Yeni Akit: Gülen tımarhanede yatmış!

Yeni Akit'in haberine göre, kişilik sorunu yaşayan Gülen’in, askerlik yaparken camide cami cemaatiyle kavga ettiği ve 20 gün askeri hapishanede yattığı belirtiliyor.

Yeni Akit gazetesi bugün ilk sayfasından anons ettiği "Tımarhanede yatmış" başlıklı haberinde Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen'in 1976'da Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatırıldığını iddia etti. Akit, Süleyman Yeşilyurt'un yazdığı “Pensilvanya Canbazı” adlı kitaba dayandırdığı haberinde Gülen'in "Ocak 1976’da Manisa Merkez Vaizi iken çok istediği İzmir ve İzmir Hisar Camii’ne tayinini yaptıramadığından dolayı vaazlarda sürekli cemaatle tartıştığı ve bu sebeple Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne (Akıl Hastanesi) gönderildiği" iddiasına yer verdi.

Yeni Akit’in bugünkü (27 Haziran 2014) nüshasında yayımlanan, “Tımarhanede yatmış” başlıklı haberi şöyle:

'Tımarhanede yatmış'

“Çarkçı Kemal” kitabının yazarı Süleyman Yeşilyurt’un önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak “Pensilvanya Canbazı” adlı kitabı gündemi sarsacak! Kitapta Gülen’in Ocak 1976’da Manisa Merkez Vaizi iken çok istediği İzmir ve İzmir Hisar Camii’ne tayinini yaptıramadığından dolayı vaazlarda sürekli cemaatle tartıştığı ve bu sebeple Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne (Akıl Hastanesi) gönderildiği yer alıyor.

Akıcı üslubuyla kaleme aldığı “Çarkçı Kemal” kitabı büyük ses getiren Araştırmacı-Yazar Süleyman Yeşilyurt, Paralel çetenin lideri Fethullah Gülen’i anlattığı ve önümüzdeki hafta ilk baskısı piyasaya çıkacak olan “Pensilvanya Canbazı” adlı kitabıyla yine gündem oluşturacak. Pensilvanya Canbazı kitabında, Pasinler’in Korucuk köyünden Pensilvanya’ya uzanan şaibeli yol anlatılıyor. Gülen’in ispiyonculuğa çok erken yaşlarda başladığı, hocası Sadi Mazlumoğlu’nu Atatürk aleyhinde konuşmalar yaptığı iddiasıyla Erzurum’daki Gürcükapı Polis Karakolu’na şikayet ettiği, Mazlumoğlu’nu elleri bağlı şekilde nezarete attırdığı aktarılıyor.

'Uyarı üzerine hastaneye götürüldü'

Kişilik sorunu yaşayan Gülen’in, İskenderun’da askerlik görevini yaparken camide sivil olarak vaaz verdiği sırada kendisini “Tefsirleri çarpıtıyorsun” şeklinde ikaz eden cami cemaatiyle kavga ettiği ve 20 gün askeri hapishanede yattığı belirtiliyor. Kitapta ayrıca, Gülen’in Ocak 1976’da Manisa Merkez Vaizi iken çok istediği İzmir ve İzmir Hisar Camii’ne tayinini yaptıramadığından dolayı vaazlarda sürekli cemaatle tartışmasından, cami içerisinde ayılıp bayılma hallerine girdiğinden bazı cemaat mensuplarının “Aklını kaçırmış. Deli bu. Herkesi azarlıyor. Hastaneye yatıralım” demesi üzerine Gülen’in Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne (Akıl Hastanesi) gönderildiği, burada bir ay tedavi gördükten sonra onun perişan halini gören Diyanet yetkililerinin, Gülen’i durumunu düzeltmesi için İzmir Buca’ya vaiz olarak gönderdiği anlatılıyor.

'Alaton’un dikkat çekici itirafı'

Yazar Süleyman Yeşilyurt, ‘Pensilvanya Canbazı’ adlı kitabında Gülen’in “Yaşlı Kuş” lakaplı Yahudi asıllı işadamı İshak Alaton’la kurduğu yakın ilişkiyi de okuyucunun dikkatine sunuyor. Alaton’un ‘Rusya’da Moskova Belediye Başkanı’ndan aldığı arsa üzerinde okul inşa ederek Gülen cemaatine parasız hibe ettiğini’ söylediği aktarılıyor. Kitapta Alaton’un şu itirafına yer veriliyor: “Hizmet hareketiyle hedefler aynı! Hizmet hareketinin beni en çok heyecanlandıran yönü yurtdışındaki okullarıdır. Yalnız Amerika’da 200’e yakın okul var. Güney Afrika’daki okulları gördüm. Moskova’daki okulun arazisini biz temin ettik, belediyeden parasız aldık, verdik.” Kitabında Siyonistlerle yapılan bu işbirliğini eleştiren Yeşilyurt, “Hizmet hareketinin Yahudi cemaatine ve Alaton’a karşı içine düştüğü bu gebelik testini açıklaması gerekir” değerlendirmesini yapıyor.

'CHP'yi vaatlerle kandırmışlar'

Süleyman Yeşilyurt imzalı ‘Pensilvanya Canbazı’ kitabında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun partisinin cemaatle ittifak yapmadığı yönündeki açıklaması da çürütülüyor. 3 dönem üst üste Artvin’de seçimleri kazanan CHP adayı Emin Özgün’ün, partisinden gelen talimat üzerine cemaat mensuplarıyla diyaloğa girdiği, cemaatin Artvin sorumlularının ittifak karşılığında Özgün’e birtakım vaatlerde bulunduğu, 30 Mart seçimlerinde işbirliği yapıldığı, Özgün’ün seçimi kaybetmesi üzerine ittifakı deşifre ettiği, “Gülencilerle ittifaka girmekle büyük yanlış yaptık. Onların oylarından medet umduk. Bu çok büyük hataydı” dediği anlatılıyor.