“Rojava sınırında yargısız infaz yapıldı”

İHD 17 Kasım’da Rojava sınırında Özel Hareket Timleri tarafından vurularak öldürülen 3 Rojavalı Kürt ile ilgili bir rapor açıkladı. Özel Hareket Timlerinin Nusaybin sınırında vurarak öldürdüğü 3 Rojav’lı Kürt’ün 5 saat olay yerinde beklettiğini belirten İ
“Rojava sınırında yargısız infaz yapıldı”
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    
Türk askerleri Pazar günü sabaha karşı Qamişlo-Nusaybin sınırında ‘dur ihtarına uymadıkları’ iddiasıyla 3 Rojavalı Kürt’ü vurarak öldürdü. İHD, öldürülen 3 Kürt’ün cenazesinin 5 saat bekletildiğini, savcının olay yerine gitmediğin dikkat çekerek, “yaşanan yargısız infazdır” dedi. Hatay bölgesinde de benzer sivil geçişler olmasına rağmen sivillerin hedef alındığına dair hiçbir bilgi bulunmadığına dikkat çeken İHD, “Son bir ay içinde 4 sivilin öldürülmesi merkezi bir karar mıdır? Bu uygulama Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Rojava bölgesine ait özel bir durum mudur, bir konsept midir?” diye sordu.

Mardin’in Nusaybin İlçesi İpekyolu üzerindeki Yeniyol köyü yakınlarında, Qamişlo’dan Türkiye’ye geçmek isteyen 3 Rojavalı Özel Hareket Timleri tarafından öldürüldü. Otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderilen Rojavalıların kimlikleri henüz tespit edilemedi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, yetkililer, dur ihtarına uyulmadığı’ gerekçesiyle ateş açıldığını iddia etti. Olay yerinde inceleme yapan İHD’li yetkililer ise yaşananın apaçık yargısız infaz olduğunu belirtti. İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, Şube Sekreteri Beşir Dündar ve yöneticiler Hüseyin Cangir ile Kamuran Tanhan’dan oluşan bir heyet, 3 kişinin öldürüldüğü yerde incelemelerde bulundu.

Sürekli geçişler oluyor

İnceleme sonucu hazırlanan raporda, olay yerine yakın yerleşim yerinde oturanlardan alınan bilgiye göre; söz konusu yerde sürekli olarak sivil geçişlerin olduğu, bunun askerler tarafından bilindiği, şu ana kadar herhangi bir olayın yaşanmadığı, son olayın neden gerçekleştiği konusunda bir fikre sahip olmadıklarının ifade edildiği belirtildi.

5 saat sonra ambulans gitti

Olayın 17 Kasım günü saat 01:30-02:00 saatleri arasında gerçekleştiği ve olay yerine ambulansların sabah saat 07:00 sıralarında geldiği belirtilerek, Valilik tarafından yapılan yazılı açıklamada öldürülen kişilerin ‘dur’ ihtarına uymadıkları gerekçesiyle öldürüldüklerinin açıklandığı ve kimliklerinin tespit edilemediği kaydedildi.

Hatay sınırında saldırı yok

Savaştan dolayı sınır hattında geçişler yapıldığı gibi resmi olmayan sınır noktalarından da insani geçişler yapıldığı belirtilen raporda şunlara yer verildi: “Bu gerçeklik tüm bölge halkı ve resmi makamlar tarafından bilinmektedir. Son bir aya kadar bu geçişler esnasında mülteciler için herhangi silahlı güce başvurulmaz iken son bir ay içinde yaşanılan bu olay ile beraber 4 sivil insan yaşamını yitirmiştir. Derneğimizin yaptığı bilgi taramasında Suriye ile sınırı bulunan Hatay’da benzer vakaların yaşanmadığı bilgisine ulaşmıştır.”

Sivil ve silahsızlardı

İHD tarafından hazırlanan raporda, olay yerinde yapılan inceleme sonucunda şu kanaatlere varıldığı belirtildi:

* Hayatlarını kaybeden insanların Rojava bölgesinden geldikleri, sivil oldukları, muhtemelen iltica etme veya hayatlarını idame ettirmek için ticaret amaçlı geldikleri açıktır. Hayatlarını kaybeden insanların silahlı olduklarına dair hiçbir resmi veya gayrı resmi bir bilgi yoktur.

* Üç insanın öldürülmesini açıkça uluslararası sözleşme ve iç hukuktaki yasalara göre ‘yargısız infaz’ dır.

* Valiliğin, herhangi bir ülkede yaşanılsaydı yer yerinde oynayacak bir konuda basit iki cümle ile olayı olağan olarak kabul etmesi kabul edilmez ve gayri insani bir tutumdur.

* Yaşam hakları gasp edilen 3 sivil insanın cesetlerinin olay yerinde yaklaşık 5 saat bekletilmesi, olay olduktan sonra hiçbir tıbbi müdahalenin yapılmamış olması ‘yargısız infaz’ vahametini daha da artırmaktadır.

* Olay olduktan sonra olay yerine Cumhuriyet Başsavcılığının gitmemiş olması, delillerin karartılma ihtimalini yükseltmektedir.

* Kamu görevlilerin sivil insanlara karşı işledikler suçlarda ‘cezasızlık’ politikasının uygulandığı, konuya ilişkin soruşturmada da benzer bir uygulamanın olacağı endişesi taşınmaktadır.

* Valilik, konuya ilişkin idari soruşturma başlatıp sorumluların derhal görevden alması gerekmektedir, Kamuoyundan ve öldürülenlerin ailelerinden özür dilemesi gerekmektedir.

*Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Rojava sınırında gerçekleşen ve giderek yoğunlaşa yargısız infazlara ilişkin araştırma komisyonu kurması gerekmektedir.

*İHD heyeti olarak 3 sivil insanın gerek uluslararası sözleşmeler gerek ise ulusal hukuk normları açısından ‘yargısız infaz’a kurban gittiklerini düşünmektedir. Konuya ilişkin etkin, açık ve objektif bir soruşturmanın yürütülmesi ile faillerin yargı önüne çıkarılmasını talep etmektedir. Aynı zamanda olayın takipçisi olunacaktır.

Merkezi bir karar mı?

Valilik tarafından 3 kişinin ölümüne ilişkin yapılan açıklamada, ‘Nusaybin’den il merkezine intikal etmekte olan Polis Özel Hareket Timi tarafından Nasaybin-Kızıltepe yolunun 9. kilometresinde söz konusu 3 kişiye müdahale edildiği ve öldürüldüğünün’ açıklandığı belirtilen raporda ayrıca, Valiliğe şu sorular yöneltildi:

*Hatay bölgesinde benzer sivil geçişler olmasına rağmen sivillerin hedef alındığına dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Son bir ay içerisinde Rojava ile olan sınır hattında 4 sivil insanın öldürülmesi, Şenyurt’ta bir askeri görevlinin herkesin önünde açıkça silahı ile sivil bir insanı yaralaması, merkezi bir karar mıdır? Merkezi karar değil ise ciddi anlamda tepki alacak ve insanlığa karşı suç olarak kabul edilecek kolluk görevlilerin bu uygulamaları hakkında ne tür işlemler yapılacaktır?

* 3 kişiyi öldüren özel tim ekibinin sınırı korumak gibi görevi var mıdır?

* Sınır hattında sürekli insani geçişlerin yaptıkları bilinen bir gerçekliktir. Belirlenen noktalardan geçmeyen Rojava’lı sivil insanlara karşı silah kullanılmasının engellemek için makamınız tarafından emir verilecek midir? Yoksa bu uygulama rutin bir durum haline mi gelecektir? Uygulama Kürtlerin yoğun olarak yaşandığı Rojava bölgesine ait özel bir durum mudur? Bu uygulama bir konsept midir?