Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, gazete çalışanlarına yönelik bir açıklama yaptı.
Akın Atalay, 11 Kasım Cuma günü Türkiye'ye döneceğini açıklarken, nedenlerini şöyle sıraladı:
Cumhuriyet gibi köklü bir geçmişe, onurlu duruşa ve haklı bir saygınlığa sahip bir gazetenin, başkan vekili ve İcra Kurulu Başkanı üzerinden "kaçaklık", "firar", "suçlu" gibi olumsuz iftiralara maruz kalmasına neden olmamak,
Türkiye'nin demokratik, laik bir cumhuriyet, insan haklarına dayalı sosyal bir hukuk devleti olması için yılmadan mücadele eden insanlarına ve ülkemin güzel geleceğine olan umudumu ve inancımı eylemli olarak da göstermek,
Kaçma şüphesiyle tutuklanan dokuz arkadaşımızın aleyhinde olacak şekilde "bakın işte bazıları nasıl kaçtıysa, serbest kalırsa bunlar da kaçabilir" şeklinde bir mazereti kullanabilmelerini engellemektir.
Bu yazdıklarımdan, önceki genel yayın yönetmenimiz, şimdi yazarımız sevgili arkadaşımız Can Dündar'a imalı bir gönderme çıkaran kötü niyetliler olabilir. O nedenle, şimdi de bu -olası- dedikoduya cevap vermeliyim.
Can Dündar, bizim gibi sadece hukuk güvenliği olmadığı için değil, aynı zamanda ve daha önemlisi can güvenliği de olmadığı için yurt dışındadır. Can güvenliğinin çok büyük bir risk altında olduğu yaşanarak deneyimlenmiştir. Bu risk ortadan kalkmadan asla dönmemelidir. Dönmesi gerektiğini ima edenler ya da "kaçtı" vb alçakça tahrikte bulunanlara aldanmamak, kapılmamak gerekir. Muhtemel bir saldırı sonucu doğacak ağır sonuçların vicdani sorumluluğunu taşımak herkes için çok zor olur.