İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait insansız keşif uçakları, son bir haftadır Lübnan üzerindeki keşif faaliyetlerini hızlandırmış durumda... Son üç günde Lübnan hava sahası defalarca kez ihlal edilirken, İsrail dün de “Arrow” (Ok) adlı hava savunma sistemini denediğini açıkladı. Üç aşamadan oluşan yeni sistemin testlerinin başarılı geçtiği İsrailli yetkililerce açıklandı. Sistemin, özellikle balistik ve orta menzilli füzelere yönelik güçlü bir kalkan oluşturacağı yorumları yapılıyor. Başarısız bulunan “Demir Kubbe” sistemini de içerecek olan Arrow, İsrail ordusunun 2006 yılındaki Lübnan saldırısında yaşadığı kabusu gidermeyi hedefliyor. Bu savaşta, Hizbullah’ın füzeleri ve roketleri durdurulamamış, İsrail Hava Kuvvetleri de örgütün elindeki füze stoğuğunu yok edememişti.

Batı basınından yaygara
İsrail’in askeri hazırlıkları devam ederken, Batı basını da olası bir saldırının altını doldurmaya çabalıyor. Dün ve önceki gün Wall Street Journal, New York Times ve Washington Post gibi ABD’nin önde gelen üç gazetesi, Hizbullah’ın Suriye’den orta menzilli füzeler temin ettiğini iddia etti. İsrail istihbaratına yakın bir isim olan Ronen Bergman’ın iddiasına göre; Rus yapımı, 700 kilometre menzilli Scud-D füzeleri ve İran yapımı Fetih 110’lar, Suriye’den Hizbullah’a sevkedildi. ABD’li bir yetkili ise New York Times’a yaptığı açıklamada, listeye Rus yapımı gemisavar füzesi Yahnot’ları da ekledi. Yetkiliye göre Hizbullah’ın elinde 12 adet gemisavar füze bulunuyor. Bergman, 2006 savaşında dönemin Mossad Şefi Meir Dogan’ın öncelikle Hizbullah’ın Suriye’deki kamplarını vurmakla işe başlama stratejisinden de bahsetti. İsrail, Hizbullah’a silah sevk edildiği gerekçesiyle 3 kez Suriye’yi vurmuştu. Ocak, Mayıs ve Ekim aylarındaki saldırıların ardından Suriye yönetimi, saldırıların cephede savaşı kaybeden militanlara destek için yapıldığını savunmuştu. Suriye yönetimi, ABD’nin dış müdahale tehdidi nedeniyle caydırıcı kimyasal silahlarının bir kısmını imha etmiş durumda. Kimyasal bileşenlerin ise Ocak ayında Akdeniz’deki gemilerde imha edilmesi planlanıyor.

Hizbullah birlikleri 2012 yılının Nisan ayından bu yana Suriye ordusuyla birlikte militanlara karşı savaşıyor. İsrail ordusu ise Suriye’deki savaş nedeniyle Beşar Esad yönetiminin zayıflamasıyla Hizbullah’ın da kolay bir hedefe dönüşmesini umuyordu. 2012 yılının yaz aylarında İsrailli komutanlardan defalarca kez yeni bir Lübnan savaşının hazırlıklarının yapıldığına yönelik açıklamalar gelmişti. Ancak bu açıklamalar, Hizbullah ve Suriye ordusunun 2013 yılının Haziran ayında Humus’a bağlı Kuseyr’i ele geçirmesiyle darbe almış, ABD’nin Eylül ayında Suriye’yi vurmaktan vazgeçmesi ve Rusya ile kimyasal silahların imhası konusunda anlaşmaya varmasıyla da suya düşmüştü.

El Kaide imdada yetişti
Ancak kimyasal silah anlaşmasına tepki duyan bir diğer ülke olan Suudi Arabistan, hem Suriye’deki savaşı hem de Lübnan’daki siyasi karışıklığı güdümündeki El Kaide bağlantılı örgütlerle kızıştırmış durumda. Lübnan’da El Kaide bağlantılı grupların arka arkaya düzenlediği bombalı saldırılarla, Suudi Arabistan destekli 14 Mart hareketi Hizbullah’a yönelik suçlamalarını sertleştirdi. Son olarak 14 Mart koalisyonundaki Gelecek Hareketi’nin lideri Saad Hariri’nin Danışmanı Muhammed Şata’nın öldürülmesi ve ardından önceki gün Hizbullah’ın kontrolündeki Dahiye’de düzenlenen kanlı bombalı saldırı, bu gerilimi doruk noktasına çıkarmış durumda. Aralık ayında da cihatçı gruplar, Hizbullah’ın önemli komutanlarından Hasan Lakis’i öldürmüşlerdi.

Bütün bu gelişmelerin ardından dün de Ürdün Selefi Hareketi, Suriye’deki El Kaide bağlantılı grupların Lübnan’a girme kararı aldığını duyurdu.

Gazze yine vuruldu
İsrail savaş uçaklarının dün sabah saatlerinde Gazze’yi vurduğu açıklandı. İsrail Hava Kuvvetleri saldırının Gazze’den atılan roketler nedeniyle düzenlendiğini iddia etti. Açıklamada uçakların bir roket rampasını hedef aldığı savunuldu. İsrail’in Aralık ayındaki saldırısında üç yaşındaki bir kız çocuğu yaşamını yitirmişti.

SoL