Televizyonculukta SOKAK dönemi başlıyor!

Artı Bir TV isimli kanalı kuran, ancak sonrasında editoryal müdahaleler ve personele ödenmeyen maaşlar nedeniyle yönetimle ters düşen gazeteciler kendi televizyonlarını kurdular.
Televizyonculukta SOKAK dönemi başlıyor!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    
Nisan ayında pek çok muhalif ismi bünyesinde toplayarak yayına başlayan Artı 1 TV’de Temmuz ayında patronaj müdahalesi yüzünden istifalar yaşanmıştı.

Kanalın Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ve Anchorman Uğur Dündar görevi bırakmış, Mustafa Hoş ile Özlem Gürses‘in de kanaldan ayrılmıştı.

Yeni kurulan kanallarına Kanal SOKAK adını veren ekibin başında yine Tuncay Mollaveisoğlu var.

BAĞIMSIZ MEDYA GRUBU
Yurt gazetesi ve Bağımsız dergisi’nin sahibi CHP milletvekili Durdu Özbolat ise yaptığı bir açıklama ile sahibi olduğu medya organlarını Bağımsız Medya Grubu adı altında birleştirdi ve editoryal yetkilerin tamamını gazetecilerden oluşan bir kurula devretti.

Özbolat’ın açıklamasında Kanal Sokak’tan bahsetmesi ve çok yakında yayında olacaklar demesi de dikkat çekmişti.

“Artık, gazetecilerin de medyası var!” başlığı ile basın yayın organlarına gönderilen açıklamada Özbolat şöyle diyordu:

“Basın özgürlüğü açısından çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Baskılar ve sansür nedeniyle ülkemiz nefes darlığı çekiyor. Türkiye, dünyanın en kalabalık ‘gazeteci hapishanesi’ durumunda. Gazeteciler çeşitli baskı ve saldırılar nedeniyle görevlerini yerine getirmekte zorlanıyorlar. Halkımız gerçekleri öğrenemiyor, sürekli yanıltılıyor.

Oysa, ‘özgür basın’ demokrasinin temel direği, ‘doğru haber’ ise kamuoyunun oksijenidir. Bir yerde medya işini iyi yapamıyorsa, orada demokrasi iyi işlemiyor demektir.

Bu durumun en başta gelen nedeninin, ülkemizdeki medya yapısının bozukluğu olduğu biliniyor. Devlete ait olan ya da iktidara kayıtsız şartsız bağlı medya organlarını bir yana bırakın; özel ellerde bulunan ve siyasal tarafsızlık iddiasındaki medya kuruluşları bile, asal habercilik görevlerini yerine getirmekte güçlük çekiyorlar. Çünkü, mevcut iktidar devletin tüm olanakları ve tüm aygıtları ile bu medya organlarının üzerlerine çöküyor.

Demek ki, Türkiye’nin kendisini iktidarın baskılarına karşı daha iyi savunacak farklı yapıda medya kuruluşlarına ihtiyacı var: Temel amacı ‘doğru habercilik’ yapmak olan, doğrudan doğruya medya mensupları tarafından yönetilen, evrensel habercilik ilkelerine sadık bağımsız medya kuruluşlarına…

İşte tam da böyle bir kuruluşun oluşmakta olduğu müjdesini vermek istiyorum: Sahibi bulunduğum Yurt Gazetesi, Bağımsız Dergisi ile Umut TV’yi ve dijital mecraları Bağımsız Medya Grubu (BMG) adı altında birleştirmeye karar verdim.

Çok önemli gazeteciler bir araya gelerek SOKAK TV adı ile yeni bir televizyon kurdular. Çok yakında, Türkiye’nin özlediği, yalnızca iyi gazetecilik yaptıkları için işlerinden atılmış isimlerin yönetiminde ve ekranında yer aldığı bu kanal da yayında olacak ve Türkiye’nin her yerinden izlenebilecek.

Ben, Bağımsız Medya Grubu BMG’deki tüm yönetimsel yetkilerimi gazetecilerden oluşan yayın kuruluna devrettiğimi ilan ediyorum.

BMG, editoryal özerkliğin en yüksek düzeyde ve bizzat gazeteciler tarafından gerçekleştirileceği bir alan olacaktır. Ben siyasetçi ve işadamı kimliklerimle editoryal süreçlere kesinlikle karışmamayı taahhüt ediyorum. BMG, gazeteciler tarafından, tüm yurttaşlar için, evrensel gazetecilik ilkelerine göre yönetilen bir özgürlük adası olacaktır. Bu yapısal değişikliğin diğer medya kuruluşlarına örnek olmasını diliyorum.”

Yurt Gazetesi