Gülen: ABD ölçmüş, biçmiş, 'Hayır vallahi bunlarda yalan yok' demiş

ABD'nin kendisini Türkiye'ye iade etmeyeceğini belirten Fethullah Gülen, 'Demek ki tartmışlar, biçmişler, ölçmüşler, ‘Hayır, vallahi bunlarda yalan yok' demişler' dedi. Gülen ayrıca kredisi ve itibarının yüksek olduğunu söylediği ama ismini vermediği bir ABD'linin kendisine maddi yardım teklif ettiğini söyledi.
Gülen: ABD ölçmüş, biçmiş, 'Hayır vallahi bunlarda yalan yok' demiş
2017-01-02 17:17:53   Güncelleme: 2017-01-02 17:17:53    
Fethullah Gülen, son yayınlanan konuşmasında, ABD'nin kendisini Türkiye'ye iade etmeyeceğini öne sürerek 'Bir kısım münafıkların ‘Bunları kapı dışarı edin' demelerine rağmen, o insanlar hâlâ direniyorlarsa, demek ki tartmışlar, biçmişler, ölçmüşler, 'Hayır, vallahi bunlarda yalan yok' demişler' dedi.

Öte yandan Gülen, konuşmasında kendilerine adını vermediği bir ABD'linin maddi yardım teklifinde bulunduğunu açıkladı. Odatv'de yer alan habere göre Gülen bu ‘ABD'liyi 'Sıradan bir insan değil, popülaritesi yüksek, Arapçayı da bilen, zaten Amerikalı, şöyle-böyle belki Türkçeyi telaffuz eden, aynı zamanda yüksek bir akademisyen; kredisi ve itibarı, bulunduğu yerde çok yüksek' diye anlattı.
‘EVİMDE BEDAVA OTURABİLİRSİNİZ'
Gülen, adını açıklamadığı ABD'liyle ilgili şunları söyledi: 'Şu Amerika'da, bir tane de değil birkaç tane, dün ve evvelki gün, arkadaşlar anlattılar. Yabancı biri gelip diyor ki, seviyeli biri, ‘Siz, buraya cebren gelmiş görünüyorsunuz. İmkânlarınız da yoktur, oturacak eviniz de yoktur. Benim falan yerde bir evim var, o evde bedava oturabilirsiniz. Mali bir sıkıntınız olduğu zaman, imkânlarım da var, o mevzuda da size yardımcı olurum' diyor. Mazlumiyet ve mağduriyet, böyle bir mukabeleye vesile oluyor.
‘BUNU SİZ SEVDİRDİNİZ BANA!' DEYİP SİZE KRİSTALE İŞLENMİŞ (MUHAMMED) ADINI GÖSTERDİ Mİ GÖSTERMEDİ Mİ?'
Hâl ve temsilin sergilendiği meşherlerde, sizi ruh dünyanız itibariyle temaşa eden insanlar, size doğru adımlar atacaklar. Mesela, düşmanlık duygularını atmaları, bir adımdır. Mesela, sizi dost kabul etmeleri, ayrı bir adımdır. Mesela, ‘İslam da bir dinmiş' deyip saygı duymaları, bu da bir adımdır. ‘En azından bunu da diğer dinler seviyesinde görmeli' demeleri, bir adımdır. Bazıları da, ‘Yahu, bu, diğerlerine göre biraz daha cami; makam-ı cem'in sahibi bir insanın beyanına, planına, projesine benziyor' diyeceklerdir ki, bu, daha başka bir adımdır. Dedi mi, demedi mi adam?!. Sadece, O'nun (sallallâhu aleyhi ve sellem) adına yazılan kitabı okuduğundan dolayı, gözleri dolu dolu, sizin yanınıza gelip ‘Bunu siz sevdirdiniz bana!' deyip size kristale işlenmiş (Muhammed) adını gösterdi mi göstermedi mi? Sıradan bir insan değil, popülaritesi yüksek, Arapçayı da bilen, zaten Amerikalı, şöyle-böyle belki Türkçeyi telaffuz eden, aynı zamanda yüksek bir akademisyen; kredisi ve itibarı, bulunduğu yerde çok yüksek. Bir de böyle bir kabul var; böyle bir adım atma var.'