Güvenlik uzmanı Yarar: Yere yatıp vekilin ayağını ısıranı bordo bereli yaparım

Güvenlik uzmanı Yarar: Yere yatıp vekilin ayağını ısıranı bordo bereli yaparım
2017-01-15 09:37:08   Güncelleme: 2017-01-15 09:37:08    

Güvenlik uzmanı Mete Yarar, TBMM Genel Kurulu'nda anayasa değişikliği teklifinin görüşülmeleri sırasında yaşanan kavgada AKP Trabzon Milletvekili Muhammed Balta'nın bacağının ısırıldığını iddia etmesine ilişkin olarak Türkiye’deki bütün sorunları çözeriz ama bu adamın bu ayağı nasıl ısırdığını anlamadım. Çünkü o kadar kalabalığın arasında tekme yemeden oraya gidip onu ısırdıysa ben onu komando olarak alırım. Bordo bereli yaparım. Bundan daha büyük sızma görmedim diye konuştu.

Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Temmuz Darbenin Kayıp Saatleri konulu konferans düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon Şehit Ömer Halisdemir Salonu’nda düzenlenen ve gazeteci yazar Süleyman Özışık’ın moderatörlüğünü yaptığı konferansa terör uzmanı ve yazar Mete Yarar konuşmacı olarak katıldı. Konferansta Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı, AKP İl Başkanı Muharrem Göksel ve çok sayıda vatandaş hazır bulundu.
ByLock MİT'in hacker grubu çözdü

'FETÖ’nün kullandığı ileri sürülen ByLock’u MİT’in hacker grubunun çözdüğünü belirten terör uzmanı ve yazar Mete Yarar, 15 Temmuz’un kahramanlarından bir tanesi de bence ByLock operasyonlarını planlayan, bu operasyonu çok gizli bir şekilde yapan ve Türkiye’deki kripto örgütün ilk ana öğesini ve tüm mesajlaşmasını çözen MİT’in grubuna teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü Aralık ayında bu operasyona başlıyorlar, Mart’a kadar bu örgütün Litvanya’daki serverından onların haberi olmadan yavaş yavaş bilgileri çekiyorlar. Bir günde çekseler anında server fark edecek. Çok dikkatli bir şekilde çekmeye başlıyorlar. Mart ayında hackerlendiklerinin farkına varıyorlar ve sistemi kapatıyorlar. Yani ByLock kullanımının en son tarihi Mart ayının sonudur. Arkasından başka bir sisteme geçiyorlar, o gece de kullanılan Eagle diye bildiğimiz bir sistemdir. İlk darbenin alındığı karar da bu ByLock operasyonu yüzünden oluyorlar. ByLock operasyonu ile deşifre olduklarının farkına vardıklarında Mayıs ayından itibaren 15 Temmuz sürecine götürecek olan toplantılar başlıyor. Aradan zaman geçiyor. Bu zamanın ötesinde Ağustos sonuna yani askeri şuradan sonra bir darbe ile ilgili planlama yapmak için karar alıyorlar. Ama bu arada başka bir şey daha gerçekleşiyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve ikinci başkanı şu anda Jandarma Genel Komutanı olan Yaşar Güler’in ikili çalışmasıyla 120 generalin tasfiyesine karar veriliyor. Bunu da Genelkurmay karargahında olan darbeciler öğrenince bu sefer darbe kararını 16 Ağustos saat 03.00’e alıyorlar. Yani tasfiye edilmeden önceki zamana alıyorlar. Saat 14.45’te MİT’in binasına giden ve ‘bu gece MİT Başkanına bir saldırı olacak’ diyen şahıs da aslında darbenin olacağını bilmiyor. Çünkü herkese ne yapacaksa o söyleniyor. Bu itirafçı olarak giden şahıs rütbesi binbaşı, bir helikopter pilotudur. MİT’e darbe ihbarı gelmiyor, gelen ihbar akşam 21.00’de suikast yapılacağı ile ilgili ihbar. Bu ihbarı dikkate alan ekip, saat 16.30’da müsteşar yardımcısı, daha sonra 18.30’da kendisi Genelkurmay Başkanı’nın makamına gidiyor. Ondan sonraki süreçte devam ediyor dedi.

MİT’in hacker grubunun çok başarılı çalışmalarının olduğunu ifade eden Yarar, Darbeci grup deşifre olduğunu anlayınca bu sefer darbe saatini saat 03.00’ten akşam saat 21.00’e çekiyorlar ve 21.00’de darbe yapmanın kararını alıyorlar. Bu süreçler içerisinde MİT’i ‘neden darbenin olacağını bilemediniz’ diye suçlayabilirsiniz ama 3 tane önemli kritik hamlenin yapılmış olması darbenin ayarını da bozmuştur. Bir tanesi ByLock, ikincisi bunların tasfiye kararının bildirilmesi ve MİT’in kendisine gelen suikast ihbarını dikkate alarak Genelkurmaya gitmiş olmasıyla beraber bütün ayar bozulmuştur. Ben 15 Temmuz’un başarılı listesine hiç isimlerini öğrenmeyeceğiz, hiçbir zaman açıklanmayacak olan MİT’te çalışan hacker grubunun çok önemli başarılarının olduğunu da unutmayalım” diye konuştu.
O vekilin ayağını ısıranı komando yaparım

TBMM Genel Kurulu'nda anayasa değişikliği teklifi görüşmelerinde bir milletvekilinin AKP Trabzon Milletvekili Muhammet Balta’nın ayağından ısırılmasına anlam veremediğini belirten Yarar, Ben kavganın olduğu görüntüyü seyrettim. Orası inanılmaz bir kalabalık. Nasıl yerden sürünerek gittin de adamın ayağını ısırdığını ben anlamadım. O ayak o adamın ayağı olduğunu nereden bildin. Nasıl süründün, sen sürünürken niye kimse üzerine basmadı. Bilemiyorum. Türkiye’deki bütün sorunları çözeriz ama bu adamın bu ayağı nasıl ısırdığını anlamadım. Çünkü o kadar kalabalığın arasında tekme yemeden oraya gidip onu ısırdıysa ben onu komando olarak alırım. Bundan daha büyük sızma görmedim” şeklinde konuştu.
15 Temmuz kontrollü bir darbe değil

Kontrollü darbe iddiasına da değinen Yarar şöyle devam etti:

Kontrollü darbe denilen şeyin içinde Cumhurbaşkanımızın evladı gibi sevdiği en yakın arkadaşları, onların çocukları, en yakın danışmanının abisi, yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybediyor. O gece darbe kullandığı şiddetin boyunu attırıyor. İşin ilginç tarafı müebbet habise çarptırılacağını bilen 20 bin figüran da bulabiliyorsunuz. Dünyanın böyle bir senaryosunu başaran bir ülke varsa ben tebrik ederim. Yani bir darbeyi kontrollü yapabilmeyi kim becermiştir, bizim o akşam kontrollü darbe yapma teşebbüsü devlet tarafından organize edilsin. Eğer Cumhurbaşkanımız Marmaris’e gitmemiş olsaydı, Marmaris ziyareti spontane gelişmeseydi o gece bu adamların yapacağı ilk hamle Cumhurbaşkanı’nın ya İstanbul’daki evini ya da Ankara’daki ikametgahını bombalamak olacaktı. Ama Marmaris’teki ikamet ettiği yeri belirleyemedikleri için bu olayı gerçekleştiremediler. İnançlıysanız, ’Allah’ın planından daha büyük bir plan yok’, diyebiliyorsunuz. İkincisi inançsızsanız, ’Ne kadar sürpriz ve şans ne kadar da Türkiye’nin yakınındaymış’ diyebilirsiniz. Ama ne olursa olsun art arda koyduğunuz bu kadar olayın gerçekleşmesi bir kontrollü darbe arasında olamaz. Benim seçeneklerim içinde hiç olmadı.”
Suriye gibi olsak, paranın bana faydası ne

Kitaplardan kazandığı paralarla Samsun’un bir dağ köyünde okul yaptırmayı istediğini ifade eden Yarar sözlerini şöyle tamamladı:

Arkadaşlarım bir gün bana ‘ağabey biraz birikilmiş paran var, ne yapacaksın, dolar alacak mısın?’ dediler. Onara almayacağımı söyledim. Niye almayacağımı sordular. Yarın sabah ben dolardan yüzde 30 para kazansam ve ben milyarder olsam, aynı Suriyelilerin ülkesine vermiş olduğu zarar gibi yapmış olsam, dönemeyecek bir ülkem olsa bu paranın bana ne faydası var. Adam Suriye’nin en zenginiydi geçen gün öldü ve ülkesine gömülemedi, başka bir ülke topraklarına gömülmek zorunda kaldı. Bugün yüzde 30 kazanabilirsiniz, yüzde 40’da kazanabilirsiniz, yüzde 100 de kazanabilirsiniz ama harcayacağınız bir toprak olmayacaksa, gömülecek bir toprağınız olmayacaksa, üzerinde yaşayacağınız bir toprak olmayacaksa, ben sizlerin arasına gelebileceğim bir yer olmayacaksa ne yapayım. Biz bir kitap yazdık. Sizler sayesinde okundu. Bize ‘helal olsun, 15 Temmuz’un ekmeğini sizler yediniz’ diyenler de oluyor. Evet, ben o ekmeği sizin için yiyorum. Bugün valimizle de konuştum. 15 Temmuz’dan sonra ki kitap gelirim ve diğerlerinden kazandığım kitap gelirlerimdeki parayla memleketim olan Samsun’da bir dağ köyünde okul yapma kararı aldığımı söyledim. Bir gün Samsun’da bir dağ köyüne gitmiştim. Oradaki o okulun halini görünce çok üzülmüştüm. Şimdi öyle bir okul yoktur. Hep içimde kalmıştı. Ben bu memleketin evladı olmaktan o kadar memnunum.”