı bir korkutmak lazım, kızdan uzak durması lazım. Bu da ne şekilde olursa olsun' diye söylediğini, Arslan’ın vurulduğunu haberlerden öğrendiğini, böyle bir sonuç çıkacağını tahmin etmediğini söyledi. Burhan Polat 'Olayların bu kadar büyüyeceğini hiç düşünmedim. Hasan’a ‘Gözü korksun da ne şekilde korkarsa korksun’ dedim ancak ‘Tabancayla vurun’ demedim' ifadelerini kullandı.
Hasan Emre Çelik ise Burhan Polat ve Ramazan Özkan ile aralarında geçen görüşmeleri, 3 bin TL’ye silah satın almasını, Özkan’ı olay yerinin yakınına bırakmasını, Özkan’ın Güngör Arslan’ı vurduktan sonra 'Abi, ben bir şey yaptım' diyerek kendilerini aradığını söyledi.
‘Benimle ilgili son yaptığı haber yalan değil, olan bir şeyi haber yapmıştır’
Avukat Ersin Kurt ise ifadesinde Ramazan Özkan’ı tanımadığını, Burhan Polat’ı tanıdığını, aralarında müvekkil-avukat ilişkisini olduğunu, kendisinin galerici olduğunu belirterek 'Mevcut kullandığım aracı 150 bin kilometreyi geçtiği için satmak istiyordum. Araçta çarpma da olduğu için Burhan Polat’tan yardım istedim. Hem bakımlarını yapıyor hem de aracı satacaktı. Hatta Edremit’te alıcı bile bulmuştu. Bir haftadır yoğun görüşmenin nedeni budur. Kendisi bu sürede aracı da sık kullanmıştır. Benim Güngör Arslan ile ilgili olumsuz kanaatim yoktur. Benimle ilgili son yaptığı haber yalan değil, olan bir şeyi haber yapmıştır. Haberde de hatalı işlem ya da usulsüz olduğuna dair herhangi bir ibare yoktur' dedi.
‘Benimle ilgili yaptığı habere herhangi bir tepki göstermedim’
Habere tepki göstermediğini dile getiren Ersin Kurt, 'Benimle ilgili yaptığı habere herhangi bir tepki göstermedim. Kendisi ile gördüğümüz yerde selamlaşırdık. Benim bugüne kadar sadece ona değil; hiç kimseye kırıcı bir sözüm bile olmamıştır. Kendisinin uğradığı saldırı ve yaşamını kaybetmesine korkunç üzgünüm. Kendimi ifade etmekte de güçlük çekiyorum. Burhan Polat ile görüşmelerimiz tamamı araç alım ve satımı ile ilgilidir. Dosyada yer alan Özgür Taşkıran olaydan 2 gün sonra yanıma gelmiş ve avukatı olmam nedeniyle benden dosyaya bakmamı istemiştir. Fakat dosyasına bakmayacağım ve teslim olmasını istedim' diye konuştu.
Güngör Aslan, avukat Ersin Kurt’un reklam şirketi olduğu yönünde haberler yapmıştı. Reklam şirketinin aldığı işler ile ilgili iddiaları da haberleştiren Güngör ayrıca Ersin Kurt’un Avukatlık Kanunu’na göre başka bir iş yapamayacağını da belirtmişti.
