"Bu haberler girmeyecek" dediği öğrenilen Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş'in, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesinde çıkartılan 'Atatürk İletişim Gazetesi'ndeki bazı haberleri ilginç gerekçelerle sansürlemek istediği belirtildi.
Evrensel gazetesinden Yücel Yekta Yöyler'in haberine göre, Rektör Yardımcısı Mevlüt Sait Keleş, Atatürk İletişim Gazetesi’nin Nisan ayı sayısında ‘Tortum Çağ Kebabı’na ilişkin bir habere, kendisi Oltulu olduğu ve çağ kebabının da Oltu’ya ait olduğu gerekçesiyle itiraz edip, “Bu haberi girmeyin” dedi.
Rektör Yardımcısı gazetede, ‘altın’a ilişkin bir haberde kullanılan fotoğrafta ‘ Zaman Kuyumculuk’ isimli dükkanın yer almasına, "Bu fotoğrafı çıkarın. İsmindeki ‘Zaman’ paralel yapıyı çağrıştırıyor" diye itiraz etti.
Gazeteye haberleri yapan öğrenciler ve yayına hazırlayan İletişim Fakültesi öğretim üyeleri bu gerekçelerin şaşkınlığını yaşarken, Rektör Yardımcısı Keleş, Bölge Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı’ndan domuz gribine ilişkin alınan bir demecin de gazetede yayımlanmamasını istedi. Keleş bu isteğini ise geçtiğimiz aylarda üniversiteye bağlı, Araştırma Hastanesi’nde 3 kişinin domuz gribinden ölmesi nedeniyle "konuyu işlemenin hastaneye zarar vereceği" şeklinde açıkladı. Keleş ayrıca kendi hastanelerinde 3 kişi ölürken, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde böyle bir olay yaşanmadığını belirterek, “Biz Bölge Hastanesi’yle rekabet halindeyiz. Bize zarar verir böyle haberler” şeklinde konuştu.
'DAHA GAZETECİLİK OKULUNDA SANSÜRLE KARŞILAŞTIK'
Sansüre tepki gösteren gazete ekibi ise gazeteyi bir daha yayımlamama kararı aldı. Ancak son sayı, Keleş’in sansürlenmesini istediği haberler de konularak İletişim Fakültesi Haber Ajansı camlarına asıldı.
Bağımsız bir gazete çıkarmayı planladıklarını söyleyen öğrenciler, “Rektörlüğün uyguladığı sansür kabul edilemez. Daha mesleğe başlamadan sansürle karşılaştık. Bizlere bu okulda hak haberciliği, barış haberciliği, yurttaş haberciliği öğretiliyor. Ya biz buradaki 4 yılımızı, öğrenciliğimizi silip atacağız ki öyle bir işe girelim ya da aldığımız derslerin hakkını verip basın özürlüğünden yana tavır takınacağız” dediler.